GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:18.04.2017

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve saygıdeğer milletimiz; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Öncelikle, Tunceli'de gerçekleşen elim helikopter kazası için büyük üzüntü duyduğumuzu belirterek şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm milletimize sabrıcemiller diliyorum. Başımız sağ olsun.

16 Nisan referandumuyla kabul edilen yeni hükûmet sistemimiz vatanımıza, milletimize ve Türkiye'yi tek umut olarak gören mazlum coğrafyaların tümüne hayırlı uğurlu olsun.

Sandığa giderek oyunu kullanan, demokrasinin gereğini yerine getiren ve iradesini sandıkta tecelli ettiren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Birlik ve beraberliğimizi bozmadan yeni ve güçlü Türkiye yolunda ilerlemenin gurur ve onurunu bu tarihî süreçte hep birlikte yaşıyoruz. Bu vatanın sahibi bu milletten başkası olamaz çünkü bu topraklar binlerce şehidimizin canıyla ve kanıyla kazanılmıştır.

Hayatımızı tercihlerimiz şekillendirir, ya iyiden yanayızdır ya kötüden, ya doğrunun peşindeyizdir ya da yanlışın. Tıpkı insanlarda olduğu gibi devletlerin, milletlerin geleceğini de tercihleri ve seçimleri şekillendirir. HDP'nin tercih ettiği çukur ve hendek siyasetinin, söylemlerinin, Kürt halkını temsil ettikleri iddialarının bu millet tarafından tercih edilmediğini, kabul görmediğini 16 Nisan bize göstermiştir. Şöyle ki: Hakkâri'de yüzde 13,8'den yüzde 31'e, Şırnak'ta 12,3'ten yüzde 28,6'ya, Mardin'de yüzde 29'dan yüzde 41'e, Diyarbakır'da yüzde 21'den yüzde 32,5'a, Muş'ta yüzde 34,5'tan, yüzde 50,8'lik oy oranlarıyla bu millet tercihini kimden yana koyduğunu, iyiden ve doğrudan yana olduğunu göstermiştir. Siyaseti doğru, düzgün ve bu millet için yapanlar her daim takdir ve itibar görecektir.

HDP'nin vermiş olduğu grup önerisinde cezaevlerindeki açlık grevi eylemcilerinin talepleri gündeme getirilmektedir. Yüce milletimiz asıl grevi sizlere yapmış ve grev yaparak onları yanıltmanıza bu kez prim vermemiştir. Bu yüzden sizlerin zihinsel bir arınma grevine ihtiyacınız vardır. Aklınızı, kalbinizi, gönlünüzü teröre yandaşlık yapmaktan arındırmalısınız. Öncelikle cezaevlerinde tutuklu bulunan mahkûmların tümünün yaşam hakları, sağlıkları, güvenlikleri bu devletin koruması ve teminatı altındadır. Bizzat terörist olarak veya teröre yardım ve yataklık yapmak suçuyla şu anda cezaevlerinde bulunanların taleplerini yalan yanlış iddialarla, haksız ithamlarla gündeme getirmek kamuoyunu yanıltma çabalarıdır. Açlık grevi yapan tutuklular arasında sağlık durumu kötüleşen biri yoktur. Vitamin ve diğer gerekli takviyeleri doktorlar tarafından reçete ediliyor ve kullanıyorlar. Ayrıca, yanlarına sağlık yönünden olumsuz bir durum yaşamamaları için açlık grevinde bulunmayan ve kendi talepleri doğrultusunda 2 hükümlü refakatçi olarak verilmiştir. Yaşam koşullarının daha zorlaştırıldığı tamamen yalandır. Telefonla görüşme hakları engellenmemiştir, avukatlarıyla görüşmeleri devam etmektedir.

Terörist ve teröre yardım ve yataklık yapan, suçları tespit edilmiş mahkûmlar için lüks koşullar sağlamamızı kimse bizden talep etmesin. Bu teröristler yüzünden yerinden yurdundan edilen, özellikle doğu ve güneydoğu illerindeki vatandaşlarımıza karşı vebalimiz ve sorumluluğumuz vardır. Binlerce şehidimizin, gazimizin yakınları, aileleri, sevenleri için vebalimiz ve sorumluluğumuz vardır.

Önergede de belirtildiği üzere, açlık grevleri anayasal haktır ancak teröristlerle pazarlık için bir araç olarak kullanılamaz. İnsanların yaşam haklarını ortadan kaldıran, devletimizi, vatanımızı ve milletimizi bölmeyi hedeflemiş canilerden, bölücülerden ve teröristlerden bahsediyoruz. Resmen terör faaliyetlerinin görmezden gelinmesini ve dahası, mahkûmlar arasında bu faaliyetlerini yapmalarına, yaymalarına imkân tanınmasını istiyorsunuz. Dünyanın her yerinde teröristlere yapılan muameleden farklı bir uygulama beklenemez. Ulusal ve uluslararası hukuk gereği neyse o yapılmaktadır.

İllaki terör örgütü mensuplarının koşullarını konuşacaksak, PKK'nın zorla dağa kaçırdığı çocukların, gençlerin, kızların durumlarını konuşalım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Neden o çocukların kurtarılması için çabalamıyorsunuz, üstünü örtüyorsunuz? Gerçi sizler oralarla görüşüyorsunuz hem de Avrupalı ortaklarınızı yanınıza alıp gidiyorsunuz, oradaki kötü yaşam koşullarını sürekli kamufle ediyorsunuz, katil teröristleri övmekten geri durmuyorsunuz.

Cezaevlerindeki teröristlerin terör faaliyetlerini sürdürmeleri için yapmış olduğunuz önergeyi ve çabaları yüce milletimizin takdirine sunuyorum.

Biz bu milletin vekilleriyiz. Sizlere de hatırlatırım, terör örgütlerinin vekilleri olmaktan kendinizi kurtarmalısınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Söz konusu mahkûmlarla ilgili iddiaların doğru olmadığını ve tekraren, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarının dışına çıkılmadığını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatıyor, yüce Meclisimizi ve milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)