| Konu: | Tekirdağ'ın eğitim sorunları ve derslik ihtiyacına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 31.05.2017 |
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Tekirdağ'ın eğitim sorunları ve derslik ihtiyacına ilişkin söz aldım ama konuşmama Gezi ruhunu selamlayarak başlamak istiyorum.
Karanlığa karşı bir mum yakan, karanlığa bir mum olan, dünyanın en güzel haziranını yaratan dostları selamlayarak ve "Unutursak kalbimiz kurusun." dediğimiz, unutmadığımız, asla unutmayacağımız o güzel insanları anarak başlamak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Tabii, buradan "Millî güvenliğe tehdit" denilerek grevleri Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenen cam işçilerine de selam gönderiyorum, selam olsun tüm direnişçi kardeşlerimize. (CHP sıralarından alkışlar)
Geçtiğimiz aylarda, Tekirdağ'ın derslik ihtiyacına ilişkin olarak yazılı bir soru yöneltmiştim Sayın Bakana ve gelen cevabı sizin değerlendirmelerinizle paylaşmak istiyorum.
Gelen cevapta diyor ki Sayın Bakan: "Türkiye genelinde, 2015 senesinde 15.145, 2016 senesinde ise 18.911 derslik yapıldı ama Tekirdağ'daki derslik sayısı 2015'te 84, 2016'da 184'te kaldı."
İşin doğrusu, ben, bu cevabın neresinden tutsam, hangi ipliği çeksem elimde kaldı. Orana vuruyorum, 2015'te, Türkiye genelinde yapılan derslik sayılarının on binde 5'i -tekrar ediyorum, 10 bin derslikten yalnızca 5 tanesi- 2016'da 10 bin derslikten 9,7'si yani 1.000 derslikten 1 tanesi Tekirdağ'a yapılmış.
"Ya, Tekirdağ'ın dersliğe ihtiyacı yoktu, ondan yapılmamıştır." diyebilirsiniz ancak Millî Eğitim Bakanlığının kendi istatistikleri ortada. Türkiye genelinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 24 iken, Tekirdağ'da bu oran 31. 228'i Çerkezköy'de, 293'ü Çorlu'da, 259'u Kapaklı'da olmak üzere, Tekirdağ genelinde acil karşılanması gereken derslik sayısı 917.
Tekirdağ, nüfus artış hızı en yüksek olan 2'nci il, en fazla olan ilçemiz Çerkezköy. Yani Tekirdağ'ın acil, dayanılmaz bir şekilde okula ve dersliğe ihtiyacı var.
"Ne yapılıyor?" derseniz, yapılan dersliklere bakıldığında aslında hiçbir şey yapılmıyor. Ha, "Zaten bizler FETÖ'cü diyerek sendikalı öğretmenleri, FETÖ'cü diyerek demokrat öğretmenleri işten attık, temizledik, artık o yüzden okula ihtiyaç yok, dersliğe ihtiyaç yok çünkü öğretmen yok." diyebilirsiniz ya da "Bize laik eğitim değil, bize düşünen, sorgulayan, sorunlarıyla baş edebilen nesiller, eğitimli nesiller lazım değil; bize kindar, sorgulamayan, biat eden nesiller lazım." diyorsanız -ki tam olarak bunu diyorsunuz- o zaman iş başka.
Bakın, 4+4+4'le, proje okullarla, eğitimin sürekli dinselleştirilmesiyle eğitim sistemini sorunlar yumağına çevirmenizden önce Tekirdağ eğitimde en başarılı iller arasındaydı. Bugün çocuklarımız gidecek okul bulamıyor; okul bulsa derslik, derslik bulsa öğretmen bulamıyor; hadi bunların hepsini bulsa nitelikli bir eğitim bulamıyor; yerine ideolojik bir dayatma buluyor. İşte bu ideolojik dayatmanın bedelini -dün Aladağ duruşması vardı- yurtlarda küçücük bedenler, yavrularımız yanarak ödüyor; işte küçücük yavrularımız yurtlarda cinsel istismara maruz kalarak ödüyor; bu bedeli çocuklarımız geleceği çalınarak ödüyor. Buradan bir kez daha söylüyorum: Kıymayın çocuklarımıza, çalmayın geleceklerini.
Bakın, OHAL kararnameleriyle beraber on binlerce öğretmen ihraç edildi, açığa alındı, işten çıkarıldı. Ha, bunların kaçının FETÖ'yle zerre ilişkisi yoktu, kaçı masumdu, Allah bilir. Her muhalife bu damga vurulup haysiyet cellatlığı yapıldığı için, kim masum, kim masum değil, kim FETÖ'cü, hangisi suça karışmış, hangisi karışmamış belli değil ama belli olan bazı şeyler var; FETÖ'ye "Sen benim sırtımı kaşı, ben senin sırtını kaşıyayım." diyerek Millî Eğitim Bakanlığının anahtarının teslim edildiği belli. Birilerinin FETÖ'yle ilişkisi aşikâr olmasına rağmen birilerinin damadı diye salınacak; birileri ötelenecek, görülmeyecek, dokunulmayacak ama terör örgütleriyle ilişkisi olmayanlar, sırf demokrat diye, sırf muhalif diye ya da onuru için, hakları için açlık grevi yaptı diye tutuklanacak ve içiniz hiç sızlamayacak.
Konuşmamı bitirirken şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum, Nietzsche'nin bir sözünü: "Hesap insanı makam sahibi yapar ama vicdan insanı daha önemli bir şey yapar, insanı insan yapar."
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yüceer.