GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:10.01.2017

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; daha önceki sorularda da ifade ettim. Bu teklifin gerekçeleri konuşmacılar tarafından çok açık ortaya kondu. Genel gerekçe, madde gerekçeleri ortada, bir kez daha ifade etmek isterim ki siyasi istikrar, güçlü yasama, güçlü iktidar, etkin yasama denetimi ve Türkiye'nin çift başlı yürütmeden, çift meşruiyet tartışmalarından ve yürütmeye dönük pek çok hukuk dışı operasyonlardan çektiği bundan önceki pek çok soruna çözüm bulan bir tekliftir.

Milletimizin bize nasıl güveneceğine kararı milletimiz verecektir. Bugüne kadar yapılmış olan bütün seçimlerde milletimiz, açık ara AK PARTİ'yi birinci yapmıştır, tek başına iktidara taşımıştır. Belediyelerde, belediye meclislerinde, il genel meclisi üyeliklerinde bunu çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu, çok açık bir husustur.

Tabii, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, hepimizin üzerinde hassasiyetle durduğu bir konudur ve bu teklifin içerisindeki düzenlemelere baktığınız zaman yargılama engeli olan pek çok konuda yargının yolu açılmaktadır, hukuk devleti güçlendirilmektedir.

Cumhurbaşkanımız, Anayasa'daki yetkilerini kullanmaktadır. Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasa'da olmayan bir yetkiyi kullandığını kimse ifade edemez. Bakanlar Kurulunu Cumhurbaşkanının toplantıya çağırıp başkanlık yapması anayasal bir yetkidir. Daha önceki Cumhurbaşkanlarının da bazıları zaman zaman yaptı ama Cumhurbaşkanı isterse bunu, diyelim on beş günde, bir ayda, üç ayda yapabilir mi; yapabilir. Anayasa bu yetkiyi vermiş mi; vermiş. Şimdi Cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullanınca "Niye kullanıyorsunuz?" diye bir eleştiri yapmak doğru değil. Anayasa'nın verdiği yetkileri kullanmaktadır. Anayasa'ya uygun bir şekilde vazifesini yerine getirmektedir ve Anayasa'nın uygulanmasını denetlemek de ayrıca Sayın Cumhurbaşkanının görevleri arasında yer almaktadır.

Cumhurbaşkanının partili olmasına ilişkin dün de ifade ettik çok net bir şekilde. Milletvekili partili, bakan partili, başbakan partili milletvekili, belediye meclisi, il genel meclisi üyeleri partili, Meclis başkanı partili, bunlar bağımsız ve tarafsız görev yapabiliyorlar. Bütün milletin başbakanı, bakanı olabiliyorlar, belediye başkanı olabiliyorlar. Cumhurbaşkanına geldiği zaman "Bu olmaz." demek, bir açık çifte standarttır.

Cumhurbaşkanının sorumluluklarına gelince: Esasında bu teklifin en önemli yönlerinden biri, şu anda siyaseten sorumsuz olan Cumhurbaşkanına siyasal sorumluluk getirmektir, cezai açıdan sorumsuz olan Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk getirmektir, vatana ihanet dışında hiçbir şeyle suçlandırılmayan Cumhurbaşkanını işlediği iddia edilen bütün suçlardan dolayı suçlandırma imkânı getirmektedir. Cumhurbaşkanının yargı denetimine kapalı pek çok işlemine yargı yolu açılmaktadır ve burada sorumsuz Cumhurbaşkanından sorumlu Cumhurbaşkanına bir geçiş yapılmaktadır. Hem yasama denetimi, Anayasa Mahkemesi denetimi, diğer idari yargı denetimi çok net bir şekilde ortadadır.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Siyasal sorumluluğu kim üstleniyor Sayın Bakan? Siyasal sorumluluğu yok mu?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Kararname çıkarma yetkisi, olağanüstü hâl ilanı şu andaki Anayasa'mıza göre yapılabiliyor mu? Yapılabiliyor. Nasıl yapılıyor? Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu bunun ilanını yapıyor. Şu anda Anayasa'da var. Anayasa'da olan bir yetki, yeni teklifte de muhafaza ediliyor; bu bir.

2) Mevcut Anayasa'da olağanüstü hâl döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnamenin kapsamında bir değişiklik bu teklifte de yapılmıyor, aynısı muhafaza ediliyor.

3) Çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin Meclise geldikten sonra üç ay içerisinde yasalaşması zorunlu, yasalaşmadığı takdirde kendiliğinden yürürlükten kalkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla şu andakinden daha olumlu bir düzenleme içeriyor. Şimdi Mecliste görüşülme zorunluluğu yok, süre şeyi yok. Bu, İç Tüzük'le belirlenir diyor. Görüşülmediği takdirde o yürürlükten kaldırılana kadar yürürlükte ama şimdikinde böyle bir durum söz konusu değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)