| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın konuşmasını İç Tüzük'ün 59'uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre değerlendirmemesi hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 19.01.2017 |
ZÜHAL TOPCU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten, ülkenin içinde bulunduğu durumun tam bir trajikomik hâlini sergileyen bir oyun alanı gibi burası. Eğitim olayında bile, Türkiye'nin geleceğinin, gelecek nesillerinin yetiştirildiği eğitim olayında bile hâlâ yok "Bir dakika söz verin.", yok "üç dakika", yok "beş dakika" gibi anlamsız tartışmalarla gündem işgal edilmektedir, gündem karartılmaktadır.
18 milyon, okula giden, eğitimin bizatihi içinde, aktif olan çocuğumuz var. Yani bunları ne yaptık? Şimdiye kadarki on dört yıllık iktidara baktığımızda ne kadar büyük hataların, fahiş hataların yapıldığını buradan sürekli olarak söylememize rağmen dikkate alınmadığını da hep birlikte gördük. İşte, 15 Temmuz'daki FETÖ kalkışmasının arkasındaki sebeplerden bir tanesi de budur.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, burada özellikle eğitim ve çocuklarımız, gençlerimiz söz konusu olduğunda hiçbir zaman bunları bir siyasi argüman olarak kullanmadık. Açıp bakabilirsiniz konuşmalara da, 4+4+4 geçerkenki söylemlerimize de. Daha dün Sayın Müsteşar ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanına özellikle, Gazi Üniversitesinde Yardımcı Doçent Muhammed Salman arkadaşımız tarafından hazırlanan doktora tezini, "Darwin teorisinin algılanmasına yönelik olarak ve bunun sınıflarda kullanılmasına yönelik olarak acaba faydalanılabilir mi?" diye gönderdik. Yani bunu şunun için söylüyoruz: Hâlâ "Acaba bir şey yapılabilir mi?" şeklinde bizim desteğimiz var. Gençlik söz konusu olduğunda gerisi teferruat ama görüyoruz ki, şu anda millî eğitimin yapısal sorunları varken, birçok sorunu varken, bu, kendi Bakanınız, geçmişteki Bakanınız Ömer Dinçer Bey tarafından da özellikle yazdıkları yazılarda bizatihi vurgulanırken sanki tek dert müfredatmış gibi şimdi gündemi işgal ediyor.
Bakın, öğretmen yetiştirme sorunumuz var. Hâlâ şube müdürlerinin ve okul müdürlerinin atamalarıyla uğraşıyoruz. Mahkemeyi kazanıyorlar, atamıyoruz. Müfettişleri aldık görevden yeni bir yapılandırmayla "Acaba o 500 tane kadroya nasıl müfettiş alabiliriz?" diye kendi siyasi kaygıları çerçevesinde hâlâ bunlarla uğraşıyoruz. Bir taraftan bakıyoruz ki, uluslararası kriterlere göre, başarı kriterleri açısından çocukların yerlerde süründüğünü görüyoruz. O zaman biz hâlâ neyle uğraşıyoruz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Anayasa geçsin, bunu şikâyet edecek bakan da bulamayacaksınız burada.
ZÜHAL TOPCU (Devamla) - Bir dakika daha alabilir miyim Sayın Başkan?
BAŞKAN - Peki, pozitif ayrımcılıktan faydalanalım, bir dakika verelim size.
ZÜHAL TOPCU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Bakın, samimi olarak söylüyorum: Acaba biz neyin hesabını yapıyoruz burada? Soruyorum: Okulların bir girdisi bir de çıktısı vardır, acaba bunları değerlendirebiliyor muyuz? Yani artık "okul ötesi", "eğitim ötesi" kavramlarının gündeme geldiği bir durumdayız. Yani bir bakıyoruz ki teknoloji almış başını gidiyor, bizim okullarımız, çocuklarımız ne durumda; AR-GE çalışmalarımız, yenileştirme çalışmalarımız ne durumda; bunları bıraktık, acaba müfredatta şu var mı, bu var mı... Peki, bu müfredatı sınıfta işleyecek kim? Öğretmen. Öğretmeni yetiştirebiliyor muyuz? Üniversitelerimiz hangi durumda? Üniversiteler tabii ki açılsın her tarafa ama her ile eğitim fakültesi açtık, dolduruyoruz. Bu sene kriter geldi. O kriter neyi çözecek? Siz esas olarak içeriği değiştirmedikten sonra, biz on yıl sonra da elli yıl sonra da hâlâ müfredatı veya eğitimi tartışıyor olacağız.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)