GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:06.01.2017

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, dün İzmir'de hayatlarını kaybeden, şehit olan Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; ailelerine sabır diliyorum, ulusumuza da sabır diliyorum.

Evet, hepinizin bildiği gibi, Türkiye'nin en önemli problemi terör. Biz günlerimizi bu Parlamentoda terörle değil, neyle geçiriyoruz? Parlamentonun yetkilerini bir adama devretmekle, bir kişiye devretmekle bütün zamanımızı, mesaimizi harcıyoruz; günlerce komisyonda harcadık, gelecek hafta da belki günlerce burada harcayacağız. Aslında, yapmamız gereken şey, bu Parlamentoyu "Terörü nasıl çözeceğiz?" üzerine yoğunlaştırıp, ortak aklı bulup ve hep birlikte terörün belini kırmak, Türkiye'yi bu terör belasından kurtarmak olmalı.

Bakın, şimdi, siyasi partiler zaman zaman araştırma önergeleri getiriyor; HDP de elektrik problemini getirmiş, birkaç gün evvel Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Türkiye'deki elektrik probleminin araştırılmasıyla ilgili bir araştırma önergesi verdi. Ama konuşamıyoruz burada, onar dakikalık konuşmalarla geçiştiriyoruz ve "Elektriği nasıl üretiriz, nasıl dağıtırız, nasıl iletiriz?"i konuşamıyoruz burada. Konuşmamız gereken şeyler bunlar aslında. Bir ülke 21'inci yüzyılda elektrik kesintisini konuşuyorsa bu ülkede hiçbir şey yapılmamış demektir arkadaşlar. Bir ülkede konutlar elektrik olmadığı için ısıtılamıyorsa, insanlar ısınamıyorsa bu ülkede hiçbir şey yapılmamış demektir. Bir ülkede sanayi elektrik yüzünden milyonlarca lira kaybediyor, milyonlarca dolar kaybediyorsa çok şeyden konuşmak mümkün değil. Diyoruz ya, elektrik...

Şanlıurfa'nın problemlerini getirmiş arkadaşlarımız, bunun araştırılmasını istiyor. Türkiye'de sadece Şanlıurfa'nın mı elektrik problemi var? Hayır, 81 ilin elektrik problemi var. 81 ilin her birinin lokal özellikleri var. Şanlıurfa'da yaşayan insanların yaşadığı elektrik problemi farklı, Kocaeli'de yaşayan insanların elektrik problemi farklı, yine bir başka kentte yaşayan insanların, vatandaşlarımızın elektrik problemi farklı. Ne problemimiz var? Üretim problemimiz var elektrikte. Yine, biraz sonra, belki, AKP Grubu adına konuşacak arkadaşım Türkiye'deki elektrik üretiminin nereden nereye geldiğini bize ifade edecek. Arkadaşlar...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Doğru bir şekilde.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Doğru, Sayın Bakan da buradan "Doğru." diyor.

Sayın Bakanım, size bir önerim var; ben baktım, siz de bakın: Bundan önceki on yıla bakmayın, ondan önceki onar yıllık periyotlara baktığınızda Türkiye'nin ihtiyacı olan elektrikten fazlasının üretildiğini ve yatırım yapıldığını göreceksiniz. Bunun yatırımının tümünü de devlet yapmış, tümünü devlet yapmış ama iktidarınız döneminde, on dört yıllık dönemde Sayın Bakan, devlet bir tane yatırım yapmamış. EÜAŞ'ın elektrik üretimindeki yüzde 50'lerdeki, yüzde 60'lardaki, yüzde 70'lerdeki payı yüzde 22'lere düşmüş; bilginiz olsun diye söylüyorum. Aslında abartılacak bir durum yok.

Şimdi, bu, çok teknik bir konu, çok detaya girmeyeceğim, oradaki HES'lere girmeyeceğim, nükleer santrale girmeyeceğim, konu çok yoğun ama birçok problemi var, iletim problemi var. Bakın, ne yaptınız: 21 dağıtım şirketine böldünüz Türkiye'yi ve şehirlerimizi bu 21 dağıtım şirketine paylaştırarak elektrik dağıtım şirketlerini kurdunuz. Peki, başarıyı yakaladık mı elektrik dağıtım şirketlerinden sonra? Elektrik dağıtım şirketleri özelleştirildikten sonra, 15,5 milyar dolarlık özelleştirme yapıldıktan sonra Türkiye'deki problemler çözüldü mü? 15,5 milyar doların 1 dolarını yatırıma ayırmadınız, 21 dağıtım şirketinden aldığınız paraların 1 dolarını yatırıma ayırmadınız.

"Dağıtım sorunu" diyoruz. Elektrik dağıtım şirketlerini incelediğimizde Türkiye'deki -en son 2013'te son elektrik bölgesini özelleştirdik- arıza sayısına ve arıza sürelerine 2011'den sonra baktığımızda büyük bir ilerleme yani geriye gitme olduğunu görüyoruz. Devletin elindeyken yani tek bir kurumken, tekken, bölünmeden falan arıza sayıları daha az ve arıza süreleri daha kısaymış ama elektriğin dağıtım işi özel dağıtım şirketlerine geçtikten sonra arıza sayıları artmış. Birçok örnek verilebilir ama Şanlıurfa'nın içinde bulunduğu sadece Dicle Dağıtım Şirketinin arıza sayısına baktığınızda -2007'yle karşılaştırmak istiyorum- arıza sayısı 188 bin adetmiş, 2015 sonu itibarıyla 370 bin adede çıkmış; yine, süresi 132 bin 822 dakikadan neye çıkmış, 340 bin dakikaya çıkmış. Bütün elektrik dağıtım şirketlerinde böyle, arıza sayıları artmış ve süreleri artmış. Demek ki özelleştirmeniz başarıyı getirmemiş, bunu söyleyebiliriz.

TEDAŞ bir uygulama yapmış "Elektrik dağıtım şirketlerinde problemler yaşanıyor, vatandaşlar problemler yaşıyor, onlara ulaşamazlarsa bize ulaşsınlar." demiş TEDAŞ, bir özel hat kurmuş. Zannettik ki, bu özel hatla bizler ve vatandaşlar ulaşacak zannettik ama maalesef vatandaşlar ulaşamıyor, biz de ulaşamıyoruz. Sayın Bakan, bu özel VIP hattını kimin için kurmuş biliyor musunuz? AKP'li milletvekilleri için kurmuş, 2 tane telefon numarası istemiş milletvekilinden. Kimin için kurmuş biliyor musunuz? AKP il başkanları için kurmuş, 2 tane telefon numarası istemiş. AKP ilçe başkanları için kurmuş, 2 tane telefon numarası istemiş. AKP'ye özel VIP hat kurmuş. Bunun teşhisini de yaptık. AKP'li bir milletvekili arkadaşıma arattırdım, çıktı "Alo, buyurun." dedi; ben aradım, benim telefonum telefon açıldıktan sonra düştü. Bunu, sizin, AKP'li milletvekili arkadaşların önünde yaptık. Maalesef kurumları da partileştirdiniz, kurumları da AKP'nin bir kurumu hâline dönüştürdünüz. Böyle bir uygulamadan, böyle bir kurumdan başarı beklemek mümkün değil doğal olarak.

Yine de iyi tarafından bakmak istiyorum, oraya arayanların istatistikleri elimde, kimler olduğu da elimde ama... Orayı arayan milletvekillerinin ilk 3 sırası kim biliyor musunuz? Şanlıurfa milletvekilleri. Şanlıurfa'daki elektrik probleminin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için söylüyorum. Bakın, 13/6/2016 ile 19/10/2016 arası, dört aylık periyotta bu sizin için kurulan özel VIP hattını arayan 1'inci sıradaki milletvekili Şanlıurfa Milletvekili -adını söylemeyeyim, ayıp olur ama belki elektrik problemini çözmek için en çalışkan milletvekili olarak da geçilebilir- 32 kez aramış; 2'nci sırada bir başka Şanlıurfa Milletvekili, 25 kez aramış; 3'üncü sırada yine bir Şanlıurfa Milletvekili, o da 25 kez aramış; daha sonra Mersin Milletvekili geliyor. Bunlar, problemin çözülmesi için o kurulan VIP hattı arayan arkadaşlar. Şanlıurfa'da durum böyle arkadaşlar.

Şanlıurfa, gerçekten elektrik konusunda sıkıntılı çünkü 1 milyon 892 bin nüfusun yaşadığı bir kent, millî hasıladan fert başına düşen gelire baktığınız zaman da sondan 3'üncü sırada. Dediler ya biraz evvel "Şanlıurfa'nın 9 milletvekili var." Ya, bu milletvekili kendi kendine hiç hizmet etmez mi? GAP denen bir olay var, "GAP'ı gaptırmam." dedi, GAP'ın sulamasından yararlanamıyor Şanlıurfa. Birkaç yatırım var, onları biliyorum. Şanlıurfa, Mardin gezisine gittiğimde...

Şimdi, kayıp kaçağı biz şöyle konuşuyoruz: Yine, en çok kayıp kaçak olan dağıtım şirketi Şanlıurfa'nın da içinde bulunduğu dağıtım şirketi. Bakın, kayıp kaçakta dünya ortalaması yüzde 15, Avrupa ortalaması yüzde 6; yüzde 8 de bizim bölgelerimizin, gelişmiş bölgelerin ortalaması ama bu dağıtım şirketinde kayıp kaçak oranı yüzde 76. Siz iktidara gelmeden önce de yüzde 76'ydı, siz iktidardayken de yüzde 76, bir iyileştirme yapamamışsınız.

Biz hep şöyle baktık batıdan: "Ya, bizde kayıp kaçak yok; bu kayıp kaçak kullananların cezalandırılması gerekiyor, onların paralarını niye biz ödüyoruz?" Ama orada yaptığım gezide şuna şahit oldum: Oradaki insanlar daha çok tarım yapabilmek için su kuyularında elektrik motorları kullanıyorlar ve elektrik maliyetlerinin yüksekliği ve ürettiği ürünü değerlendiremediği için ne yapıyor? Elektriği kaçak kullanmak zorunda kalıyor.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Artvin'de kaçak yok Sayın Akar.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Yani neydi bu olay? Devlet, insanları resmen hırsızlığa teşvik ediyor. Niye teşvik ediyor? Elektrik üretimini ucuzlatamadığınız için, 7 kuruşa mal ettiğiniz elektriği vatandaşa 38 kuruşa sattığınız için. Niçin yapıyor?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Sayın Vekilim, siz nerede yaşıyorsunuz? Siz nerede yaşıyorsunuz?

HAYDAR AKAR (Devamla) - O GAP gibi büyük bir baraj Şanlıurfa'da olmasına rağmen, siz oraya suyu getiremediğiniz, o tarımla uğraşan vatandaş suyu kullanamadığı için ne yapıyor? Pompalarla kuyudan su çekmek zorunda kalıyor.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Nerede yaşıyorsunuz siz? Nerede yaşıyorsunuz Sayın Vekilim siz?

HAYDAR AKAR (Devamla) - Ne kadar biliyorsun sen bunu, durmadan laf atıyorsun?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yok, yok; nerede yaşıyorsunuz?

HAYDAR AKAR (Devamla) - Susar mısın lütfen.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Hayır, ben on bir yıl Van'da yaşadım, Van'da, konuştuğun Van'da yaşadım.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Evet, insanın aklıyla dalga geçiyorsunuz. Nasıl geçiyorsunuz?

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Akar, Artvin'de kaçak yok.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, efendim, lütfen. Sayın Akar konuşuyor, lütfen, dinleyiniz.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Ya, sus Allah aşkına ya, Allah'a inanıyorsan sus.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Önüne bak.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Sus! Sus!

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Önüne bak.

LEVENT GÖK (Ankara) - Susar mısınız ya?

HAYDAR AKAR (Devamla) - İki dakika bir şey konuşacağız, teknik bir konu konuşacağız; her şeye laf atıyorsun oradan ya.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yanlış söyleme, yanlış söyleme.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Benden fazla konuşuyorsun.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yanlış söylemeyin diye söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, efendim, lütfen, hatibe laf atmayın.

LEVENT GÖK (Ankara) - Haydar Bey, Genel Kurula hitap edin.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Haydar Bey, siz buraya konuşun.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Benden fazla konuşuyorsun.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yanlış söylüyorsun, doğruyu söylüyorum.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Neyi söylüyorum yanlış? Ne söylüyorum?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Doğru söylemiyorsun.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Haydar Bey...

BAŞKAN - Sayın Akar, Genel Kurula hitap edin. Sayın Akar...

HAYDAR AKAR (Devamla) - Bildiğin bir şey varsa gel burada konuş.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Var, var.

BAŞKAN - Sayın Akar, siz Genel Kurula hitap edin efendim.

FATMA BENLİ (İstanbul) - Siz devam edin, siz devam edebilirsiniz.

HAYDAR AKAR (Devamla) - İşte, bu tür insanlar oradaki problemin çözümüne engeller.

HAYATİ TEKİN (Samsun) - Aynen.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Bakan da çıkıyor, diyor ki: "Siber saldırı var." İnsanın aklıyla dalga geçiyorsunuz.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Doğruları söyleyince bu iş böyle.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Siber saldırı şeylerine baktım, dünyada on-line izleyenler var, raporlar yayınlanıyor. Belirttiği periyotta elektrik kesintilerinin olduğu dönemde Türkiye bir tane siber saldırıya uğramamış. Ne var biliyor musunuz? 19 tane yüksek gerilim direğimiz devrildi. Niye devrildi? Bakımsızlıktan devrildi. Niye devrildi? İlgisizlikten dolayı devrildi. Niye devrildi? Çok uzun yıllara ait olması nedeniyle metal yorgunluğundan devrildi. Kim yapacak arkadaşlar bunları, kim? Biz söylediğimiz zaman da "Yanlış konuşuyorsun." diyor.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yanlış söylüyorsunuz, yanlış...

HAYDAR AKAR (Devamla) - Şimdi, hiç bilmediği bir konuyla ilgili burada "Yanlış söylüyor." diye itham ediyor.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - "Yalan" demiyorum, bakın, özellikle "yalan" demiyorum.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Siz beni düzeltin gelin lütfen burada.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Devamla) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz bir dakika daha kullanmak istiyorum.

FATMA BENLİ (İstanbul) - Siz devam edin konuşmanıza. Laf atma ilk defa Mecliste olan bir şey değil ki.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Haydar Bey, bir sakin olun.

BAŞKAN - Sayın Akar, buyurunuz bir dakika ek süre veriyorum.

HAYDAR AKAR (Devamla) - Ne dedik? Su kuyuları, bunların problemlerinin giderilmesi lazım. Nasıl gidereceğiz? Evet, GAP'ın suyunun bir an evvel Şanlıurfa'nın, Mardin'in, o bölgede tarımla uğraşan vatandaşlarımızın ayağına getirilmesi gerekiyor. GAP'a ne zaman başlandı? Siz bu yollara bu kadar, tünellere bu kadar... 92 milyon dolara mal edilen aynı uzunluktaki bir yolu biz 1 milyar dolara mal ediyoruz ya, işte bunlar da yapacağımız tasarruflar. İşte, 15,5 milyar dolara dağıtım şirketlerini özelleştirdik ya, oradan aldığımız paralarla, kazandığımız paralarla bu yatırımı yapmış olsaydık Şanlıurfa'da kayıp kaçak oranları da aşağı çekilirdi; yine, süreler, arızalar giderilebilirdi. Demek ki bunları planlayamıyoruz, planlayamıyoruz; planlayamadığınız da... İşin kötüsü sadece sattınız; var olan varlıklarımızı, millî değerlerimizi sattınız ve onun üzerine cari açıkları kapatıp insanlara bir pembe tablo sunmak için yarış içerisindesiniz ama maalesef...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Devamla) - ...insanları iliğine kadar sömürdüğünüzü gördük.

Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Sizden rica ediyorum, benim yanlışlarımı gelin burada düzeltin.