| Konu: | (2/1311) esas numaralı Türk Ceza Kanununda ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/88) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 07.03.2017 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(2/1311) esas sayılı Yasa Teklifi'm konusunda söz aldım. Yasa teklifi, kadına karşı şiddet ve cinayetlerin önlenmesine dair, Ceza Yasası'nda ve Ceza İnfaz Yasası'nda 11 maddeye "kadına karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet" cümlesinin eklenmesine dair bir tekliftir. Bu teklifi hazırlayan, çalışan bütün kadın örgütlerine ve başta Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformuna teşekkür ediyorum, onların katkısıyla bu teklifi hazırladık ve kadın milletvekillerimizle beraber burada sunduk. Bir erkek milletvekili olarak da bunu burada savunmaktan gurur duyduğumu, onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Tabii, hiçbir kadın milletvekili de burada yok, maalesef, çok azlar.
Şunu ifade edeyim öncelikle -şimdi, aklıma geldi de- ilk konuşmamı 8 Mart 1987'de yapmıştım Diyarbakır'da. Kendilerini saygıyla anıyorum, Akın Birdal, Reha İsvan ve Emine Eyüboğlu vardı, ben de genç bir avukattım, kadın haklarıyla ilgili konuşacak avukat yoktu o zaman bir kadın olarak ya da çok azdı ama kadın hakları konusunda, mevzuat konusunda 8 Mart 1987'de Diyarbakır'da Emek Sinemasında bir konuşma yapmıştım. Şimdi, yaklaşık otuz yıl sonra daha ağır koşullarda Parlamentoda kadın haklarını ve kadına karşı şiddeti konuşmaktan gocunduğumu, keşke bu şiddet ortamını konuşmamamız gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, ben grup başkan vekillerine gönderdim bu teklifi, 13 maddelik bir teklif, umarım incelenmiştir özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından. Yarın 8 Mart. Adalet ve Kalkınma Partisinin sayın grup başkan vekilleri, böyle bir güzellik yapabilirsiniz. Yani ilk defa, muhalefetten gelen bir teklifi, bir öneriyi hiç olmazsa komisyona havale edilmek üzere gündeme aldırabilirsiniz. Bakın, gerçekten de yani kadın hukukçu vekiller incelerse buna "hayır" diyebileceği hiçbir ortam yok ama hiç olmazsa bugün buna burada "hayır" demeyelim; hiçbir ideolojik, hiçbir siyasi kaygı yok, tek amacı kadınlara karşı şiddette cezasızlığı aza indirmek, yargının hoşgörüsünü azaltmak, idari makamların hoşgörüsünü azaltmak. Neden bunu söylüyorum? Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bakın, Opuz kararından başlamak üzere birçok kararı var Türkiye'yi mahkûm ettiği. "İstanbul Sözleşmesi" olarak anılan Avrupa Konseyi çerçevesinde kadına karşı şiddetin önlenmesine dair sözleşme var, oradaki yükümlülüklerimiz var ama bu yükümlülüklerimizi... Tamam, Aile Bakanlığı var -Kadın Bakanlığıydı, Aile Bakanlığı oldu- birçok çalışma var ama biz idari makamların ve yargı makamlarının bu cezasızlık konusundaki hoşgörüsünü ortadan kaldıramıyoruz. Çünkü Ceza Yasamızda ve İnfaz Yasamızda erkeklerin hoşgörüsüne izin veren; erkek yargıçların, erkek personelin, güvenlik görevlisinin hoşgörüsüne izin veren maddeler var. Biz diyoruz ki: Gelin, bu hoşgörü gösterilen maddeleri Ceza Yasası'ndan ayıklayalım.
Bakın, burada sadece 2016'nın tablosunu ortaya koydum. Bu tabloya bakarsanız da durumun nasıl vahim olduğunu görürsünüz. Hem cinsel istismar, çocuklara karşı şiddet hem kadınlara karşı öldürme ve şiddet konusunda ne kadar vahim bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. O nedenle, bugün burada -referandum var, başka bir şey var ama- siyasi kaygılarla değil, kadın kaygısıyla, kadınlara karşı şiddetin aza indirilmesi kaygısıyla hareket edelim ve hiç olmazsa, çoğunluğu erkek olan bu Mecliste bu konuda bir uzlaşma sağlayalım. Bununla gerçekten de küçülmezsiniz yani bir şeye "evet" demiş olacaksınız. Ben beş yıldır burada 37'ye göre konuşuyorum, getirdiğim tekliflerin çok doğru olduğunu sizler de biliyorsunuz ama bir tanesine "evet" demediniz, komisyona gitmesi noktasında bir tanesine "evet" demediniz. Hiç olmazsa bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bu güzelliği yapalım.
Buradan öncelikle kadın milletvekillerini, Parlamentodaki kadın personelimizin tümünü saygıyla selamlıyorum ve Kadın Günlerini kutluyorum. Ayrıca, burada olmayan ve olması gereken kadın milletvekillerimizin, cezaevinde olan kadın milletvekillerimizin de 8 Martını kutluyorum. Yarın, umarım, şiddetten uzak bir Emekçi Kadınlar Günü kutlaması olur.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)