GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mezhep düşmanlığı çıkararak ve hayat tercihleri itibarıyla ülkemizi bölme oyununa hiç kimsenin düşmemesi ve siyasetçiler ile kurumlar olarak mezhep üzerinden, din üzerinden ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir dil kullanılmaması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:05.01.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Az önceki, hayat tarzıyla ilgili tartışmaya ben de bir katkı da bulunmak istiyorum. Biz biliyoruz ki ülkemizde mezhep düşmanlığı çıkarma, hayat tercihleri itibarıyla ülkemizi, milletimizi bölme çabaları eskiden beri terörizmin ve onun yurt dışındaki ağababalarının bu ülkede bitmeyen bir oyunudur. Bu oyuna hiçbirimizin düşmemesi lazım. Ecdadımızın hoşgörü ve adaletle yönettiği yıllar -ki genelde böyle olmuştur ama- bunun zirve yaptığı yıllar, biz biliyoruz ki ülkemizde huzurun, sükûnetin de zirve yaptığı yıllar olmuştur. Hatta, tarih şahittir ki zulme uğrayan, dost arayan insanların en emin sığınağı yüzyıllar boyunca bizim milletimizin kalbi olmuştur.

Genel Başkanımız bu Salı günkü grup toplantısında bu konuyla ilgili olarak merhum hünkârımız II. Mahmut'un şu veciz ifadelerine yer vermiştir konuşmasında. Diyor ki II. Mahmut: "Ben tebaamın Müslüman'ını camide, Hristiyan'ını kilisede, Musevi'sini havrada fark ederim. Aralarında başka türlü bir fark yoktur. Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kavidir ve hepsi hakiki evladımdır." Dolayısıyla, biz de hem burada siyasetçiler olarak hem de kurumlar olarak mezhep üzerinden, din üzerinden ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir dil kullanmamalıyız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, tamamlayınız.

ERHAN USTA (Samsun) - Kurumlarımızın da buna azami özen göstermesi lazım. Bu, ülkemizin huzur içinde yaşaması açısından çok hayati önemi haiz bir konudur.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Usta.