GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:18.05.2017

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisinin, kadına yönelik şiddet olaylarının özellikle Adana ilinde ciddi bir artış göstermesi ve Türkiye genelinde kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarının araştırılması konusunda vermiş olduğu grup önerisi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına, önerinin lehinde söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.

Evet, bugün Genel Kurulda kadın sorunları ve kadına yönelik şiddet konusunu konuşurken tabii ki bu sorunun birinci muhatabı ilgili bakanlık ve Meclis çatısı altındaki ilgili komisyonun da üyelerinin çoğunluğunu maalesef görememekteyiz. Ama bunun yanında, daha geçtiğimiz hafta, üyesi olduğum, kadın sorunlarıyla en ilgili komisyon olan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun sadece ikinci toplantısını gerçekleştirebildik. Sadece bu durum bile, Meclis çatısı altında kadınları ve kadınların sorunlarını her alanda ilgilendiren ki Başkanı ve çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partili üyelerden oluşan bu Komisyonun ikinci toplantısını yapabiliyor olması dahi iktidar partisinin kadın sorunlarına çözüm üretme noktasındaki duyarsızlığını bir kez daha ortaya koymuştur.

İşte önerinin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, sadece Adana ve ilçelerinde son otuz yedi gün içerisinde 17 kadın vatandaşımız yaşamını yitirdi ve Adana'da son iki yılda 245 kadın cinayeti işlendi. Türkiye genelindeki rakamlara baktığımızda ise Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidar olduğu 2002 ve 2017 Ocak ayı döneminde 14.293 kadın cinayeti işlenen bir ülkede, kadın sorunlarını araştırmak ve çözüm üretmekle sorumlu olan Meclis çatısı altındaki bu Komisyonun haftada en az bir kez toplanması gerekirken, sadece ve şu ana kadar sadece 2 toplantı yapmış olması da asla normal karşılanamaz.

Bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden derlediği verilere baktığımız zaman, Türkiye genelinde 2017'nin ilk dört ayında 101 kadın cinayeti işlenmiş, 28 kadına tecavüz edilmiş, 40 kadın tacize uğramış, 146 kız çocuğu cinsel istismara maruz kalmış ve 106 kadına şiddet uygulanmış. Daha bu sabah basına yansıyan haberlere göre, İstanbul Kınalıada'da ortaokul öğrencisi 3 kız çocuğunun bir buçuk yıldan beri tecavüze uğradığı ortaya çıkmış ve Komisyon, Bakanlık bu saate kadar hiçbir açıklama yapmamıştır, bu konuya müdahil olmamışlardır. Eğer yetkili bir kimse var ise bu konuda bilgilendirme bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin tarihinde hiçbir dönemde yaşanmayan bu korkunç Türkiye tablosu karşısında ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ne de Meclis çatısı altındaki ilgili Komisyonun önceliğinin kadınlara karşı uygulanan şiddet ve cinayet vakalarının olmadığının somut kanıtı da işte Adana'da son yaşanan vahim olaylar. 2017'nin ilk dört ayında yaşanan 101 kadın cinayeti karşısında çözüm üretici, kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti önleyici kapsamlı bir politika asla gerçekleştirilmemiştir.

Bu yılın şubat ayında kadın cinayetiyle yaşamını yitiren bir aileyi ziyaret ettikten sonra ilgili Bakana, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Kaya'ya kadın cinayetlerinin ulaştığı bu vahim tablo karşısında bir çağrıda bulunmuştum. Özetle, iktidarlarınız döneminde korkunç boyutlara ulaşan kadın cinayetleriyle ilgili etkili mücadele konusunda lütfen harekete geçin, cinayetlere ilişkin istatistiki bilgileri bütün şeffaflığıyla ortaya koyun ve maalesef, sorumsuz politikalarınız neticesinde kaderlerine terk edilen mağdur ailelerine destek olun konularındaydı. Ancak Sayın Bakan benim bu siyasetüstü yaklaşımım karşısında hiçbir cevap vermemiştir şu ana kadar. ?

Değerli milletvekilleri, yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Kaya'yla bu mart ayı içerisinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda düzenlenen ve benim de katılımcı olduğum, Kadının Statüsü Komisyonuyla ilgili bir toplantıya, kadınların toplumsal statülerinin güçlendirilmesi ve kadın sorunlarının çözümü karşısında ülke deneyimlerinin paylaşıldığı çok önemli bir toplantıya birlikte katıldık.

Sayın Bakana oturumda verilen süre içerisinde, Türkiye'de kadınların karşı karşıya olduğu sorunlar ve Sayın Bakanın bu alanda kadınlarla ilgili ne tür çalışmalar yaptığını anlatmak yerine, böylesine önemli bir toplantıda Sayın Bakan dünya kamuoyuyla neyi paylaştı, biliyor musunuz? Evet, Sayın Bakan referandum sürecinde Hollanda'da kendisine yapılan, elbette bizim de asla kabul etmediğimiz, uluslararası itibar ve saygınlığımızı zedeleyen her türlü muameleye karşı olduğumuz bu konuya ağırlıklı olarak yer verdi konuşmasında. Bu yaklaşım da Sayın Bakanın ve iktidar partisinin, uluslararası düzeydeki kadınlarla ilgili bu çok önemli toplantılarda ülkemizdeki kadın sorunlarını öncelemek yerine kendi siyasi çıkar ve önceliklerini savunduklarını, maalesef, bir kez daha ortaya koydu.

?Değerli milletvekilleri, iktidar partisinin kadın sorunlarına, kadın cinayetlerine ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik bakış açısını gösteren bir diğer konu da şu: Değerli Komisyon üyemiz de burada, Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun Birleşmiş Milletlerle ortaklaşa yürüttüğü bir proje var. Projenin konusu, Türkiye'de Siyasi Liderlik ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. Geçen hafta Komisyonda yapmış olduğumuz toplantıda, Birleşmiş Milletler yetkilileri, bu projeyi yürüten yetkililer bize proje için Birleşmiş Milletlerden 3,5 milyon dolar bir bütçe ayrıldığını söylediler. Projenin bitmesine de yaklaşık bir yıl var, neredeyse bir yıldan az bir süre var ancak bu ana kadar sadece 745 bin doları harcanmış. Ya, bu durum Komisyonun ve siyasi iktidarın kadınların sorunlarına yaklaşımını bir kez daha ortaya koymuştur. Gerçekten, bu, kadınlarla ilgili kaçıncı öneri, hatırlamıyorum ben. Kadın sorunlarının yaşandığı ülkemizde, çok önemli uluslararası bir projeden ayrılan bütçe maalesef harcanamamıştır. Ülkemizde kadınların yaşamsal sorunları varken kendisine ayrılan bu çok önemli kaynağı kullanmamış olmak, iktidarın kadın sorunları karşısındaki başarısızlığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlerle ilgili mücadelede önemli sorumlulukları olan Bakanlık ve iktidar, gerek engelleyici, önleyici tedbirler gerekse sonrasındaki davaların takibi, müdahil olma, şiddet mağduru kadınların rehabilitasyonu konularında -benden önceki sayın hatip de değindi- son derece yeteriz ve başarısızdır.?

Ayrıca, Bakanlık ve ilgili birimler, kadın hakları savunucularıyla, kadın sorunları merkezleriyle, toplumsal cinsiyet eşitliği merkezleriyle veya ilgili diğer benzeri bütün kuruluşlarla, kadın hakları konusunda yetkin olan birçok sivil toplum kuruluşuyla ayrım yapmaksızın, ayrıştırmadan hareket etmemektedir. Burada, kendisine yakın sivil toplum kuruluşlarıyla, doğal olarak çok da eleştiri içermeyen kuruluşlarla daha yakın temaslar kurmaktadır.

Değerli milletvekilleri, mevcut iktidar ve ilgili Bakanlık, kadın konularıyla ilgili çalışma yapan ilgili bakanlıklar ve birimler sorunları yok saymakta, etkin ve sonuç alıcı politikaları maalesef hayata geçirememektedir.

Bir an evvel, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin artmasının arkasındaki nedenlerin ortaya konulması ve bunlarla ilgili etkin bir mücadelenin yapılması gerekmektedir. Ancak değerli milletvekilleri, görülüyor ki bu sorunların arkasındaki en önemli faktörün on beş yıldır ülkeyi tek başına yöneten Adalet ve Kalkınma Partisinin politikalarının ülkemizi getirdiği vahim tablonun bir sonucu ve doğal olarak bir parçası da kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin artması olarak yansımıştır. Ülkeyi OHAL ve KHK'larla yöneten mevcut siyasi iktidarın toplumsal sorunlarımıza çare üretmek şöyle dursun, başta kadınlar olmak üzere toplumsal temel sorunları öncelemeyerek gündemine almamış olmasının da büyük etkisi bulunmaktadır.

Bu iktidar, tüm toplumsal sorunların yanında kadın sorunlarına da bütüncül ve tutarlı politikalarla maalesef çözüm üretememektedir. Ekonomik darboğaz, giderek artan yüksek işsizlik oranları, özellikle -çok önemli- giderek artan genç işsizliği, neredeyse 4 gençten biri şu an işsiz ve niteliksiz eğitim, ayrıca mevcut iktidarının tutarsız politikaları sonucu ülkemizi karşı karşıya bıraktığı dış tehditler ve güvensizlik neticesinde topyekûn bir şiddet ortamıyla maalesef karşı karşıyayız. Mevcut iktidar, toplumsal sorunlara çözüm üretmekten çok, var olan sorunları daha da ağırlaştırmıştır maalesef. Ama değerli milletvekilleri, en önemlisi, demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerdeki hızla geriye gidişler, ülkemizi ve başta biz kadınları çok ve geri dönülemez, telafisi mümkün olmayan risklerle karşı karşıya bırakmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının başta kadın sorunları olmak üzere ülkemizin hiçbir temel sorununa kalıcı bir çözüm üretmeyeceği maalesef ortadadır ve çok aşikârdır.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)