GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:21.12.2016

DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, konu Patent Kanunu. Yaşadığımız kumpas süreçlerinde patent bizim hayatımıza farklı girdi.

2009-2014 dönemini hatırlayalım. Bir ıslak imza kampanyası, İrticayla Mücadele Eylem Planı, bir taklit imza; o dönemde binlerce sevenimiz bu 3 kelimenin patent hakkının Çiçek ailesi tarafından alınmasını önermişlerdi. Bu konuda başvurularımız da oldu. Bu dönemde bu "İrticayla Mücadele Eylem Planı" denen sahte kâğıt parçasıyla ilgili, şu an 15 Temmuz darbe teşebbüsünde sanık olarak, şüpheli olarak yargılanan Mehmet Partigöç'ün hazırladığı bir bilirkişi raporu var. O bile, o dönemde askerî savcının verdiği görev kapsamında hazırladığı bilirkişi raporunda "Böyle bir eylem planı olmaz." diye rapor vermişti. Ama aynı eylem planı için iktidar partisi, ağır toplarıyla birlikte Ankara Adliyesine giderek davaya müşteki olmuş ve hakkımızda suç duyurusunda bulunmuştu. Sene 2009, Haziran ayı.

Şimdi 2017'ye girmek üzereyiz; bu dava, Ergenekon davası Yargıtay tarafından bozuldu, yeniden görülecek. Yeniden görülmesi için ağır ceza mahkemelerinden hangisinin görevli olduğu konusunda yazışmalar devam ediyor ama dosya çok büyük, hiçbir mahkeme kabul etmiyor. Başladığı yıl 2008, 2016'ya geldik, daha adalet yok.

O dönemi hatırlayalım. Dönemin Başbakanı "Islak imza da bulundu, gereğini yapın." diye şahsım hakkında cumhuriyet savcılarını 4 sefer göreve çağırdı. Onun üzerine suç duyurusunda bulunduk Nisan 2010, 30 Nisanda tutuklandık, dört buçuk yıl hapiste kaldık. Tabii, iktidar partisinin adı "adalet"le başlıyor. Önce bu "adalet" ismini hak etmek için sekiz yıl adalet dağıtmayan bir sistemi adalet dağıtır hâle getirmek lazım. Dava yeniden görülecek. Zekeriya Öz, davanın iddianamesini hazırlayan kişi. Onun yanında kim oturacak biliyor musunuz? İktidar partisinin temsilcileri çünkü müştekiler, hâlâ çekilmediler. Biraz samimiyet diyorum, biraz vicdan diyorum.

Sayın Bakanım burada. Bu davaların mağdurlarına iadeyiitibar yapacaktık. Şimdi, suçlu olanlar en ağır şekilde yargılansın, cezalandırılsın; FETÖ'den de, PKK'dan da, IŞİD'den de milletçe hesap soralım ama bu iadeyiitibarı sekiz senedir yapamayan bir iktidar partisinin "adalet"le başlayan ismini hak ettiği iddia edilebilir mi?

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Edilemez.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Edilir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Edilemez.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sataşma Engin.

BAŞKAN - Sayın Çiçek, buyurun siz.

DURSUN ÇİÇEK (Devamla) - Şimdi, madde 104, Anayasa değişikliğini tartışıyoruz Komisyonda ve Hükûmetin, Başbakanın bütün yetkilerini Cumhurbaşkanına veriyoruz. Cumhurbaşkanıyla geçmişte yaşadığım bir örneği sizinle paylaştım. Ne kadar tarafsız olduğunu takdirinize sunuyorum. 1920'de saraydan alınıp millete verilen millî egemenliği 2017'de tekrar milletten alıp saraya verme girişimini -hukuki tabirle söylüyorum- bu millet mutlaka teşebbüs aşamasında bırakacaktır, bundan eminiz.

Son sözüm şudur: İktidar partisini ismine layık olmaya, şu an mağdurlardan biri olarak, iadeyiitibar yasasına sahip çıkmaya ve yeni mağdurlar yaratmamaya davet ediyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)