GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:10.01.2017

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; keşke konuşmamı tamamlayabilseydim. Ama, öncelikle şunu vurgulamak isterim: Kesinlikle kastım yok. Burada, hepiniz şu koridordan, tünelden geçerken, birbirimizle ilgili çok kötü sözler söylesek bile, benim size selam vermeden geçtiğim yoktur; bir hakaret kastım da yok. Ama, dün Sayın Başbakan bire bir, sizin de yoğun alkışlarınız arasında dedi ki, aynen söylüyorum, bugün Milliyet gazetesi 5 sütuna vermiş, Milliyet'te gördüm, öteki gazetelerde de olabilir: "Bu ülkenin hayrına ise bir Ali değil, bin Ali feda olsun." (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ben de oradan gönderme yaptım. Hepinizin yanında cep telefonu var, girin Google'a ve Cin Ali'yi yazın, yazarı Rasim Kaygusuz -inanın uzatmayacağım, zamanım yok çünkü- lütfen bir okuyun.

Sayın milletvekillerim, hepimiz için söylüyorum, şu anda son dönemde bizim en büyük kaygımız, mizahımızı yitirdik.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Evet, biz de "malbay" diyelim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben de cevap veririm.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Nezaketsiz olur ama.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Mizah, Türkiye'deki en önemli izah tarzıdır.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Fazla cin olmaya başladın.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Mizahı hakaret aracı kullanmayalım. Mizah, hakaret aracı olarak kullanılamaz.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Bunu kullanamadığımız için siyaset çölleşmiştir.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Sözünü geri al, sözünü geri al.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Mizah, hakaret aracı kullanılamaz.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - "Balbaykuş" diyelim, o, nasıl? Hakaret değil nasıl olsa.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Adam gibi özür dile.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben, Nasreddin Hoca'yı bu döneme göre uyarlayayım dedim ve yakında...

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Özür dile.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - "Balbaykuş" diyelim, nasıl? (CHP sıralarından "Dinleyin be!" sesleri)

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Başkanım, konuşma süresini nokta koyup şey yapar mısın? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Tekrar başlatmak...

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - "Balbaykuş" diyelim, bak, hakaret değil bu.

BAŞKAN - Genel Kurula hitap edin. Süre ilave edemiyorum.

Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Şimdi, benim yakında...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Kelimelerle oynama.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Belli, Gazeteciler Günü'ndeki tablo ortada. Benim yakında Nasreddin Hoca'yı kendimce bugüne taşıdığım bir kitap çıkacak.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Özür dileyeceksin.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Nasreddin Hoca'ya hiç kimse hakaret etmez.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Tavsiye ederim okumak isterseniz, siz bilirsiniz.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Özür dile.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Burası kürsü, o senin yazdığın yer değil.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Nasreddin Hoca, pazara gitmiş, görmüş ki papağan çok pahalı. Sahibine sormuş "Kaç para?" demiş, "100 akçe." O da hemen evine gitmiş, hindisini getirmiş "Bu da bin akçe." demiş. Herkes şaşırmış "Bu, 100 akçe, seninki nasıl bin akçe oluyor?" Demiş ki: "O konuşuyor ama benimki düşünüyor." (CHP sıralarından alkışlar) Bu, Balbay'ın kitabında şöyle bitiyor, Balbay'ın kitabında adam soruyor: "Düşünüyor da söylesin o zaman." Hoca cevap veriyor: "Söyleyecek emme hapse girer diye korkuyorum." diyor.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)