GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:18.05.2017

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın 19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal mücadeleyi Samsun'a çıkarak başlattığı gün; Amasya, Erzurum, Sivas Kongreleriyle Meclis oluşum sürecine eren ve ülkenin emperyalist devletlerin işgalinden arındırılmasının sağlandığı büyük zaferin ilk adımı. Mustafa Kemal, vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu görerek azim ve kararlılıkla başlattığı mücadelesini bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlayarak tamamladı; eğitimden kültüre, undan şekere, iğneden ipliğe, giysiden elektriğe, yoldan demir yollarına, fabrikalara, inanılması o günün olanakları düşünüldüğünde mucize bir varoluşun başlangıcını sağladı; on yılda yeniden doğuşumuzu gerçekleştirdi. Atatürk ve mücadele arkadaşlarını saygıyla selamlıyorum. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. 19 Mayıs etkinliklerini farklı nedenlerle iptal eden yöneticilere de Nutuk'u bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum. Sanırım, o Nutuk'u okurlarsa aldıkları kararlardan da utanacaklardır.

Değerli milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk kadınlar ve gençleri özellikle önemsemiş ve ülkemizin geleceğini gençlere emanet etmiştir. Yarın her gencimizin de Gençliğe Hitabe'sini bir kez daha okumasını diliyorum. Orada ülkenin içine düştüğü sorun ve sıkıntıların aşılmasında gençliğe düşen görev tanımlanmıştır. Ne yazık ki son yıllarda Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin uyguladığı yanlış politikalar, eğitim ve istihdamı, ülkemizin gençliğini sorunlu hâle getirmiştir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin nüfusunun yarısı gençlerden oluşmaktadır. Gençlerin önemli kesimi mutsuzdur, gelecekten umutsuzdur. Bilgiyle, sanatla, kültürle buluşmada, düşüncesini ifade etmede, eğitimde sorunlar artmaktadır. Şiddet, madde bağımlılığı, kumar, taciz gibi olumsuz örnekler olağanlaşmaktadır. İnternet ortamı bir bilgi, buluşma yerinden çok, şiddet içerikli oyunların izlendiği alana dönüşmek üzeredir. Evde şiddet, okulda şiddet, sokakta şiddet gençler arasında özenti durumundadır. Gençlerden yaşama isteğini yitiren, gelecek kaygısı taşıyan, kendini ifadede zorlanan önemli bir kesim oluşmaktadır. Ayrıca, Suriyeli mülteci gençlerin varlığının yeni sorunlar üretmeye başladığı da görülmektedir. Şiddete karışma olaylarının da mültecilerin arasında yaygınlaşması düşündürücüdür. Araştırılması gereken bir durum, bu gelişmeler ışığında şiddete yönelen gençlerin "neden" ve "niçin"idir.

Değerli milletvekilleri, şiddeti besleyen bir neden de hiç şüphesiz gençlerin kendilerini ifade edememeleri, sorunlarının çözüm bulmamasıdır. Düşünce özgürlüğünün önünde engeller duvara dönmüş durumdadır. Düşünme ve ifade özgürlüğü ciddi baskı altındadır. YÖK'ün katı disiplin uygulamaları 12 Eylül sürecini aratmamaktadır. Ezberci ve bilgiye dayalı olmayan eğitim sistemi sorunlar üretmektedir.

Ortaöğretimde PISA verilerine göre eğitimde başarısızlığımızın yanında OECD ülkeleri içinde öğrenci mutluluğunda son sırada yer almaktayız. Öğrencilerimizin mutsuzluğu başlı başına incelenmesi gereken bir durumdur. Okullarda sürekli değişen uygulamalarla eğitim sistemi içinden çıkılmaz bir sürece doğru sürüklenmektedir. Öğrenciler arasında hiç mutlu olmayanların oranının yüzde 29; kendini okula ait hissetmeyenlerin oranının ise yüzde 41 olması dikkat çekicidir. Okullarda şiddet nedeni incelenerek gençlerin buna yönelişi değerlendirilmelidir. Geçtiğimiz günlerde son örneğini Bursa'da gördüğümüz, evinde internete yazdığı yazıdan sonra okuluna giderek kendisini ve kız arkadaşını öldürecek kadar şiddeti okulun içine çeken neden nedir, bunun herkes tarafından da değerlendirilmesi önemlidir. Psikolojik durumlar bu bağlamda ele alınırken AKP döneminde madde bağımlılığının, kullanımının ortaokullara kadar inmesinin nedeni de değerlendirilmelidir. Bunu sağır sultan duymuş, hâlâ bizlerin duymaması olası olamaz.

Hür türlü kumar giderek yaygınlaşmaktadır. Şans oyunları için yaş sınırı sözde var ancak gittiğinizde, baktığınızda, yaşı küçük olanlar da her türlü şans oyununu oynamaktadır. Sigarayla mücadele adına tütün ve TEKEL fabrikaları kapatılırken, tütün üreticilerinin üretimi geriye düşürülürken dışarıdan getirilen sigaralarla toplumda sigara içme alışkanlığı düşmediği gibi, artık okul önlerinde tek tek sigara satılır boyutlara kadar sorun genişlemiştir. Gençlik, madde bağımlılığı gibi, kumar gibi yaşamlarını karartacak olumsuzlukların etkisinden bir an önce arındırılmalıdır. Aile, okul, öğretmen, muhtar, emniyet, belediye, demokratik kitle örgütleri iş birliği daha da artırılmalıdır. Sayın Bakana sordum; yanıtında, tüm bağımlılıkla mücadele kapsamında 2015-2016 yılında ülke çapında 673.984 öğretmen, 10 milyon 755 bin 907 öğrenci ve 1 milyon 889 bin 614 veliye ulaşıldığını söyledi. Bu durum dahi sonuç alınamaması nedeniyle düşünülmeye değerdir. Madde bağımlılığı yaşı düştüğü gibi, okullarda ne yazık ki tuvaletlerde dahi madde bağımlılığına tabi çocuklarımız olmaktadır. Tek başına bu sorun da bu anlamda çok ciddi boyutlardadır.

Değerli milletvekilleri, okusun okumasın, yenilikçi, yaratıcı, katılımcı bir gençlik, sorunlardan arınmış bir gençliğimiz olmalıdır. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 24'e dayanmıştır. Çalışanlar ağır koşullarda çalışmaktadır. Kayıt dışı çocuk ve genç işsiz sayısı artmaktadır. Sigortasız, sendikasız, sosyal güvenceden mahrum, iş kazası riskiyle çalışan gençlerimiz vardır. Köylerde genç nüfus iş, aş peşinde sürekli göç vermektedir. Eğitimli gençliğin sorunları da zirve yapmıştır. Atama bekleyen öğretmenler, işsiz üniversite mezunları iş ve görev beklemektedir. Lise üzeri eğitim alan İŞKUR'a başvurmuş kişi sayısı, Bakanın yazılı sorumuza verdiği yanıta göre, 577.112 kişidir; umudunu yitirdiği için iş aramayan üniversite mezunlarıyla bu rakam 1 milyona dayanmış durumdadır. Ayrıca, anası, babası işini yitiren gençler de sorunun tam merkezi durumundadır. Bu arada, okullardan çıkarılan astsubayların ya da astsubay okullarına dış alım için sınava girenlerin de sorununun çözülmemesi yeni bir mağdur gençlik kesimi yaratmıştır.

Değerli milletvekilleri, bilgi gibi; tiyatro, müzik, resim, kitap ve de spor gençliğin ilgi alanı olmalıdır. Ne var ki bu alanda eksiklikler artmaktadır. Spor yapma olanağından mahrum gençler vardır. Resmî-özel toplam okul sayısı 10.595'tir, 4 milyon 226 bin 482 öğrenci eğitim almaktadır; beden eğitimi alanında normu bulunan okul sayısı 6.856'dır, beden eğitimi öğretmeni sayımız da ne yazık ki 6.280'de kalmaktadır. Ortaöğretim okullarımızda kütüphane sayısı da 8.509'dur. Spor için de kitap için de diğer sanat etkinlikleri için de olanaklarımız sınırlı kalmaktadır.

Değerli milletvekilleri, kızlarımızın okullaşması ülkemizde ne yazık ki hâlâ sorundur. Ayrıca, genç kızların erken yaşta evlilikleri devam etmektedir; eğitimini sürdürmede de ciddi sorunları vardır, cinsel taciz ve şiddet bu bağlamda araştırılmalıdır.

Engelli gençlerin sorunları da ayrı bir konu başlığı olarak görülmelidir.

Eğitimden, iş ve yaşamsal olanaklarından sosyal sorunlarına değin gençlerin sorunları çok yönlü ele alınmalıdır. Çözüm, tüm partilerin ortak çalışmasıyla bu alanda yapılanları görmek, sonuçlara bakmak, gerekenleri konuşmaktır. Gençlik geleceğimizdir ve gençlerimizi sorunlarından arındırmak hepimizin görevidir.

Biraz sonra Adalet ve Kalkınma Partisinden gelecek muhtemel konuşmacı arkadaşımız, rakamlarla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz, mikrofonunuzu açıyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - ...bakanlıkların verileri ışığında buraya gelip yapılanları söyleyecektir ama hepiniz elinizi vicdanınıza koyun; memleketimize gidiyoruz, orada dinlediklerinize bakın, çevrenize bakın, parka bakın, okula bakın; bu sorun vardır, araştırılmalıdır, çözüm ülkenin geleceği içindir, gençlerimiz içindir.

Tekrar Gençlik ve Spor Bayramı'nı da ayrıca kutluyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)