GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:13.12.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA ERDOĞAN ÖZEGEN (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ekonomi Bakanlığımız bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlarken tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, yaralılarımıza şifa diliyorum; aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum; Emniyet mensuplarıma da özellikle başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, çok şeyler, rakamlar bu kürsüden bütçe üzerinde telaffuz edildi, konuşuldu. "Hafızaibeşer, nisyan ile maluldür." diye güzel bir sözümüz var. Konuşmamın başında küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Bundan tam on dört yıl önce ülke ekonomisiyle ilgili genel manzara şuydu: Yaklaşık 50 milyar dolar mali yükle finans sektörü çökmüş, cumhuriyet tarihinde ilk defa esnaf, tüccar, çiftçi ve toplumun büyük bir kesimi sokağa dökülmüş, sosyal devlet ilkesi yerle yeksan olmuş, hazinesi iflas etmiş, IMF'ye mahkûm olmuş bir Türkiye. Kamu yatırımlarının durduğu, devlet çalışanlarının maaşının bile yüksek faizlerle borçlanılarak karşılanabildiği bir Türkiye.

Bu vahim tablo, 3 Kasım 2002 seçimlerinde partimizin iktidara gelmesiyle değişmiştir, Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olan kesimlerin gösterdiği dirence rağmen değişmiştir. Hatırlayın, 27 Nisan e-muhtırası, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 krizi, partimize açılan kapatma davası ve 15 Temmuzda bir grup FETÖ'cü münafıklar çetesinin giriştiği alçak darbe teşebbüsü, bunlardan sadece birkaç tanesi. On dört yıllık iktidarımızda, peş peşe atılan reform adımlarıyla, Türkiye'de, güçlü ekonomi, kaliteli demokrasi dönemi başlamıştır.

Diğer taraftan, Irak-Suriye sınırında yaşanan savaşlar, ülkemize akın eden milyonlarca kardeşimize ev sahipliği yapmamız, ticaretimizin büyük bir bölümüne muhatap olan Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz, işte tüm bunlar elbette ticaretimizi olumsuz etkilemiştir.

Peki, sadece bizde mi bu? Hayır, yok, tüm dünyada benzer sıkıntılar yaşanmakta. 2012'den bu yana küresel ticaret hacmi yıllık artış oranı yüzde 3-4 gibi gayet vasat bir düzeyde. Petrol fiyatlarındaki düşüş ithal enerji faturalarımıza olumlu yönde yansısa da, petrol ihraç eden ülkelerle olan ihracatımızı olumsuz etkilemiştir. İhracatın büyük bölümü petrole dayanan 28 ülkeyle olan ihracatımızın yaklaşık 60 milyar dolar gibi önemli bir seviyede olması, öte yandan yurt dışı müteahhitlik iş hacmimizin yüzde 85'inin de bu ülkelerden geliyor olması, sonuç olarak baktığımızda 2016 ihracatında yüzde 2'lik bir daralma söz konusu. Çevre ülkelerde yaşanan olumsuzluklar ve yaşadığımız sorunlar ve dolardaki yükseliş kaynaklı parite kaybı, elbette etkili olmuştur.

Peki, başka ülkelere göre durumumuz nedir? 2016'dan şu ana kadar küresel ticaret yüzde 4 azalmıştır. Yani ülkemiz, her şeye rağmen, diğer ülkelere kıyasla daha iyi bir performans ortaya koymaktadır.

Hükûmetimizin önem verdiği diğer bir konu, dış ticarette millî paramızın kullanılması. Son verilere göre, TL kullanımı ihracatta yüzde 5, ithalatta yüzde 7'ye ulaşmış durumdadır. On dört sene önce bu oranın yüzde 1 bile olmadığını düşündüğümüzde, Ekonomi Bakanlığımızın bu ve benzeri çalışmalarındaki başarılarını önemsiyor ve teşekkür ediyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın başlattığı proje bazlı yatırım teşvik sistemiyle, artık, daha fazla katma değer üretimi yapacak yatırımlar ön plana çıkmaktadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, deniz ne kadar dalgalı olursa olsun, bu gemi, kurucu liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın kaptanlığında, Başbakanımız ve AK PARTİ kadrolarıyla, rotasından sapmadan, hedefi olan limana varacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gelinen bu noktada, tüm kurum ve kurallarıyla ekonomimiz, finans sektörü ve reel sektör bakımından artık daha sağlam bir alt yapıya sahiptir. Bütün bunları yaparken, bir taraftan sosyal adaleti toplumun tüm kesimlerine yayıyor, kamu yatırımlarımızdan taviz vermiyor, altyapı yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Diğer taraftan, artık, Türkiye, millî ekonominin gereği olarak orta ve ileri teknolojide dışa bağımlılıktan kurtulacak adımlar atıyor, savunma sanayisi başta olmak üzere birçok alanda, artık, millî üretime sahip bir ülke hâline geliyoruz. Bundan böyle, üretimden istihdama, altyapıdan sosyal devlet ilkesine kadar her alanda yeni reformlar yaparak aziz milletimizle yolumuza devam edeceğiz.

Bu vesileyle ben şunu ifade ediyorum: Bütün şerliklere rağmen ülkemizin geleceği aydınlıktır. Her türlü şer güce rağmen bu zorlukları yeneceğiz.

Şafağın sökme anı yakındır diyor, bütçemizin hayırlı olmasını temenni ederken aziz milletimizi ve yüce heyetimizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özegen.