GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:05.01.2017

EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisine ilişkin AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve yüce Divanı saygıyla selamlarım.

Evet, dünyada yaşanan gelişmeleri ve küresel ekonomiye yansımalarını şöyle bir hatırlayalım. 2008 sonrası devam eden zayıf küresel talep, küresel ticaret ve yatırımlarda yavaşlama, düşük ve istikrarsız emtia fiyatları, azalan verimlilik artışı, düşük ücret düzeyleri, bankacılık sektöründe sorunlar, ülkelerin artan kamu borcu, Brexit, jeopolitik riskler, ulusal siyasi iktidarlarda değişim ve belirsizlik, kısacası tüm dünya zincirleme kriz dalgalarıyla karşı karşıyadır. Mali disiplin ve bankacılık sektöründe Türkiye'nin pozitif ayrışması hakkında konuşmayacağım, tüm dünyanın dile getirdiği bir gerçek. Büyüme oranlarını analiz ederken de tek bir çeyreği alarak yorum yapmanın haksızlık olduğunu düşünüyorum, bütüncül bir yaklaşım içinde değerlendirmek gerekir. IMF'nin son raporundaki 2016 büyüme rakamlarını sizlerle paylaşmak isterim. Dünya ortalaması yüzde 3,1, gelişmiş ülkeler yüzde 1,6, Avrupa Birliği yüzde 1,7, Amerika yüzde 1,6, gelişmekte olan ülkeler 4,2, Çin ve Hindistan dışında gelişmekte olan ülkeler yüzde 2,1. Türkiye yüzde 3,1; bizim orta vadeli programımızda da yüzde 3,2'dir. Kısacası, büyüme performansında Türkiye ekonomisi göreceli olarak iyi konumdadır.

Unutmayalım, 15 Temmuz gibi bir hain darbe girişiminden sonra iç ve dış hain mihrakların iş birliği içinde sistematik terör eylemlerinin devam ettiği, sınır komşularımızda yaşanan iç savaşların ve ülkemize yansımalarının olduğu ve sınır ötesi operasyonların yapıldığı bir konjonktürden bahsediyoruz. Sizlere soruyorum: Hangi ülke tüm bunlara göğüs gerebilir? Hangi ülke bu kadar çeşitli stres testlerinden aynı anda geçebilir? Ekonomik verileri bütüncül yaklaşımla analiz etmemiz gerekir, cımbızla bir çeyreği çekerek olumsuz algı yönetimi yapmayalım. Bu ülke hepimizin, her yapıcı öneriye açığız, iktidarı ve muhalefetiyle hep birlikte bu zor dönemi atlayacağız.

Sanayi üretim endeksine gelince, takvim etkisinden arındırılmış sanayi endeksi yıllık bazda yüzde 2 artmıştır. Sadece sizlerle şunu paylaşmak istiyorum: Gördüğünüz gibi, 2015 ve 2016 sanayi üretim endeksi yer almakta ve burada çok net olarak vatan hainlerinin neden olduğu düşüşü görmekteyiz ve ondan sonra da bu aziz milletimiz sayesinde, iş dünyamızın inancı ve çok fazla çalışması sayesinde bu çıkış gerçekleşmiştir. Ve en son ekim ayı itibarıyla da gördüğünüz gibi, 2015 ortalamasının üzerinde bir sanayi üretim endeksini görüyoruz.

Bu ülkesine inanan, tüm gücüyle çalışan iş dünyasına, sanayicilerimize ve çalışanlarımıza buradan teşekkür ediyorum. İşsizlik tüm dünyada sorun olarak devam etmektedir. Avrupa Birliğinde işsizlik oranları çok yüksektir, özellikle genç işsizlik oranları bazı ülkelerde yüzde 50'nin üzerine çıkmıştır. Genel işsizlik oranları Yunanistan'da yüzde 23; İspanya'da yüzde 19; Brezilya'da yüzde 12; İtalya'da yüzde 12; Fransa'da yüzde 10; Kanada'da yüzde 6,8; Türkiye'de yüzde 11,3. Ancak, Türkiye'de iş gücüne katılım oranını da dikkate almamız gerekir. Mevsim etkilerinden arındırılmış iş gücüne katılım oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52,8 iken istihdam oranı yüzde 46,8'dir. Türkiye'de 2007-Ocak 2016 yılları arasında yani son sekiz yılda 7 milyon kişiye istihdam yaratılmıştır. Bu, azımsanacak bir rakam değildir, bazı Avrupa ülkelerinin nüfusundan daha yüksek bir orandır.

Şirket sayılarına gelince: 2014, 2015 ve 2016 yıllarına bir bakalım. 2014'ten 2015 yılına açılan şirket sayısında yüzde 27 artış olurken kapanan şirket sayısında yüzde 13,4 düşüş yaşanmıştır. 2015'ten 2016'ya geçerken kurulan şirket sayısında tahminen yüzde 4 düşüş olabilir ancak aralık ayı verileri henüz belli olmadığı için bu oran daha da düşük gerçekleşebilir. Buna karşın kapanan şirket sayısında yine yüzde 20'lik düşüş gerçekleşmiştir. Öneride bahsedilen veriler, kasım itibarıyla sadece kapanan şirket sayılarıdır ancak yıllık yansımaları ve aynı zamanda açılan şirketleri de dikkate almamız gerekir.

Kurdaki değişmeler, 6 ülkeli Dolar Kuru Endeksi ve 10 ülkeli Bloomberg Dolar Endeksi bazında değerlendirilmesi gereken verilerdir. Ayrıca, Amerika'daki seçim sonuçlarının yani Trump'ın etkisi, 8 Kasım sonrası etkilerini de dikkate almanız gerekir. 2016 yılında dolar endeksi yüzde 3,63 artarken, yine aynı endeks 8 Kasım-31 Aralık arası yüzde 4,44 artmıştır. Bloomberg Spot Dolar Endeksi ise 2016 yılında yüzde 2,84 artarken 8 Kasım-31 Aralık arası yüzde 5,67 artmıştır. Kısacası Amerika'daki seçim sonuçlarının kurlar ve kur endeksleri üzerinde çok net etkisi Türk lirasına da yansımıştır.

Sözlerimi bitirirken değerli milletvekillerimden bir ricam olacak: Olaylara bütüncül bakalım ve bir trend içinde değerlendirelim. Tekrarlıyorum, bu ülke hepimizin, birlik ve bütünlük içinde mücadele edeceğiz, iktidarı ve muhalefetiyle birlikte bu zor dönemi atlatacağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günay.