| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 17.01.2017 |
ALİ YİĞİT (İzmir) - Teşekkür ederim, sağ olun.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 446 sayılı torba tasarısının 31'inci maddesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum.
Aslında bu madde, bu torba tasarının bana göre en önemli maddelerinden birisi. Tüm esnafın, tüm tüccarın dört gözle beklediği, bizi de gördükleri zaman "Ya, etmeyin eylemeyin, şu sicil affını getirin." dedikleri madde, 2 maddeden oluşmuş. Aslında herkes zannediyor ki ya, bir sicil affı geliyor, işte karşılıksız çeklerimiz görülmeyecek, senetler var sayılacak yani hiç protesto olmuş sayılmayacak, öbür kartlarımız bir şey görmeyecek, sorun çözülecek ve temiz bir sayfamız olacak. Aslında hiç de öyle değil, öyle temiz bir sayfa falan çıkmayacak karşılarına. Gittikleri bankada veya finans kurumlarında, geçmişte, yine çeklerinin karşılıksız çıktığını, senetlerinin protestolu olduğunu görecekler. Aslında, bir bakıma esnafı da, tüccarı da yani zor durumda olan, ödemesini yapamayan esnafı ve tüccarı da kandırmış oluyoruz burada. Ben öyle düşünüyorum.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ne yapıyoruz bu maddede? Bu maddede ne yapıyoruz?
ALİ YİĞİT (Devamla) - Yani, şöyle diyoruz, diyoruz ki: Sen borcunu ödediysen protestonu görmeyeceğiz, karşılıksız çekini de görmeyeceğiz veya altı ayın içerisinde yapılandır bu parayı, borcunu öde ama git bir bankaya veya finans kurumuna, derdini anlat, de ki: "Benim tekrar krediye ihtiyacım var, bana kredi verin." O banka da senin yüzünü gözünü severse, tipini severse, az çok da arkanda birileri varsa sana kredi verecek ama önce o borç ödenmiş olacak altı ayın içerisinde, borçsuz gitmiş olacaksın. Ama, istemezse "Çok da öyle aman aman bir tüccar değilsin veya esnaf değilsin. Geçmişte senedin ödenmemiş, borcun ödenmemiş. Biz sana kredi vermeyiz." diyebilir. Bu net.
Ayrıca, belki bunların arkasında, borcunu ödedikten sonra çok sayılı dayıları varsa veya başka tanınmış insanlar varsa diyecekler ki: "Bu arkadaş bizim tanıdığımız, arkadaşımız. Bak, borcunu da ödemiş, buna tekrar kredi verin." Baskı kurulacak H bankasına, V bankasına, Z bankasına, herhangi bir bankaya veya finans kurumuna, kredi istenecek. Yani, bu yasayla bir bakıma birilerinin önünü açmaya çalışıyorsunuz.
Tekrar, ikinci bir şıkkı daha var bu maddenin, o da nedir, biliyor musunuz: Eğer, şayet, bu arkadaşa kredi verirsen ödese de ödemese de ceza falan giymeyeceğidir. Bu güvence de veriliyor. Yani, şıkkın biri, sicil affı yok, borcunu ödeyeceksin, banka ve kurumlar isterse borç verecekler; ikincisi ise eğer o kurumlardan herhangi biri size borç verirse o tanıdıklarımıza, arkadaşımıza, akrabamıza siz herhangi bir suçla ve cezayla karşılaşmayacaksınız. Bu maddenin karşılığı bu ama birilerine sicil affı diye yutturuluyor, ki esnaflar görecekler. Yani, 730.144 kişi yarın öbür gün çekini ödemiş olsa bile sicilleri temizlenmeyecek, onların geçmişte karşılıksız çek verdikleri karşılarına devamlı çıkacak veya senedi protesto olmuş, senedini ödememiş veya tüketici kredisi almış da ödeyemeyen 4,5 milyon insan yarın öbür gün karşısında devamlı o kirli sayfasını görecek. Yani, öyle bir af falan yok, o sayfalar temizlenmiyor; bu böyle biline.
Yani, düşünebiliyor musunuz, ülkenin ekonomik durumu bu kadar kötü, bu kadar da zor durumdalar. Tabii, bu yetmiyormuş gibi, tekrar biz dedik ki, terör örgütlerinin yol geçen hanına dönmüş, can güvenliği kalmamış bu ülkede sanki her şey güllük gülistanlık ve gelmişiz diyoruz ki: Tamam yani biz görevimizi çok yapamıyoruz ama bu Meclis hiç görev yapamıyor, bu Meclisin artık varlığına son verelim, yeni bir yapı oluşturalım, buna da -adına başkanlık sistemi veya Cumhurbaşkanlığı sistemi, ne derseniz deyin- yeni bir isim koyalım.
Yani, tüm anayasalar dünyada toplumsal sözleşmeler olarak çıkar yani insanlar bir yere gelerek, bir araya gelerek, uzlaşarak bir şey yaparlar. İşte, gördüğümüz gibi, biz iki gün önce burada birbirimizi yemeye çalışıyorduk, birbirimizi dövmeye çalışıyorduk; hiç de öyle uzlaşı falan da yoktu, çok da iyi örnek olmadık diye düşünüyorum.
Zamanım kalmadı, daha fazla uzatmayacağım sözümü.
Bu yasa yani sicil affı, keşke daha tam istediğimiz gibi olsaydı ama esnafımıza ve tüccarımıza gerçekten sicil affının, gerçek bir sicil affının gelmesi için de... Yarın, bir gün eğer öyle bir kanun gelirse canı gönülden destekleyeceğimizi de bildiriyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)