GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:07.03.2012

NURDAN ŞANLI (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 181 sıra sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'yla ilgili ben de şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, hepimizin bildiği üzere, 8 Mart yani yarın Dünya Kadınlar Günü. Ben bugün burada, söz almam vesilesiyle, tüm kadınlarımızın bu özel gününü yürekten kutluyorum. Dünya Kadınlar Günü'nün kutlanmasının yanı sıra 8 Mart ve onu izleyen günlerde kadın haklarından daha etkili bir biçimde söz etmeli ve gündeme getirmeliyiz.

Kadın hakları ilk kez 18'inci yüzyıl düşünürleri tarafından gündeme getirilmiş ve kadın haklarını savunmaya başlamışlardır. Kadın haklarının en önemlilerinden birisi kadın erkek eşitliğidir ve bu eşitliğin sağlanmasıdır. Çağdaş devlet olabilmenin en temel fonksiyonlarından birisi kadın erkek eşitliğinin sağlanmasıdır. Demokratik çağdaş bir devlet olabilmenin yolu bu anlayışın gerçekleşmesinden geçer ve bu anlayış tüm insanlığın ortak davranış biçimlerinden birisi olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin en önemli sorunlarından birisi de kadına uygulanan şiddettir. Bu bağlamda, bugün burada Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmekteyiz ve bunun amacı, şiddete uğrayan ve şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Özellikle kadınlara karşı uygulanan şiddet yalnızca ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunlarından birisidir. Tarih boyunca erkek egemenliğine dayanan toplumlar kadınları dışlamış ve onları ikinci sınıf olarak görmüştür. Şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalar ancak 1970'li yıllardan sonra gündeme gelebilmiştir. Savaşta, yoklukta ve tüm zorlu anlarda kadınımızın erkeklerle beraber analık duygusunun da vermiş olduğu güçle nasıl kahramanlık gösterdiği bilinen bir gerçekken kendilerine yapılan zulmü anlamak mümkün değildir. Özellikle kadınlar başta olmak üzere yaygınlaşan şiddet olaylarının boyutları küçümsenemeyecek boyutlardadır. Gerek yazılı gerekse görsel medyada sık sık gördüğümüz dayak, işkence ve öldürme olayları konunun ne kadar vahim olduğunun önemli bir göstergesidir. Elbette ki bu eylemlerin ekonomik, toplumsal, kültürel, psikolojik ve birçok nedeni bulunmaktadır. Aile ve toplum bu tür davranış biçimlerinden fevkalade olumsuz şekilde etkilenmektedir. Ayrıca töre cinayetleri de kabul edilemez feodal bir anlayışın ürünüdür.

Şiddetin azaltılmasının, hatta yok edilmesinin en önemli güvencelerinden birisi de eğitimdir. Uygulamaya koyduğumuz "Haydi Kızlar Okula", "Baba Beni Okula Gönder", "Ana-Kız Okuldayız" kampanyalarıyla kazanılan ilerleme ve ülke genelinde başlatılan eğitim seferberliği bu tip anlamsız ve çağ dışı alışkanlık ve gelenekleri yok edecek ve daha çağdaş, daha eğitimli bir toplumu kazanmamızda önemli bir aşama olacaktır. Ne var ki daha çağdaş, daha insancıl değerleri kazanmamızda eğitimin yanı sıra ilgili kurum ve kuruluşlara, basına, sivil toplum örgütlerine ve tüm toplum kesimlerine büyük görevler düşmektedir. Herkes üzerine düşen görev ve sorumlulukları layıkıyla yerine getirirse eminim ki çok önemli mesafeler katedebileceğiz.

Kişinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini; fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı ifade eden, şiddeti önlemeye yönelik hazırlanan kanun tasarısı çok önemli bir gelişmedir. Bu kanunla birlikte şiddetin önleneceğine inancımla, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair yapılan bu düzenlemenin ülkemize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şanlı.