GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:17.10.2012

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu yasaya neden karşıyız? Taraflar burada, Bakanlık burada, Hükûmet burada, biz neden karşıyız?

Somut, net, eski Sendikalar Kanunu'nun 64'üncü maddesinde sendikalar vergiden muaftı. Yeni getirmiş olduğunuz yasada vergiden muaf mı Sayın Bakan? Beğenmediğiniz 12 Eylül yasasında, darbeci yasasında sendikalar vergiden muaftı ancak getirmiş olduğunuz bu yasa tasarısıyla vergiden muaf tutmadınız, daha otoriter, daha diktatörce, 12 Eylülden daha katmerli bir yasa tasarısı getirdiniz.

İki: Beğenmediğiniz 12 Eylül yasasında sendika ve konfederasyonların yapacağı tüm noter işlemlerinde yüzde 50 indirim vardı Sayın Bakan. Mevcut olan yasa tasarısında bu indirimlerin hepsini geri aldınız, sendika ve konfederasyonların yapabilecekleri noter işlemlerinin tamamı ücrete tabi.

Üç: "Sendika ve konfederasyonların kütüphane, spor tesisleri ile mesleki eğitimleri ve toplantıları için lüzumlu taşınır taşınmaz malları ve bu mallarla ilgili alacaklar hariç haciz edilemez." deniliyordu. Bununla, getirmiş olduğunuz yasa tasarısında sendikaların, konfederasyonların tüm mal varlıkları haczedilebilecek. Yani bu bize neyi getiriyor? Bu bize şunu getiriyor: Amaç, sendikaların özgürce çalışmasını engellemek, yasaklamak ve bunu kapatabilmenin yolunu getirmek.

Bir başka örnek, işçinin tanımı. İş Kanunu'na atıf yaptınız, işçinin tanımı Sendikalar Kanunu'nda daha geniş tanımlı. Neden geniş tanımlı? İş Kanunu'ndaki tanım, "İşçi, iş sözleşmesine dayalı olarak çalışan kişi." tanımını yapıyor. Eski, beğenmediğiniz -Sayın Bakan, dinlerseniz size yararlı olacak- Sendikalar Kanunu'nda işçinin tanımı, "İş sözleşmesinin dışında başka şekilde çalışanlar" deniliyor idi. Peki, diyeceksiniz ki: "İş Kanunu'nda sözleşme dışında başka nasıl çalışma olur?" Sayın Bakan, apartman görevlileri oturduğu binada kendisi ücretsiz oturarak eşi orada sözleşme olmaksızın temizlik görevi yapıyor. Bu nedir? Bu sözleşme midir, aralarında var? Buna "karma hukuk sözleşmesi" deriz biz. Yani burada İş Kanunu'nda yapmış olduğunuz "işçinin tanımı" ifadesi, eski yasadan çok daha geriye doğru gitmiş durumda.

Sendikalar tanımına geldiğimiz zaman, sendikalar tanımında, bakın, neler eksik? "Önceden izin alınmaksızın" ibaresi yok. İki: "Serbestçe kurulan ve demokratik ilkelere uygun olarak işleyen, faaliyette bulunan bağımsız hukuk tüzel kişisidir." Burada "demokratik ilkelere uygun" ibaresi yok, bu yasa geriye gitmiş durumda.

Geliyoruz, burada, kanunun amacı kısmında, "ekonomik ve sosyal durum" demişsiniz. Ekonomik, sosyal durum; sosyal hakları içermemekte yani eski, beğenmediğimiz o 12 Eylül rejiminin yasasında "sosyal durum ve sosyal haklar" denilirdi, burada bilinçli olarak "sosyal haklar" kavramını bu yasa tasarısında çıkarmış bulunmaktasınız.

Peki, övündüğünüz 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 20'nci maddesinde "tüzel kişilere ceza verilemez" deniliyor idi. Peki ceza vermek, bir kapatmak demek değil midir? Mademki tüzel kişilere ceza verilemiyor ise siz bu tasarıyla neden sendikaların kapanmasına yönelik bir düzenleme getirdiniz? Buradaki getirilen düzenlemeye, bu yasaksız, barajsız, demokratik bir yasa tasarısı olmadığı için buna karşıyız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)