| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 15.01.2017 |
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nazım Hikmet elbette Türkiye'nin yetiştirdiği çok büyük şairlerden bir tanesi, toprağı bol olsun. Gönlümüz arzu ederdi ki vatanında yaşadıktan sonra da vatanında ölsün, mezarı da vatanında olsun, biz bunu temenni ederdik ancak geçmişte yaşadığı sıkıntılar, sorunlar o dönemlere dair fazla bir şey söylemek istemem. Ancak, 2009 yılında Hükûmetimiz tarafından Nazım Hikmet yeniden Türk vatandaşlığına kabul edilmiştir, vatandaşlığa alınmıştır, daha doğrusu vatandaşlıktan çıkarma kararı kaldırılmıştır. Nazım Hikmet'in mezarının Türkiye'de olmasını biz de arzu ederiz, bunda Hükûmet olarak herhangi bir sorunumuz yok ancak mirasçıları mezarın Moskova'da kalması yönünde bir irade ortaya koymuşlardır, o yüzden şu anda Türkiye'de değildir, eğer arzu ederlerse mirasçıları onu elbette Türkiye'ye getiririz; bundan da memnuniyet duyarız, bunu da ifade etmek de fayda görüyorum. Ayrıca, geçmiş dönemde ilk defa bir Türkiye bakanı mezarını da ziyarette bulunmuştur, hükûmetlerimizde bakanlık yapmış bir arkadaşımız da mezarına ziyarete gitmiştir.
Tabii, Mersin'de -dün de bir soru soruldu bu konuyla ilgili- Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıktığı için gözaltına alınan kimse yok, böyle takibata uğrayan da kimse yok. İsnat edilen suç başka ama bunu siz Cumhurbaşkanlığı sistemine "Hayır." dedi, "Ağır eleştiri yaptı." diye takdim ederseniz fevkalade yanlış yaparsınız; isnat edilen suç başka ama burada sorulan soru başka. O nedenle, bu, gerçeği yansıtmamaktadır, bunu öncelikle ifade etmek isterim.
Tabii, "Adı Cumhurbaşkanlığı olan sistemde Başbakanlık kalkıyor, şunlar kalkıyor, bunlar kalkıyor..." Doğru, Cumhurbaşkanlığı sistemi yürütme ve yasamayı birbirinden ayıran, yürütmeyi Cumhurbaşkanı eliyle ve onun kuracağı kabine vasıtasıyla Cumhurbaşkanına veren yeni bir sistem öngörüyor. Bu sistemde Başbakan yok, Bakanlar Kurulu da yok ancak Cumhurbaşkanı yardımcıları var, bakanlar var. Bu ne anlama gelir? Bir kabine gene olacak, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanacak, belki onun adına Bakanlar Kurulu denebilir, belki başka bir isim olabilir, bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle elbette tespit edilecektir. Ama, bakanlar bugünkü gibi varlığını sürdürecek, Cumhurbaşkanı yardımcıları varlığını sürdürecek, Başbakan yok çünkü çift başlı yürütme bu teklifle ortadan kaldırılmaktadır. Ben bu teklife gönül rahatlığıyla "Evet." diyorum. Türkiye'nin ve Türk milletinin istiklali, istikbali, istikrarı için "Evet." diyorum. Geleceğimizde daha büyük bir Türkiye'de, daha büyük refah içerisinde insanlarımızın mutlu bir biçimde, huzur içinde yaşamaları için "Evet." diyorum. Yasama ve yürütmeyi birbirinden tam ayırdığı için "Evet." diyorum. Güçlü yasama, güçlü yasama denetimi, güçlü yasama üyeliği, güçlü yürütme kurduğu için "Evet." diyorum ve ben neden "Evet." dediğimi de açıkladım, burada da söylemekte bir beis görmüyorum.
Tabii, "Türk Bayrağı'nın yanında başka bir bayrak olacak mı?" sorusu soruldu. Şunun altını özellikle çizmek isterim, Türk Bayrağı'nın yanında ne bir parti bayrağı ne de bir başka bayrağa asla izin vermeyiz, vermemiz de söz konusu değildir. Cumhurbaşkanlığında, devletin bakanlıklarında, resmî kurum ve kuruluşların tamamında dalgalanacak tek bayrak ay yıldızlı al bayrağımızdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunun yanında ne AK PARTİ bayrağına ne de başka bir bayrağa yer veririz, yer verdiririz; bundan kimsenin en ufacık bir endişesi olmasın. Tek bayrak şiarı bizim hayatımızın her alanına hâkimdir.
Teşekkür ederim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bizim sorduğumuz soru o değildi.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.