| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 12.12.2016 |
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Başkanım, teşekkür ediyorum, arkadaşlarımın soruları için de teşekkür ediyorum.
Sorular genel olarak illerin ihtiyaçlarıyla ilgili. Eminim ki bu bahsedilen ihtiyaçların hemen hemen hepsi gerekli ihtiyaçlar. Özellikle personelle, sağlık çalışanlarıyla, doktorlarla ilgili ihtiyaçlarda biz şunu yapıyoruz, yapabiliyoruz: Adaletli bir dağılım. Türkiye'de hâlâ doktor sayısı çok eksik, arkadaşlarım haklılar. Türkiye, doktor sayısı itibarıyla Avrupa'da sondan 2'nci ülkedir. Nüfusuna göre doktor sayısı bizden daha az olan yalnızca Bosna-Hersek var.
Biraz önce de ifade etmiştim konuşmamda, yoğun bakımlar açısından biz Türkiye'de yoğun bakım yatak sayısını 15 kat artırdık. Bu 15 kat ilk söylendiğinde hani kulağa basit gibi geliyor ama bütün bunların arkasında ekipman var, insan kaynağı var, eğitim var, bina var ve yoğun bakım ihtiyacından dolayı bir şehirden başka bir şehre nakletmek zorunda kaldığımız vatandaşların oranı yüzde 2,4'tür. Bu 2,4 de olmasa çok iyi olur. Bunun için gayret ediyoruz, edeceğiz.
Hiçbir acil hastaya aylar sonraya Türkiye'de randevu verilmez, hiçbir hastaya. Acil olan herkes, 112'yi çağırdığı andan itibaren kapısına gidilir, alınır ve bir hastaneye götürülür.
Bu beş dakika meselesini daha önce konuştum Değerli Milletvekilim. 5 dakika diye bir şey yok. Biz, randevular için en az on dakika diyoruz, en az. Beş dakikayla ilgili yazılımdan kaynaklanan; günlük baktığımız hasta sayısının, bir günde randevuyla bakılan hasta sayısının dörtte 1'i kadar hastaya sehven beş dakika randevu verilmişti. Bunu yazılımdan fark ettiler ve arkadaşlarımız düzelttiler. 3 bin kişinin çalıştığı, günde 400 binden daha fazla insana -randevu alarak- hizmet verilen, hakikaten çok kıymetli bir sistemden bahsediyorum. Bu beş dakika meselesi kalıcı bir mesele falan kesinlikle değildir, politikamız asgari on dakikadır. On dakika da yetmez, ben hekimim, bunun daha uzun, on beş dakika, yirmi dakika olması lazım. Ama, bunun için de Türkiye'deki hekim sayısını artırmaya devam etmeliyiz.
Şehir hastanelerinin yatırım bedeli 30 milyar TL olmuştur. Tabii, bu, yatırım bedeliyle kolayca izah edilebilecek bir şey değil, bunlar uzun süreli borçlanmalardır, ifade ettiğiniz gibi. Biz şunu tespit etmiş durumdayız: Bunu işin uzmanlarıyla oturup bizzat ben de uzun saatler boyunca çalıştım. Bu hastanelerin, kamu özel ortaklığıyla birlikte yapılan hastanelerin yirmi beş yıllık giderleri hesaplandığında, klasik ihalelerle yapılan hastanelerin yirmi beş yıllık giderlerinden daha fazla değildir, çok net olarak altını çizerek ifade ediyorum ama kazancı nedir? Bu hastanelere sahip olduk ve bunlar mükemmel biçimde vatandaşımıza kısa bir zamanda hizmet edebilir hâle gelmiştir.
Balıkesir'deki doktor eksikliğinden bahsedildi. Söylediğim gibi, imkânlar çerçevesinde bunları artırmaya devam edeceğiz. Yaz nüfusları gerçekten çözülmesi çok kolay olmayan bir meseledir. Sürekli hekim veremezsiniz, geçici görevlendirmelerle de istediğimiz verimliliği alamıyoruz. Bunun için, gönüllü hekimlerle çünkü yaz nüfusunun arttığı yerler genellikle hekimlerin yazın gitmek istediği yerler olabilir, ailelerini de götürebilecekleri bir model üzerinde çalışıyoruz.
Uşak için bahsedilen yoğun bakım yatak ihtiyacı, ambulans, bunları değerli milletvekilimize bilahare iletiriz. Bu tıp fakültesine yeni bir hastane yapmaya gerek yok. Türkiye'de 17 şehrimizde mükemmel biçimde Sağlık Bakanlığı hastanelerinde üniversitelerimiz hizmet vermektedir. Onlar eğitimlerini yapıyorlar, biz işletmeciliğini yapıyoruz.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Döner sermaye nasıl olacak Sayın Bakan?
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Veriyoruz. Hocalarımıza döner sermaye veriyoruz, hiçbir sorun olmuyor. Türkiye'de 17 şehirde çok başarılı bir biçimde bunu şu anda yürütüyoruz.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Fakat, çalışan personel bunların yetersiz olacağı kanaatinde.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Yok, herkese veriyoruz. Üniversitenin kendi hastanesinin olması, Uşak'ta üniversite hastanesinin gelişmesi, döner sermaye vermesi açısından Sağlık Bakanlığının yöneteceği bir hastaneye kıyasla daha dezavantajlıdır. Geçmiş tecrübelerimiz bunu gösteriyor.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Ama, inşallah, yeni binayı da yaptınız Sayın Bakan.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Suriyelilerin yoğunluğuyla alakalı olarak, şu anda 500 göçmen sağlığı merkezi üzerinde çalışıyoruz. Suriyeli misafirlerin yoğun olduğu yerlerde göçmen sağlığı merkezleri yaparak onlara hizmet vereceğiz. Ayrıca, Hatay Dörtyol'da da 250 yataklı bir proje hazırlamış durumdayız. İhalesini 2017 yılı içerisinde inşallah yaparak kısa süre içinde hizmete sokacağız.
BİROL ERTEM (Hatay) - Demre ilçesi Sayın Bakan.?
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Zorunlu tayini olan asker ve polislerin eş durumu tayinlerinin yapılmayışı -yalnızca aday memurlar için, yalnızca aday memurluğu döneminde- genel mevzuattan kaynaklanan bir husustur, bütün memurlar için bu böyledir. Dolayısıyla, bu memurlarımız için de bu uygulamayı yapıyoruz.
Nöbetçi eczanelerdeki güvenlik sorununu Türk Eczacıları Birliğiyle sizin bu uyarınız üzerine çalışarak size de bir bilgi inşallah veririz.
Balıkesir'de yine aynı...
BAŞKAN - Sayın Bakan, cevap süresinin yarısından fazlasını kullanmış durumdasınız.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tamam efendim, hemen bitiriyorum, bir dakika içerisinde.
BAŞKAN - Aranızdaki dağılım nedir, bilemiyorum. Sadece hatırlatma ihtiyacı duydum.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Şu Menzil tarikatı meselesine iki cümleyle gireyim. Arkadaşlar, Sağlık Bakanlığı eğer herhangi bir grup ya da herhangi bir sebeple liyakat esasına bağlı olmayan görevlendirmeler yapmış olsaydı, bugün Dünya Sağlık Örgütünün ve dünyanın en itibarlı tıp dergilerinin takdirle bahsettiği büyük bir dönüşümü gerçekleştiremezdi. Bunlar tamamen hayal mahsulü ifadelerdir. Ben şahsen, Sağlık Bakanlığım boyunca -ilk dönemde de şimdi de- yöneticiliğimin her döneminde liyakat ve ehliyet esaslı çalışmaya büyük ehemmiyet verdim, bundan sonra da bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz.
Diğer sorulara da müsaade ederseniz, yazılı olarak arkadaşlarıma ifade edeyim.