| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 31.05.2017 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP'nin grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"FETÖ" denilen yapının bir 17-25 Aralık öncesi var, bir de 17-25 Aralık sonrası var. Bu yapı, 17-25 Aralık öncesinde, 1969'larda neşet etmiş, neşvünema bulmuş bir yapı. 1971 yılında ise MİT Müsteşarıyla, Vehbi Koç'la aynı evde sohbet yapabilecek kadar önemli bir kişi; Graham Fuller tarafından, Abramovich tarafından övülen bir şahsiyet ve onlar tarafından desteklenen birisi. Bu yapı, 1971 yılındaki darbeden önceden haberdar olan bir yapı. Ardından 1980 darbesi önce olacaktı, önce olacağını tahmin ederek "Sızıntı dergisi" dediği dergilerinde askerlere övgüler düzen bir yapı; aynı zamanda 12 Eylül olduktan sonra da "son kale" diyerek yine aynı şekilde darbecilere ve cuntacılara övgüler yapan bir yapı. Ardından da bu yapı, 28 Şubat 1997'deki postmodern darbede de aynı şekilde iktidara karşı cephe alan, Erbakan'a "Yapamadınız, çekip gidin." diyen bir şahsiyet ve böyle bir cemaat, böyle bir yapı, böyle bir örgüt. Ve bu örgüt, 17-25 Aralığa kadar görünen kısmıyla, okullarıyla, yurtlarıyla veyahut da yapmış olduğu dershanelerle, gazeteleriyle, zaman zaman da sözde demokrasiye destek olmasıyla tanınan bir yapı.
17-25 Aralık öncesi bu yapıya hemen hemen her siyasi yapı destek olmuş. Bunlar zaten duran arabaya binmemişler, hep yürüyen arabaya binmişler, otobüs duraklarında durmayı değil yürüyen arabalara -iktidara- binmeyi tercih etmişler. Önce Ecevit'le de diyalog sağlamışlar, Sayın Ecevit'le de görüşmeler yapmışlar, hatta Papa'yla görüşme yapmadan önce -bir hafta önce- Başbakan Yardımcısı olan Bülent Ecevit'le de görüşmüş.
Aynı şekilde Kasım Gülek'le çok ciddi ilişkileri var.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Selçuk Bey, delilin var mı? Yazık ya, ölmüş insanlar, müteveffa.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Kasım Gülek, Cumhuriyet Halk Partisinde "çarıklı siyasetçi" diyerek nitelendirilen, on yıl kadar orada genel sekreterlik yapan bir şahsiyet.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Vefat edenlerden değil, yaşayanlardan bahset.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Kendisi Fetullah Gülen'i o kadar çok seviyor ki bir gün Anadolu yakasında kendisini göremeyince, nerede olduğunu sorunca "Sabahleyin görürsünüz, Trakya yakasında." "Hayır." hemen gece oraya geçerek Fetullah Gülen'le görüşen bir şahsiyet.
Özal'la da teşrikimesaisi var, ardından Demirel'le teşrikimesaisi var. Bütün siyasi yapıları kontrol ederek aynı şekilde...
MURAT EMİR (Ankara) - Erdoğan'la yok mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Erdoğan'la var mı, senle görüştü mü?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Siyasi yapıları kontrol ederek bu yapılarla beraber devleti ele geçirme çalışması yapan bir yapı. Siyaset kurumunu...
MURAT EMİR (Ankara) - Erdoğan'ın kendisine söyle!
TURABİ KAYAN (Kırklareli) - Devlete kim tırmandırdı?
MURAT EMİR (Ankara) - Erdoğan ne istediyse verdi mi vermedi mi, onu söyle!
BAŞKAN - Sayın Özdağ, bir dakika... Sürenize ekleyeceğim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir kelime etmedik biz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Vefat etmiş kişilerden söz ediyor Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, bakın Sayın Gürer...(CHP sıralarından gürültüler)
Konuşabilir miyim, izin verir misiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yok, hep onlar konuşacak Başkanım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Vefat edenlerin burada adını anma.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Süleyman Demirel nasıl konuşsun? Bülent Ecevit nasıl konuşsun? Kasım Gülek nasıl konuşsun?
BAŞKAN - Biraz önce Sayın Erdoğdu konuştu, eleştirileri de vardı, büyük bir sükûnet içinde bütün salon dinledi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Vefat edenlerden söz etmedi.
BAŞKAN - Katılmadığınız yönler olabilir konuşmacıda ama lütfen saygıyla dinlemek zorundayız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Burada kendini gelip anlatamayacak insanlardan söz ediyor.
BAŞKAN - Lütfen... Lütfen...
Buyurun Sayın Özdağ.
Sürenize ekleyeceğim bir dakika.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum ama aynı zamanda eğer FETÖ'yle ilişkisi varsa... Tarihçilerin ve siyasetçilerin -ben aynı zamanda tarihçiyim, sosyal bilimciyim- görevi onların ilişkilerini tam ve net manasıyla gelecek kuşaklara taşımaktır, ben onu yapıyorum. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Aykut ne dediyse bir şey söylemedik, on dakika dinledik, bir şey söylemedik; dinleyin kardeşim, dinleyin.
BAŞKAN - Sayın Osman Aşkın Bak, lütfen...
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Burada diyorum ki: Her iktidar partisiyle iyi ilişkiler içerisine girmiş diyorum, herkeste var bu ilişkileri, bunları söylüyorum.
Değerli milletvekilleri, ardından 17-25 Aralık oluyor. 17-25 Aralıkta bu yapı gelip bir ekonomik ve siyasi bir darbe yapmak istiyor.
TURABİ KAYAN (Kırklareli) - Devlette bütün makamları kim verdi, onu da söyleyin.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - O güne kadar bu yapıya "F tipi" diyenler, özellikle Cumhuriyet Halk Partililer ve HDP'liler, nedense çok güzel bir şekilde güzellemeler yapmaya devam ediyorlar. Bir yandan CHP milletvekilleri bir yandan CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, burada Samanyolu gazetesi kapatılırken, Bank Asya kapatılırken bir diğer yandan bunların Bugün gazeteleri kapatılırken, bunlara ait ticari mekanizmalar kapatılırken bunlara desteğe gidiyorsunuz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Basın özgürlüğü ya, basın özgürlüğü.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Ardından kayyum atanırken oradan ayrılmıyorsunuz.
Bugün gazetesi kapatılırken Sayın Kılıçdaroğlu oraya gittiği gibi Sayın Demirtaş da oraya gidiyor ve diyorlar ki: "Biz bu yapının arkasındayız." Niye? "Çünkü düşmanımın düşmanı dostumdur." diyorsunuz. Öyle demeyeceksiniz. AK PARTİ'ye karşı mısınız? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Karşı olacaksınız ama bir diğer yandan da diyeceksiniz ki: "F tipine de karşıyız." Desteklemeyeceksiniz. Darbe Komisyonuna söylediler: "Efendim, biz demokrasi adına destek verdik, basın hürriyeti adına destek verdik." 17-25 Aralık öncesi, bu yapının gerçek yüzü çıkmadan önce bu yapıya biz de demokrasi adına destek verdik, eğitim adına destek verdik. Sizinki meşru olacak, bizimki suç olacak, öyle mi? Sizinki de suç. Eğer suçsa ki gerçek suç sizinkilerin kardeşlerim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 15 Temmuzdan sonra atadığı görevlileri görevden aldılar.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bulundukları makamlara kim getirdi?
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Sizin ki de suç mu! Sizinki de suç mu!
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, 17-25 Aralık sonrasında ve 17-25 Aralık olmadan önce de sizler gidiyorsunuz, Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyorsunuz, orada Fetullah Gülen'in, bu FETÖ'cü adamların örgütleriyle görüşmeler yapıyorsunuz.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Sizinki de suç mu!
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Hatta bir milletvekiliniz, Genel Başkanınız diyor ki: "Bunlar bildiğimiz cemaatlere benzemiyor, meşru bir cemaate benziyor. Bunlarla teşrikimesai kurmaya devam edeceğiz." Bir yandan Faruk Loğoğlu gidiyor, bir diğer yandan Genel Başkan Yardımcınız gidiyor, bunlarla teşrikimesai içerisinde bulunuyorsunuz. Neden bulundunuz bunlarla teşrikimesai içerisinde?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sizden 30 kişiyle resmi var, 30!
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Hem "F tipi" diyeceksiniz, "örgüt" diyeceksiniz, "çete" diyeceksiniz...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hanginizin resmi var orada?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Bir yapının örgüt olabilmesi için dünyada kriterler vardır. Amerika Birleşik Devletleri'nde kriter Dışişleri Bakanlığının kararlarıdır, İngiltere'de İçişleri Bakanlığının kararıdır, Türkiye'de ise yargının kararıdır. Burada şikâyetler yapıldıktan sonra, 2005 yılında bu yapının örgüt olduğu noktasında bazı şikâyetler geliyor ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi bunlarla ilgili karar veriyor, diyor ki: "Hayır, burası bir örgüt değildir, radikal İslamcıların dahi burayı hedef aldığı bir yapıdır." Ardından, cumhuriyet başsavcısı itiraz ediyor. 2008'de karar veriyor Yargıtay Daireler Kurulu -herkes var orada- diyor ki: "Hayır, burası bir örgüt değildir." Buna rağmen, 2013 yılındaki 17-25 Aralıktan sonra iktidar partisi büyük bir mücadele içerisine giriyor. Bir yandan "Haşhaşiler" diyor bunlara, bir diğer yandan bunlara "paralelciler" diyor, "Paralel yapı oluşturmak istiyor." diyor ama nedense Cumhuriyet Halk Partisinin ve HDP'nin milletvekilleri buraya destek vermeye devam ediyorlar.
Ben Komisyonda Gültan Kışanak'a şu soruyu sordum... İmralı'ya gidenlerden birisi şu soruyu soruyor Abdullah Öcalan'a, o teröristbaşına şunu soruyor: "Efendim, herkes Fetullah Gülen'le görüşüyor. Siz de bize ne söylersiniz? Biz de görüşelim mi?" Kendisi diyor ki: "Bir barış adamıdır Fetullah Gülen, bir sulh adamıdır; görüşün tabii. Orta Doğu'daki hayallerimizle, ideallerimizle onların hayalleri ve idealleri örtüşüyor." ifadesini kullanıyor. Şimdi, soruyorum HDP milletvekillerine, diyorum ki: Abdullah Öcalan'la aynı görüşte misiniz 17-25 Aralıktan sonra, aynı görüşte misiniz 15 Temmuzdan sonra?
AHMET YILDIRIM (Muş) - Siz aynı görüştesiniz, siz.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Bakınız, size bir şey söyleyeyim: Darbecilerin siyasi ayağı olmaz, darbeciler her yerde olurlar. Fetullah Gülen bir darbecidir; darbeciler, siyaset yapısını, siyasi yapıyı ortadan kaldırmak için yapmışlardır. 1960 darbesi Menderes'e yapılmıştır, 1971 Demirel'e yapılmıştır; 1980 Demirel'e, Türkeş'e, Erbakan'a, dolaylı olarak da Ecevit'e yapılmıştır; 28 Şubat postmodern darbesi Erbakan'a karşı yapılmıştır. İktidara karşı yapılan her darbeden muhalefet de mutlaka nasibini almıştır. Hep beraber, kime yapılırsa yapılsın bütün darbecileri kınayacağız ve takbih edeceğiz ki bir daha demokrasiye kimse halel getirme noktasında hareket etmesin veya bu şekilde davranmasın diyeceğiz. Değerli milletvekilleri, darbeler kötüdür, takbih edilmesi gerekmektedir.
15 Temmuza gelince: Darbe Araştırma Komisyonu... HDP'nin grup önerisinde diyorlar ki: "AK PARTİ'li üyeler tarafından Komisyon Başkanlığı seçildi." E, seçim oluyor orada. Hepiniz biliyorsunuz, bütün araştırma komisyonlarında yapıldığında nereden seçilir? Kim çok oy alırsa ondan seçilir. AK PARTİ'li milletvekilleri, CHP'li, HDP'li ve MHP'li milletvekillerin ellerini mi bağladı?
Bir şey daha söyleyeceğim. Bakın, bu Komisyonda görevini yapmayan milletvekilleri, muhalefet partisi milletvekilleridir. Neden? Eski başbakanlara soru soralım dedik, eski başbakanlara, cumhurbaşkanlarına sorular soralım, Melih Gökçek'e sorular soralım, Beşiktaş Belediye Başkanı Hazinedar'a sorular soralım, gelin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına sorular soralım, MİT Müsteşarına sorular soralım. Siz Komisyonun nasıl çalışacağını, Anayasa'nın bize hangi görevleri verdiğini bilmiyor musunuz? Anayasa'da şöyle söyler -İç Tüzük de bunu söylüyor- der ki: Araştırma komisyonlarına davet edersiniz; aynen, Birgül Ayman Güler'i davet ettiğimiz gibi. Birgül Ayman Güler gelmedi, gelmeme hakkı vardı ama bana soru sorun da demedi. Ki Birgül Ayman Güler neler söylüyordu biliyor musunuz? "CHP'nin kanalı Halk TV'de Fetullah Gülen reklamları yayınlanmaktadır, Zaman gazetesi reklamları yayınlanmaktadır. F tipi TV'lerde CHP'nin adaylarını görmeye alışamayacağız." 15 Aralık Cumhuriyet gazetesinde "Her ne kadar parti yönetimimiz inkâr etse de 30 Mart seçimlerinde bir ittifak yaptık, cemaatle ittifak yaptık." diyordu. Bir sürü şey var burada. Birgül Ayman Güler'i çağırdık, geldi mi? Gelmedi. Getirebilir miyiz? Hayır, getiremeyiz. Necdet Özel, çağırdık, geldi mi? Gelmedi ama bir şey söyledi: "Bana sorular sorun, cevaplayayım." dedi. Siz, eski başbakanlara niye soru sormadınız, Melih Gökçek'e niye soru sormadınız, MİT Müsteşarına niye sorular sormadınız, Genelkurmay Başkanına niye sorular sormadınız?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çoğunluk sizsiniz, sorsaydınız.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Görevini yapmayan üyeler varsa onlar da CHP'li ve HDP'li üyelerdir değerli milletvekilleri, görevlerini yapmamışlardır çünkü...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Siz ne yapıyordunuz, siz?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Tarihe not düşmek adına, siz görevinizi yapmadınız. Geçmişteki komisyonlarda da görev aldım ben. O komisyonlarda da çağırdıklarımız oldu, gelmediler, çağırdığımız kişilerden gelmeyenler "Bana soru sorun." dediler. Deniz Baykal Komisyona geldi ve 5 sayfalık Komisyon raporunu okudu, cevapları okudu, kendi düşüncelerini söyledi. "Bir dakika... Sayın Baykal, size sorular soracağız." dedik "Hayır, sorularınızı almayacağım ve gideceğim." dedi, demokratik hakkını kullandı ve anayasal hakkını kullandı, İç Tüzük hakkını kullandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Sözlerimi tamamlayayım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Özdağ, sözünüzü kesmiştim, bir dakika daha ek süre veriyorum size, tamamlayın lütfen.
Buyurun.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Çok teşekkür ederim.
"Cemaatçi CHP'liler" diyen Soner Yalçın'ın yazısından kısaca alıntılar yapmak istiyorum: "Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarından Fatih Gürsul FETÖ üyesi. Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından düzenlenen Abant Platformu'nun son toplantısının açılışını yapan Gediz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İştar Gözaydın FETÖ soruşturması sonucu açığa alındı. Gözaydın, CHP Parti Meclisi üyesiydi."
Aynı zamanda, Zaman gazetesinin, Fetullahçı terör örgütünün tüm yayın organlarının hepsi 7 Haziran seçimleri öncesi AK PARTİ'den hesap sormak adına "Güneydoğu Anadolu'da HDP'yi destekleyeceğiz, geri kalan yerlerde CHP'yi destekleyeceğiz." dediler. Bu onları ilzam etmez ama bilesiniz ki bu yapı sizi de kullanmak istedi ve siz maalesef buna teşne oldunuz, 17-25 Aralıktan 15 Temmuza kadar da bu yapıya destek oldunuz.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Sizi de kullandı mı, sizi de kullandı mı?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sizi kullandığını kabul ediyorsunuz.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Eğer "F tipi" dediğiniz yapıya karşı çıksaydınız bunlar olmazdı.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Sizi kullandı mı, sizi aldattı mı?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Darbeci, siyaseti reddeder, siyasetçilere karşı oldukları için de darbe yaparlar. Bu darbe AK PARTİ'ye ve Cumhurbaşkanına karşı yapılmıştır; önce AK PARTİ'ye ve Cumhurbaşkanına, sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine ve demokrasiye karşı yapılmıştır. Eğer siyasi bir ayak arayacaksanız bunu darbeye maruz kalanlarda ve Recep Tayyip Erdoğan'da -ki öldürülmek istendi- aramayacaksınız, onu başka yerlerde arayacaksınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Siyasi eli var, siyasi eliniz var. Siyaseten eliniz içinde.
BAŞKAN - Sayın Özdağ, teşekkür ederim.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Bu önergenin aleyhinde olduğumuzu söylüyor ve de diyorum ki: Bir daha darbe olmasın. 15 Temmuz akşamı ben yeğenimi de burada şehit verdim. İlk darbe girişimini de Sayın Başbakana haber veren bendim.
BAŞKAN - Sayın Özdağ...
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Hep beraber, birlikte 15 Temmuz gibi darbe girişimlerine karşı olalım. İyi darbe yoktur, kötü darbe vardır. "Şu darbe iyidir, bu darbe kötüdür." gibi bir düşünce doğru değildir, sakîm mantıktır.
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen...
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum değerli milletvekilleri. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.