| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 446 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi hakkında verdiğimiz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, emeklimizin elinden alınan hakka yeniden kavuşmasını sağlayan Anayasa Mahkemesinin Kıymetli Başkan ve üyelerine, emeklimizin meşru beklentisine müspet cevap veren İdare Mahkemesi ve Danıştayımızın saygın yargıçlarına, otuz yıl üzeri hizmetler için de ikramiye ödenmesinin yolunu açan Elektrik Üretim Anonim Şirketi teknikerine açık teşekkür ediyorum; bir haksızlığın giderilmesine imza atmışlardır, vesile olmuşlardır.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan tasarı on binlerce emeklimizi ilgilendiren, zamanında ödenmeyen ikramiyeleriyle ilgilidir. Geç de olsa anlaşılmıştır ki emeklimizin hakkı yenmiştir, bu sebeple de devlet, zamanında ödemediği ikramiyeleri nedeniyle emeklilerimize borçludur. Gecikmiş de olsa bir haksızlığı giderelim derken başka haksızlıklara yol açmamak lazımdır. Adaletli olmak, vicdanlı olmak, hak ve hukuktan yana olmak mecburiyetimiz vardır. Yarınlarda tek tek helalleşemeyeceğimiz on binlerce emeklinin hakkını teslim etmezsek, hakkını yersek bu kul hakkı sebebiyle huzurumahşere borçlu gideceğimiz de açıktır. Bu sebeple, tasarının 1'inci maddesini aceleye getirmeden, üzerinde titizlikle durmamız gerektiğini düşünüyorum. Zira, bu şekliyle madde büyük vebal doğuracaktır.
Değerli milletvekilleri, beş dakikalık sürede bu kadar önemli bir konuyu etraflı olarak izah edemeyeceğimiz açıktır. Bu sebeple, ben bir örnekle konuyu açıklamaya çalışacağım.
Sosyal Güvenlik Kurumu, 7/1/2015 tarihinden önce emekli olan hak sahibi kişilere bugüne kadar mahkeme kararlarına göre aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayıları dikkate alarak emekli ikramiyesi tahakkuk ettirerek ödeme yapmıştır. Bunun neticesinde de çok sayıda kişi kuruşlarla ifade edilen ikramiye almıştır. 1/1/1980 tarihinde emekli olan 1'in 4'üncü derecesinde ek göstergesi 1200 olan öğretmene 21 kuruş ödeme yapılmıştır. 1/1/1991 yılında 7'nin 9'uncu kademesinden emekli olan hizmetliye 93 kuruş ödeme yapılmıştır. Aynı tarihte 3'üncü derecenin 8'inci kademesinden 600 ek göstergeli emekli olan bir memura bir yıl için ödenen emekli ikramiyesi 1 lira 31 kuruştur. Aynı tarihte emekli olan 1'inci derecenin 4'üncü kademesi 1300 ek göstergeli şube müdürüne ödenen yıllık ikramiye bedeli 1 lira 60 kuruştur. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Daha eski tarihlerde emekli olanlar için ise 3 kuruş, 5 kuruş ödeme yapılmıştır. Bu, son derece yanlış, emeklinin hakkını yiyen bir uygulamadır. Olayda emeklimizin herhangi bir kusuru olmadığı hâlde emekli cezalandırılmıştır, madde yasalaşırsa cezalandırmaya da devam edilecektir. Devlete haksız bir şekilde cezalandırma asla yakışmaz.
Değerli milletvekilleri, 1/1/1988 tarihinde emekli olan 1'inci derece 4'üncü kademe, 1200 ek göstergeli bir öğretmene ödenen bir yıllık ikramiyesinin karşılığı o tarih itibarıyla 2,94 asgari ücretti. Bugünkü asgari ücret olan 1.300 TL'yle çarparsak emeklimize bir yıl için ödememiz gereken miktar 3.800 TL'dir. Biz ne yaptık? Yıllarını bu ülkenin eğitimine adamış, saçlarını ağartmış öğretmenimize sadece 21 kuruş ikramiye ödedik. Kimse kusura bakmasın, bu ayıp bize yeter, bu vebalden de bizi kimse kurtaramaz. Memur, imam, şube müdürü, daire başkanı, hemşire, ebe, hepsi aynı durumdadır. Öğretmenimizin tasarı kanunlaştıktan sonra müracaat etse alacağı miktar 50 liradır; dün 21 kuruştu, bugün 50 liradır. Dün çok gülünçtü, bugün de çok komiktir, haksızdır.
Değerli milletvekilleri, bir konuyla olayı bağlamak istiyorum. Hazreti Osman, yanlışlıkla kulağını çektiği kölesinin hakkı kalmaması için kulağını çektirmiştir. Siz, emeklinin kulağını öyle bir çektiniz ki bu, her bir yıl için 2 bin, 3 bin TL'dir. Emeklimiz hüsrana uğramıştır, uğramaya da devam edecektir. Hazreti Osman sadece bir kişiye kulağını çektirerek hakkını helal ettirmiştir. Siz, kalan ömrünüzü kulağınızı çektirerek devam etseniz emekliyi bitiremezsiniz, hakkını ödeşemezsiniz.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Kulak kopar.
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - Evet, kulak kopar.
Tamamıyla hakka, hukuka, vicdana aykırı, kamu vicdanını rahatsız eden, emeklimizin meşru beklentisini karşılamayan bu anlayışı şiddetle kınıyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)