| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 17.01.2017 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, Cumhuriyet Halk Partisinin önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Aziz milletimizi ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin gelişip büyümesi, üreticinin, yatırımcının kazanması, yeni yatırımcıların ülkemizi tercih etmesi ve yerli yatırımların artması, ancak oturmuş ve güvenilir bir devlet sisteminin varlığına, demokrasiye ve ekonomik gücümüze bağlıdır. Ekonomisi ivme kaybeden, parası pul olmuş, fabrikaları kapanmış, çiftçisi üretemez hâle gelmiş; maaşı cebine girmeden sıfırlanan memuru, 400 bin atanamayan öğretmeni, 3 milyon 647 bin işsizi, üretim için eğitimle nitelikli eleman sorununu çözememiş bir eğitim modeli, yargısı saraya bağlanmış, her 5 gençten 1'i işsiz olan bir ülkeye yatırımcı gelmez, risk almaz, var olan orta ve küçük ölçekli üretici de zarar etmeye mahkûm olur.
Bugün ülkemizde dolar 3,8'lere yükselmişken, orta vadeli plandaki büyüme hedefiniz tutmamışken dünyada örneği olmayan AKP iktidarı ancak iyi giden bir ekonomiden söz edebilir. Dünya tarihinin en büyük finansal krizini yaşayan birçok ülke, işsizlik seviyelerini beş altı yıl gibi kısa bir sürede doğal işsizlik oranı seviyesine çekmişlerdir. Ne acı ki Türkiye'de on dört yıldır tek başına "İstikrar abidesiyim." diyen iktidarın yönettiği, kendilerini başarılı ilan eden bir Hükûmetle işsizlik rakamları yüzde 11,8'lerdedir, bu da ülkemiz adına çok üzücü bir tablonun ilanıdır. AKP Hükûmeti döneminde, Türkiye'nin büyüme rakamları, o sık sık eleştirdikleri koalisyon dönemlerinin de altında kalmıştır.
Değerli milletvekilleri, bu maddedeki düzenlemeyle üretimi artırma ve şirketleri güçlendirmeden söz ediliyor. Oysa sizin önceliğiniz yatırımcı ya da işçi değil, Sayın Erdoğan'ın güç kazanması her amacın önüne geçiyor. Güçlü bir ekonomi, güçlü bir devlet olmak için Erdoğan'ın sınırsız yetkilerle donatılması gerekiyormuş sanıyorum. Sanki on dört yıldır bu ülkeyi yöneten AKP değil başkalarıymış gibi, sadece doyumsuz güç hırsı uğruna ülkemizin geleceğini tehdit eden dayatmalarla kaybetmeye devam ediyoruz. Siz "başkanlık" dedikçe dolar ve euro uçup gitmektedir ve Türk lirası cumhuriyet tarihinin rekor değer kaybına uğramıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yaptığı araştırma sonuçlarına göre, kurulan şirket sayımız yüzde 30 azalmış, kapanan şirket sayısı da yüzde 22'lik artışla rekor kırmıştır. Ülkemiz yatırımcılara güven vermeyen bir ülke durumuna düşmüştür. Şirketler çaresiz olarak küçülmek zorunda kalmışlardır. Son bir yılda 88 sektörün 40'ında iş yeri sayısı azalmıştır. Türkiye'nin varlığıyla küresel değer zincirlerine katılımı, potansiyelin altında kalmaktadır. Bu durum ülke ekonomisinin, kelimenin tam anlamıyla, kötü yönetildiğinin ilanıdır.
Değerli milletvekilleri, ilgili madde düzenlemesinde olduğu gibi, şirketlerin güçlendirilmesini desteklemek amacıyla indirimli kurumlar vergisi uygulaması bizim de destekleyeceğimiz bir uygulamadır. Ancak düzenlemede net olmayan, bu ülkeye gelecekte sıkıntılar yaratacak bölümler de vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması gereken vergilendirme yetkisinin yürütme organına devredilmesi Anayasa'ya aykırı bir durumu ortaya çıkarmıştır. Uyarılarımıza karşın, ne acı ki sizlerin oylarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerini törpülemeye, torba yasalarla ortaya çıkan aykırılıklara, yetki düzenlemeleri yapma yanlışına ısrarla devam ediyorsunuz. Düzenlemelerde birleşecek şirketler ve sektörler net olarak belirli mi? Hayır. Bu belirsizlik içinde böyle bir vergi yetkisinin düzenlenmesi gelecekte keyfîyete neden olacak sonuçları mutlaka doğuracaktır. Oysa vergilendirmenin oturmuş ilkeleri vardır. Düzenlemenin bu ilkeler doğrultusunda haksız rekabete, vergiden kaçınmaya sebebiyet vermeyecek şekilde, ortak akılla yapılmasında yarar vardır. Bu düzenlemeyle küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri kapsayacak bir birleşme koşulu ortaya konulmamıştır.
Yine, dış dünyayla rekabet edecek yurt içindeki firmalar bu düzenlemede hiç dikkate alınmamış ve özellikle katma değeri yüksek üretim yapan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Devamla) - ...firmalar bu potansiyel bünyesinde değerlendirmeye alınmamıştır diyorum.
Yüce Meclisi bu yanlışlara meydan vermemeye davet ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)