GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:16.05.2017

ABDULLAH AĞRALI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubu adına verilen önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Önergeye konu olan olayda, maalesef, 4/5/2017 günü gece saat 00.30 sıralarında bir siyasi partimizin ilçe binası önünde koruma görevi ifa eden personelin zırhlı panzeri, manevra yapmak üzereyken hareket ettiği sırada, aracın teknik bir arızadan dolayı elektrikleri kesilmiş ve direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucunda Karşıyaka Mahallesi, 715'inci Sokak, Numara 13'teki ikametin duvarına çarpması sonucu ikamette bulunan Muhammet Yıldırım ve Furkan Yıldırım isimli çocuklarımız hayatlarını kaybetmişlerdir.

Öncelikle, olay sonrasında Şırnak Valiliğimizin kamuoyuyla paylaştığı açıklamayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şırnak Valiliğince yapılan açıklama: "İlimiz Silopi ilçesinde 4 Mayıs 2017 gece saat 00.30'da bir polis aracının bir vatandaşımızın evinin duvarına çarpması sonucu 2 evladımızın yaşamını yitirmesi bizleri son derece üzmüş ve derinden sarsmıştır. Bazı basın-yayın organlarında ve sosyal medyada şoför polis memurunun alkollü olduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Şoför polis memurunun nefes kontrolü ve kan tahlillerinde alkol bulunmadığı tespit edilmiştir. Konu adli ve idari olarak her yönüyle soruşturulmakta ve soruşturma bütün titizliğiyle devam etmektedir."

Bu vahim olaya karışan polis memuru şu anda tutuklanmıştır. Olay çok yönlü ve çok ciddi bir şekilde takip edilmektedir. Bir kere daha ailemizin acılarını paylaşıyoruz. Aile adına baba Mesut Yıldırım Bey'e buradan tekrar taziyelerimi iletiyorum.

Silopi'de yaşanan bu acı olayla ilgili hem idari hem de adli soruşturma başlatılmış olup olaya karışan polis memuru tutuklanmış ve hâlen tutukluluğu da devam etmektedir.

Yine aynı adreste 2014 yılında sivil bir araç hâkimiyetini kaybedip yine benzer olaya sebep olmuştur ve kazada hayatını kaybeden çocuklarımız o olayda da yaralı olarak kurtulmuşlardır ve maalesef bu olayda hayatlarını kaybetmişlerdir.

Yine olayın kamuoyunda çokça paylaşılması üzerine ben kendim bizzat olayın takipçisi oldum ve hastane yetkilileriyle de görüştüm kendim hekim olmam sebebiyle. Yapılan tüm muayenelerde alkolle ilgili herhangi bir tespit olmamıştır; hatta, yapılan kan etanol testinde de alkol tespit edilmemiştir.

Yine konuyla ilgili tüm siyasi partilerin -sanırım buna HDP de dâhil- katılımıyla İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunca önümüzdeki hafta bir heyet Silopi'de incelemelere başlayacaktır.

Yine HDP önergesinde, özellikle bu acı olay üzerinde siyaset yapmayı gerçekten çok doğru bulmuyorum çünkü hiçbir şey bu çocukları geri getiremez. Ben bu acıyı yaşayan insanlardan biriyim. Burada insani davranmak gerektiği kanaatindeyim, ailenin acısını paylaşıp onlara her türlü maddi, manevi desteği vermek gerektiği kanaatindeyim.

Özellikle önergede bahsedilen bazı konular var ki gerçekten okuyunca çok rahatsız oldum. Özellikle önergede, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde yaşanan olayların, mayınların, bombaların çocuk ölümlerine sebep olduğu, bu ölümlerin faillerinin de kolluk kuvvetleri olduğu yönündeki iddiayı hayretle okudum. Burada gerçekten biraz insaflı olmaya davet ediyorum. Bu iddiada bulunanların bu hendek ve çukur siyasetinde nerede durduklarını kendilerine sormalarını istiyorum. Doğu ve güneydoğuda yaşananların, hendek ve bombayla yıkılan evlerin sebebi kimdir? Eğer fail aranıyorsa bu hendek ve çukur siyaseti destekçilerine dönüp bakmak lazım. Sadece, belki dönüp aynaya bakmak yeterli olur sanırım.

Bütün bu yaşanan travmaya rağmen, vatandaşlarımız, güvenlik güçlerimizin ve sivillerin zarar görmemesi adına yapılan bütün fedakârlıkları takdir etmektedir. Siviller zarar görmesin diye verilen şehitlerimizin acısını vatandaşlarımız yüreklerinde hissetmekte, güvenlik güçlerimize ve devletine her türlü desteği vermektedir.

Yine bu olaylar üzerinde, hayatını kaybeden çocukların onuruyla siyaset yapan, onları dağlara çıkaran, hendek kazdıran, ilkokul çağındaki çocukların ellerine Kaleşnikof verip öz yönetim safsatası altında hayatları zindan edenlerin, gencecik kızların dağa çıkarılıp tecavüz edilmesine karşı suskunluklarını da hatırlatmak isterim. HDP her zamanki gibi, acı ve üzüntü verici olaylarda insanların acılarını paylaşmaktan ziyade, yaralılara destek olmaktan ziyade, bu olaylarda da, her zaman yaptığı gibi, bir şeyi kendi siyasi hedefleri için malzeme hâline getirmektedir. Bu insafsızlığı ve duyarsızlığı kınıyorum.

Bu vesileyle bu önergenin aleyhinde olduğumuzu bildiriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)