GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:08.02.2017

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Serbest Bölgeler Kanunu madde 4 üzerinde grubumuz adına görüşlerimi açıklayacağım.

Serbest bölgeler 1985-1987 aralığında Türkiye gündemine geldiğinde bayağı ilgi yaratmış, Türkiye'nin bir kurtuluşu gibi değerlendirilmişti. Aslında doğru bir uygulama, yapılması gereken bir çalışma ama uzun yıllar gereken önem o bölgelere verilmediği için de istenilen gelişme sağlanamadı.

Madde 4'de hurda ve atıklarla ilgili bir düzenleme yapılmış. Bu anlamda Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının müşterek çalışmaları amaçlanıyor. Bir konuyu burada anımsatmak istiyorum öncelikle. Bu çalışmada, Makine Kimya, Türkiye'deki hurdaların alınmasını, kamu hurdalarının alınmasını sağlayan KİT şu anda Varlık Fonu'na devredilenlerin içinde olmadığına göre, buradaki hurdaların Makine Kimya eliyle değerlendirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Bunu da burada önermiş olalım. Atıklar konusunda da dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum çünkü atık ve çevreyle ilgili de hassas olmamız gerekiyor.

Ben, serbest bölgeden sahipsiz bölgeye bir geçiş yapmak istiyorum çünkü bizim Niğde biraz sahipsiz bir bölge. (CHP sıralarından alkışlar) Seçimler dönemlerinde Niğde'ye gelen bakanlarımız artar, bürokratlarımız artar, verilen sözler artar. Ulaştırma Bakanımız geçtiğimiz günlerde yine bölgedeymiş, Aksaray'da diyor ki: "Niğde ile Aksaray'a ortak havaalanı yapacaktık, ondan vazgeçtik; Niğde'ye ayrı havaalanı yapacağız, Aksaray'a ayrı havaalanı yapacağız."

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ne güzel.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Şimdi, on dört yıldır her seçim döneminde geliniyor, havaalanı yapılıyor! "Tarih verin." diyorlar, bakan diyor ki: "Tarih veremem ama yapılacak." E, onu biz de biliyoruz, günün birinde yapılacak, o da CHP iktidarına nasip olacak. (CHP sıralarından alkışlar) Onun için gelip söz verme yerine ya yapsınlar ya söylemesinler.

2016 Temmuz ayında, burada, Niğde'nin çevre felaketi Akkaya Barajı'yla ilgili Meclis araştırmasını getirmiştik. 100 bin insan risk altında. Kanser riski altında olan bu insanlar için Meclis araştırmasını şunun için istemiştik: Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde Akkaya Barajı'yla ilgili çalışmalar yapılıyor, yapılıyor, yapılıyor, bu çevre kirliliği bu bölgede yok edilemiyor. Temmuz ayında -yine bakanlar ilgileniyor- Orman ve Su İşleri Bakanımızla görüştük, "İlgileniyorum." dedi; Çevre ve Şehircilik Bakanıyla görüştük, "İlgileniyoruz." dediler, daha doğrusu yazılı soru önergelerimize yanıt verdiler ama şimdi, geçtiğimiz günlerde Bor ilçemizi köpükler sardı. Akkaya coştu, karın üzerinde köpüklü bir bölgeye dönüştü. Kent bu köpüklerin nereden geldiğini bildiği için "Hâlimiz ne olacak?" dedi. Yine bakanlarla toplantı yapılmış, "Çözülecek." diyorlar. Böyle giderse Bor ilçesinde yaşayan insanların hepsinin yaşam riski var. Bu konuda Hükûmet acil davranmalı ve Akkaya Barajı'yla ilgili gerekli çalışmaları bir an önce yapmalı diyorum.

Ayrıca, Kalkınma Bakanımız burada olduğu için kendisini de bulmuşken hemen söyleyelim: Ulukışla ilçemize de geçtiğimiz aylarda Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Bey gitti, "İçme suyu sorununuzu çözeceğiz." dedi ama tabii, Kalkınma Bakanından proje geldi, çalışma geldi; baktı, bu rakam büyük gibi geldi. Şimdi, yazılı sordum, "Ulukışla ilçesinin içme suyuyla ilgili çalışma, o Bakanlıkta yürüyor." diyor. Aslında, o Bakanlık, bunun olmasını istedi, Kalkınma Bakanlığı para vermediği için, bütçeye ödenek koymadığı için ne yazık ki Ulukışla ilçemizin içme suyu sorunu da ortada kaldı.

Bir de Ulukışla ilçemizde hastane yapıldı 2014'te, hastane beş yüz elli gün sonra açılacaktı, bir türlü açılamadı. Şimdi, referandum ağzı, hatırlatalım da bu hastaneyi bir an önce açsınlar.

Bir de bizim bir tıp fakültemiz var. 2015 yılında, YÖK, tıp fakültesinin kurulmasına karar verdi. Her seçim döneminde fakülteyle ilgili bir çalışma yürüyor. Şimdi, bir öğretim üyesi göreve başlamıştı, bugün de baktım, tabelamız asılmış, "Sağlık Bakanlığı Niğde Kamu Hastaneleri Birliği Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi" tabelası asılmış. Üniversite yok, öğrenci yok, profesörü yok, bununla ilgili çalışma yapacak kadro yok ama tabelamız gelmiş! Umarım ve dilerim ki bu dönemden sonra da tıp fakültesi, tabelalardan kurtarılıp öğretim üyeleriyle bölgede faaliyete geçer çünkü Niğde'nin hastalarını biz Kayseri'ye, Ankara'ya taşımaktan yorulmuyoruz, gururla o işi yapıyoruz ama kendi bölgemizde bunların yürümesini istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Çiftçilerimizin de, esnaflarımızın da sorunları var. Süremiz bitti ama söyleyelim, yatlara yaptığınız indirimi çiftçimiz, traktöründeki mazotu için de istiyor.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gürer.