| Konu: | 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 03.05.2017 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Mayıs Milliyetçiler Günü münasebetiyle gündem dışı söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bundan yetmiş üç yıl önce, 3 Mayıs 1944'te Türk milletine eşsiz bir sadakatle bağlı olanların kutlu bir ülkü etrafında birleştiği ve milletin değerlerine sahip çıkmak için başlattıkları mücadelenin yıl dönümündeyiz. Türk milliyetçiliği düşünce tarihinde müstesna bir yeri bulunan bu mana ve şuur dolu Milliyetçiler Günü'nü kutluyorum. Yetmiş üç yıl önce, milliyetçi aydınlar ve gençler, dönemin idarecileri tarafından sürekli horlanan, bastırılmaya çalışılan milliyetçilik düşüncesini müdafaa etmişler, bunun sonunda tabutluklara atılarak işkencelere tabi tutulmuşlardır. Milliyetçilik fikriyatını savundukları için tabutluklara atılanların haklarını aramak maksadıyla milliyetçi aydın gençler, 3 Mayıs 1944 tarihinde gösteri tertip etmişler ve bu gösteri, hükûmet tarafından kuvvet kullanılarak bastırılmıştır.
3 Mayısta zamanın hükûmeti ve yöneticileri millî vicdanın sesi olan bir avuç aydın genç tarafından yüksek sesle uyarılmış, mensubiyet şuuru ve sorumlulukları dönemin idarecilerine hatırlatılmıştır. Bu hareket, millet şuurunu geri plana iten dönemin gelişmelerine karşı millî bir refleksin adı olmuştur. Bu millî refleks mahkemelerle, tabutluklarla, işkencelerle, zulümlerle bastırılmaya çalışılmış, milliyetçi gençler mağdur olmuş, horlanmış, suçlanmış, sıkıntıya düşmüş ancak fikirlerinden ve sevdalarından vazgeçmemişlerdir.
3 Mayıs, Türk milletine duyulan derin sevgi ve inançtan kuvvet alan millî bir şuurdur. Türk milletinin birliğinin, dirliğinin ve bölünmez bütünlüğünün savunucusudur, teminatıdır. Milliyetçiliğin duygu ve düşünce havzasından hareket sahasına inmesinin de başlangıcıdır.
Değerli milletvekilleri, 3 Mayıs, Türk milliyetçilerinin hürriyet ve demokrasiyi bütün vesayetçilere, millet egemenliğini hiçe sayanlara karşı korumak için çıktıkları yolun adıdır. 3 Mayıs, milliyetçilik ile demokrasinin birbirini tamamladığının, birisi olmadan diğerinin eksik kalacağının ilanıdır.
Çağdaş ve modern bir devlet ve toplum olma yolunda milliyetçilik ile demokrasi yol arkadaşıdır, ikiz kardeştir çünkü demokrasi, milliyetçilik ve millî irade kavramları aynı kaynaktan yani milletimizden neşet etmektedir. Millet ve millî irade yok sayılırsa milliyetçilik de olmaz, demokrasi de olmaz.
Demokrasi millî iradenin, millî birlik ve bütünlüğün, millet ile devlet kaynaşmasının harcıdır. Milliyetçiliğin ve millî iradenin temelinde demokrasiye inanç, millete güven, sevgi ve saygı yatar.
Bu inançla, Milliyetçi Hareket Partisi olarak yönümüzü demokrasiden döndürmedik, sırtımızı millî iradeden başkasına dayamadık, Türk milletinden başka bir güç odağını tanımadık. Milletin istiklal ve istikbalini vesayet odaklarının insafına terk etmedik.
3 Mayıs, bir varoluş gayretinin çelikleşmiş ifadesidir. Yüzyıllarca bir medeniyetin inşası ve korunması yolunda nice kahramanın şahsında kendini gösteren milliyetçilik, 3 Mayısta millete, devlete, millî iradeye, demokrasiye sahip çıkarak zuhur etmiştir.
3 Mayısın emaneti bugün bizimledir. Milliyetçi Hareket Partisi bu ilke ve esasla demokrasinin ve milliyetçiliğin bayrak taşıyıcısı olmaya devam edecektir. Devletin bekası, milletin birlik ve beraberliği, demokrasinin tesisi için yetmiş üç yıl önce olduğu gibi bugün de aynı değerleri savunuyoruz.
Bu vesileyle, Başbuğ'umuz merhum Alparslan Türkeş ve Hüseyin Nihal Atsız başta olmak üzere, Nejdet Sançar, Zeki Velidi Togan, Hasan Ferit Cansever, İsmet Tümtürk, Hikmet Tanyu, Fethi Tevetoğlu, Mustafa Hakkı Akansel ve Hakk'ın rahmetine kavuşmuş büyüklerimizi rahmet ve duayla yâd ediyor, hayatta olanlara sağlıklı ömürler diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akçay.