| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.01.2017 |
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam doksan üç yıl, iki ay, on dört gün önce Meclis sıralarında oturan milletvekilleri yalnızca savaştan çıkmış yoksul ve yorgun bir halka değil, tüm ezilen uluslara örnek olmuştur ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Bugün bu topraklarda yaşayan tüm yurttaşlar o gün cumhuriyetin kuruluşu için ellerini kaldıran o aydınlık ve namuslu insanlara çok şey borçludur. Hepsini saygıyla, hürmetle, sevgiyle selamlıyorum.
Kurulan cumhuriyet, tam bağımsız bir Türkiye'yi, kadın erkeğin eşit haklara sahip olduğu onurlu bir yurttaşlığı, insanın insanca yaşayabilmesini ifade ediyordu. Kurulan cumhuriyet, bir tek kişinin veya zümrenin değil, milletin egemenliğini ifade ediyordu. İşte, sizler bugün, getirdiğiniz bu Anayasa değişikliği teklifiyle bu cumhuriyet rejimini değiştirmek istiyorsunuz -doğru ifade edelim, adını doğru koyalım- tek bir kişiye dayalı bir sistem, anayasal diktatörlük kurmak istiyorsunuz. Nasıl ki cumhuriyetin kuruluşu Millî Mücadele'yi veren insanlar için bir onur belgesi olduysa bu değişiklik teklifi de bir utanç belgesi olarak tarihte yerini alacaktır. Çünkü, boş kâğıtlara attığınız imzalarla tek kişinin keyfiyetine dayalı bir anayasal diktatörlük kuruyorsunuz. Çünkü, sizler bir tek kişiye denetimsiz, sınırsız bir yetki veriyorsunuz. Çünkü, ettiğiniz yeminleri çiğneyerek bir tek kişinin ihtirasıyla bu ülkeyi bir uçuruma sürüklüyorsunuz. Tarihe not düşmek için söylüyorum: Vebal altındasınız, günün birinde ağırlığıyla ezileceğiniz vicdani bir yük altındasınız. Yetmezmiş gibi, bizlerden de irademizi tek bir kişiye ipotek etmemizi istiyorsunuz. Ama, kusura bakmayın, ne yazık ki biz bu kadar vicdansız değiliz.
Değerli milletvekilleri, yalnızca AKP'ye değil, "evet" veren MHP milletvekillerine de seslenmek istiyorum. Siz ne yapmak istiyorsunuz? Bir sultanlık sistemi mi kurmak istiyorsunuz? Her şeyin yani yasamanın, yürütmenin, yargının tek hâkimi olan, denetlenmeyen, dilediğini atayan, dilediğini görevden alan bir diktatörlük mü kurmak istiyorsunuz? Bunu iyi düşünmek lazım. Böyle bir Türkiye mi istiyorsunuz? 21'inci yüzyılda bu millete bunu mu reva görüyorsunuz? Bu mudur millet egemenliğinden anlayışınız? Bu mudur demokrasi anlayışız? Bu kötülüğü bu ülkeye niye yapıyorsunuz? Çünkü birileri böyle yapın diyor.
Bakın, bu teklif her şeyden önce demokrasi için, cumhuriyetin kazanımları için, haklar için mücadele etmiş kişilere, askerî müdahalelere karşı direnenlere, zindanlarda işkence görenlere, diktaya, darbeye karşı hayatını feda edenlere karşı çok büyük bir haksızlıktır. (CHP sıralarından alkışlar) Bu insanlar demokrasi için, insan hakları için bedel ödediler, tek bir adamın diktatörlüğü için değil. Bunu iyi değerlendirmek zorundasınız.
Değerli arkadaşlar, AKP on dört yıldır iktidarda, on dört yıldır parlamenter sistemle ülkeyi yönetiyor. Dilediği atamayı yapıyor, dilediğini görevden alıyor. Hatta "Ne istediniz de vermedik?" diyecek rahatlıkta FETÖ'cüleri istediği gibi devletin kadrolarına dolduruyor. Şimdi onlarla arasına kara kedi girdi diye, Süleymancıları, Menzilcileri, bilmem kimcileri devlete yerleştiriyor istediği gibi. İstediği gibi, tüm toplumsal muhalefete rağmen, bir günde o kanunu geçirebiliyor, iki günde Başbakanı değiştirebiliyor. E, peki siz sormuyor musunuz kendinize "Bu sistemde neyi yapamadık da değiştirmek istiyoruz?" diye.
Vallahi kimse istikrar filan demesin, on dört yıldır ülkemizde istikrar umudundayız ama hiç istikrar göremedik. On dört yıldır Türkiye istikrarın "i"sini değil, hiçbir şeyini göremedi. Eğer istikrar istiyorsanız hukuktan, demokrasiden, şeffaflıktan asla vazgeçmeyeceksiniz, istikrarın yolu bu.
Ama şunu söyleyeyim ki Atatürk bir enkazdan bir cumhuriyet kurdu, tekrar bu cumhuriyeti bir enkaza çevirmeye çalışanlara bu ülke izin vermeyecektir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.