GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/98) esas numaralı 12 Eylül 1980 Darbe Sürecinin Yolaçtığı Mağduriyetlerin Giderilmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/81) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:60
Tarih:17.01.2017

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - (2/98) esas numaralı 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin kanun teklifim hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve sizleri saygıyla selamlıyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, 12 Eylül darbesini ben canlı yaşadım. 17 yaşındaydım ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmıştım, dört gün sonra da kayıt yaptıracaktım, darbeyi tüm sıcaklığıyla yaşadım. Babam gözaltına alındı, gözaltında kaldı, ailemden gözaltında olanlar oldu, tutuklananlar oldu. O günden bugüne, bakın, değerli arkadaşlar, otuz altı yıl geçti. Şimdi, MHP yine bana laf atacak, yine MHP laf atacak burada verdiğim kanun teklifleriyle ilgili olarak. Sizlere sesleniyorum...

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ya, sen Genel Kurula seslen, bize niye sesleniyorsun?

MUSTAFA SEZGİN TANRUKULU (Devamla) - Evet, bir yüzleşme yasasını daha, bir hakikat yasasını daha gündeme getirdim. Hakikat yasasını, yüzleşme yasasını, sizler de mağdur olmuştunuz. Evet, 12 Eylülle yüzleşmedik değerli arkadaşlar, yüzleşemedik. 12 Eylül mağdurlarıyla iyi olarak yüzleşemedik, dava açma cesaretini gösterenler yüzleştiler ama daha binlerce mağdur var. Bakın, bir darbe atlattık 15 Temmuzda, hep beraber burada. O darbeden sonra şimdi OHAL var, ona da ben OHAL darbesi diyorum ama gelin, eğer yüreğiniz yetiyorsa -Sayın Başkan, size de söylüyorum- 12 Eylül darbesiyle gerçekçi anlamda yüzleşelim. Bunu da okuyun, MHP milletvekillerine sesleniyorum ve sataşıyorum; bunu da okuyun, bunu da okuyun, tamam mı?.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Biz yürek testinden geçtik, sen kendi yürekliliğini göster.

MUSTAFA SEZGİN TANRUKULU (Devamla) - Eğer yüreğiniz varsa gerçekten -Selçuk Bey, size de söylüyorum ve sataşıyorum, 12 Eylül mağdurusunuz, yedi yıl hapis yattınız- gelin, gerçekçi anlamda 12 Eylülle yüzleşelim ve burada gerçekçi anlamda o mağdurlarla, mağduriyetlerle, henüz mağduriyeti giderilmemiş olanlarla ilgili olarak burada gerçek anlamda bir yasayla yüzleşme ve hakikat komisyonu kuralım ve buradan ileriye yürüyelim. Ama yok gerçekten, ne var? Sizin kendi gündeminiz var. Ne var? İşte şu yasa var, getirmişsiniz Anayasa değişikliği. Bakın, sıkıyönetim koşullarında yaşadım, OHAL koşullarında yaşadım, tümünü yaşadım. OHAL ile OHAL'in yarattığı mağduriyetleri en iyi bilenlerden bir tanesiyim. Yazdığım makale hakemli yayımlandı; o mağduriyetler dönemi... Şimdi, bunlar da yayınlanacak değerli arkadaşlar. Bu koşullarda, -ısrarla söylüyorum- Anayasa'nın, getirdiğiniz değişikliğin içeriği ne olursa olsun, Anayasa yapılamaz, yapılamaz. Böyle çok kutuplaşmanın olduğu bir yerde, bu kadar çok ayrışmanın olduğu bir yerde böyle bir Anayasa değişikliği ancak ve ancak Türkiye'nin ayrışmasına, bir arada yaşamamamıza hizmet eder ve bunu şimdi siz yapmaya çalışıyorsunuz. İlk önce, gelin, Türkiye'nin barışını sağlayalım, kutuplaşmayı önleyelim, iç barışımızı sağlayalım, dışarıda barış odaklı bir siyasete odaklanalım. Burada muhalefetle beraber Türkiye'nin çatışma, şiddet, terör, ayrışma meselelerini çözmeye odaklanalım ama bu Anayasa değişikliği buna hizmet etmeyecek, Diyarbakır'da, Türkiye'nin her yerinde yıllarca avukatlık yapmış bir insan olarak söylüyorum.

Bakın, değerli arkadaşlar, hiç bu kadar tehlikeli bir süreçten geçmedik, tehlikeli bir süreçten. Dünya değişti, Türkiye değişiyor, Orta Doğu değişiyor ve Türkiye bu Anayasa değişikliğiyle 12 Eylül anayasasından daha farklı olarak bir ayrışma sürecine girecek, ayrışma sürecine, bunun farkında değilsiniz. Bu Anayasa, bu değişiklik birliğe, beraberliğe, bütünlüğe hizmet etmiyor; bunun, lütfen, farkına varın. Bu kadar çok haykırıyoruz. Ya, yüzde 1 doğru söylediğimize bir itimat edin, yüzde 1. Buraya yüzlerce yasa teklifi getirdik, birisine itimat edin, birisine ama etmediniz. Bugün de, bakın, uyarıyoruz sizleri: Gerçekten bu dönemde, hele hele Türkiye'nin geçtiği bu sıkıntılı dönemde bir Anayasa değişikliği Türkiye'nin bütünlüğüne hizmet etmez. Bunu Sezgin Tanrıkulu olarak ben söylüyorum ve burada kayıt düşüyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)