GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:74
Tarih:23.02.2017

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

456 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 23'üncü maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum. Meclisi, milletvekili arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifi adrese teslim bir kanun teklifidir çünkü bu kanun teklifiyle sendikaların gelirlerinin yüzde 10'una kadar olan kısmı Çalışma Bakanlığının Kadın İstihdamını Geliştirme Projesi'ne katkı sağlamak üzere düzenlenmiştir. Niçin bu teklif gelmiştir? Bu teklifle yeni bir vesayet ortamı yaratılmak istenmektedir.

Değerli milletvekilleri, çünkü sendikaların baraj yani yetkilerini belirleyen, işlemlerini yapan Çalışma Bakanlığıdır. Ayrıca, sendikaların toplu iş sözleşme prosedürünü de uygulayan Çalışma Bakanlığıdır. Bunun yanında, Çalışma Bakanlığı sendikaların tüzüklerini de incelemektedir.

Şimdi, bu düzenlemeyle -Çalışma Bakanlığı ile sendikalar arasında bir ekonomik iş birliği söz konusudur ve dolayısıyla- sendikalara zorunlu bağış yapma yolu açılmaktadır. Her ne kadar yasada "yapabilir" ifadesi olsa bile, sonuçta, Çalışma Bakanlığıyla sürekli işleri olduğu için sendikaların, bu anlamda sendikaları baskı altına alacak bir uygulamadır. Dolayısıyla, sendikalar arasında da "bağış yapan" ya da "bağış yapmayan sendikalar" ya da "iktidar partisine yakın" ya da "uzak sendikalar" olarak adlandırılacak, sendikalar arasındaki bir ayrışma böylelikle ortaya çıkacaktır. Ayrıca, bu düzenleme, sendikaların bağımsızlığına karşı da vurulmuş bir darbedir.

Değerli milletvekilleri, ayrıca 6356 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 28'inci maddesinin (6)'ncı fıkrası, sendikaların, üyelerine yardım ya da bağışta bulunmasını yasaklamaktadır. Bu madde, 12 Eylül 1980 darbesinin bir maddesidir. 6356 sayılı Sendikalar Kanunu bu Mecliste geçtiğimiz dönem tartışılırken, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu maddenin değiştirilmesini istemiştik çünkü ILO normlarına göre bu madde, sendikal örgütlenmeye ve sendikal özgürlüğe aykırı bir maddeydi ama Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP bunu reddetti, gerekçe olarak da "Burası Türkiye, bu bizi ilgilendirmez." dedi.

Şimdi, buradan soruyorum: Üyesine, bırakın bağışı, borç bile veremeyen bir sendikaya "Devlete bağış yap." demeniz hiç adil değildir. Ayrıca, Çalışma Bakanlığının görevlerinden birisi, istihdamın arttırılmasıdır, bu doğru; bununla ilgili kaynağı işçinin parasından istemek doğru değildir.

Ayrıca, Türkiye İş Kurumuna, istihdamı artırmak için özel görev de verilmiştir. Bu faaliyetler için İşsizlik Sigortası Fonu'ndan bu alana kaynak aktarılabileceğine ilişkin düzenlemeler de geçtiğimiz dönemde yapılmıştır.

Değerli arkadaşlar, İşsizlik Fonu'nda biriken 104 milyar TL'dir. Peki, işçilere ne kadar aktarılmıştır? Yaklaşık 14,3 milyardır. Bu fondan yani İşsizlik Sigortası Fonu'ndan, GAP dâhil, istihdamla, işsizlerle ilgisi olmayan birçok harcama yapılmıştır, işverenlere teşvik bu kaynaktan sağlanmıştır. Ayrıca, Toplum Yararına Çalışma Programı'na, İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı'na yine İşsizlik Sigortası Fonu'ndan kaynak aktarılmıştır. Peki, buradan bir kez daha soruyorum: İşverene teşvik, devletin altyapı yatırımları ile harcamaları gündeme gelince hemen akla gelen İşsizlik Fonu neden kadın istihdamını artırıcı faaliyetler için akla getirilmemekte, işçinin sendikasına verdiği aidata göz dikilmektedir? Ayrıca, birçok sendika -bildiğiniz gibi- zor durumdadır, ayakta zor durmaktadır. Örgütlenmenin önünde birçok engel vardır, bu kaldırılmamıştır. Toplu iş sözleşmesi yapma süreci prosedürü kısaltılmamıştır. Millî güvenlik gerekçesiyle grevler ortadan kaldırılmıştır, ki bir Cam grevi bile millî güvenlik gerekçesiyle ertelenmiştir. Bunun nerede bir millî güvenlikle alakası var anlaşılabilmiş değildir. Ayrıca, daha bundan bir ay-bir buçuk ay önce bu olağanüstü hâl uygulamalarına dayanarak kanun üstünde kararnameyle, Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, ulaştırma ve bankacılık hizmetleri de grev yasağı kapsamına alınmıştır. Yani, Allah muhafaza, 16 Nisanda bir "evet" çıkması durumunda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAKUP AKKAYA (Devamla) - ...bir kararnameyle bütün grevlerin ortadan kaldırılacağı da açıktır. İşçiler buna elbette ki "Hayır." diyecektir.

Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)