| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.01.2017 |
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk toplumu demokratik kültüre sahiptir. Yani "Demokrasi bir kültür meselesidir." şeklinde değerlendirmeler yapılıyor, doğru. Ben bunun arkasında sanki Türk toplumu demokrasiye layık değilmiş gibi, daha iyi sistemlere layık değilmiş gibi bir anlayış görüyorum ki, tabii, milletimizi de bu anlamda küçümseyen bir anlayış var bunun arkasında, bunu reddediyorum. Çünkü Türk toplumu 15 Temmuzda demokrasiye, millî iradeye, hukuk devletine dünyada örneği görülmeyecek şekilde ölümüne sahip çıkmış, demokrasinin, hukuk devletinin müdafisi olduğunu ispat etmiştir. Dünyada Türk milletinde olduğu gibi ben böylesi bir demokrasi kültürünün ve demokrasiye sahip çıkma bilincinin olduğunu zannetmiyorum. Başka ülkelerde acaba böyle bir darbe teşebbüsü olsaydı orada meclis bombaların altında çalışır mıydı, halk ölümüne sokaklarda durur muydu? Böylesi bir halka sanki bizde bu kültür yokmuş gibi "Bu kültür meselesidir." demeyi çok büyük bir saygısızlık olarak gördüğümü ifade etmek isterim.
İkincisi: "Cumhurbaşkanlığı sistemi toplumda ayrışmalara, kutuplaşmalara, bölünmelere, parçalanmalara yol açar mı?" Bana göre yol açmaz, tam tersi olur. Neden? Çünkü Cumhurbaşkanlığı sisteminde geçmişte merhum Ecevit yüzde 21'le Başbakan oldu, merhum Erbakan yüzde 22'yle Başbakan oldu, merhum Demirel yüzde 27'yle Başbakan oldu, AK PARTİ ilk dönemde yüzde 34'le Başbakan çıkardı, Sayın Abdullah Gül o zaman Başbakan oldu. Baktığınız zaman, bu sistemde ne yapılıyor? Çok az sayıda bir oy alan veya temsili bulunan parti ülkenin yönetimine gelebiliyor ve yönetimin gerekleri neyse onu yerine getirebiliyor ama dikkat buyurun, bu sistemde yüzde 50,01 oy almayan birinin Türkiye'nin yürütmesine gelmesi, ülkeyi yönetmesi mümkün değil ama şimdiki sistem yüzde 22'ye yönetme hakkı verebiliyor, böyle bir sonuç çıkarabiliyor. Yüzde 51 oy almak için ne yapılır? Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin yüzde 51 oy almak için -bugün oyu yüzde 26- ne yapması lazım? Diğer yüzde 25'in rızasını alacak bir üslubu, bir politikayı, bir propagandayı, bir ajandayı geliştirmesi lazım. AK PARTİ de yüzde 49 küsur, bizim de bu başka partilerden oy alacak bir üslubu, propagandayı, programı geliştirmemiz lazım. Başka partilerin de bunu yapması lazım. Bu ne yapacak? Esasında üslubu daha da normalleştirecek, programları, propagandaları daha da normalleştirecek, kutuplaşmayı değil, uçlarda olanları merkeze doğru çekecek, orta noktada milleti de buluşturacak, siyaseti de buluşturacaktır.
Cumhurbaşkanının Parlamentoyu belli şartlar içerisinde seçime götürme yetkisi ile Parlamentonun Cumhurbaşkanını seçime götürme yetkisinde esasında Parlamento ile Cumhurbaşkanı arasında bir uzlaşma gerekliliğini ve bunun olmaması hâlinde müeyyidelendirildiğini görüyoruz. O yüzden ben bu sistemin kutuplaştırmayı artırmayacağına, aksine, bugün olan birtakım eleştirileri ortadan kaldıracak ve uzlaşma kültürünü geliştirecek sonuçları daha iyi bir biçimde ortaya koyacağına yürekten inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bugün her yetki kullanılıyor mu? Doğru, her yetki kullanılıyor ama biz bu sistemi kendimiz için değil, Türkiye için istiyoruz; Türkiye'nin geleceğinde yine siyasi istikrar olsun, güçlü iktidar olsun diye istiyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.