| Konu: | 485 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinin yapılmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 06.06.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef, uzun süredir getirdiğiniz hiçbir yasa teklifi Anayasa 121'de düzenlenen olağanüstü hâlin gerekli kıldığı konular değil ve herkesi yok sayarak bunu yapıyorsunuz torba kanunlar hâlinde. Yani siz kendinizi, Meclisi feshetmeyi bu kadar çabuk kabullenmiş olabilirsiniz ama bizler kabullenmedik, halkımız da kabullenmedi ve halkımız kendi yaşam alanlarına sahip çıkıyor. Bunun için yüzlerce telefon aldık bugün, insanlar "Bizi dinleyin, duyun." diyorlar ve buradaki milletvekilleri de aslında bunu okumuş olamazlar bile. Çünkü baktığınızda, aslında İç Tüzük 52'nci maddeye göre Genel Kurul gündemine alınan rapor, dağıtımı tarihinden kırk sekiz saat geçmeden görüşülemez. Daha ellerinize ulaştı mı bu? Milletvekilleri okumuş değil. Yani nasıl böyle bir önemli kanun hakkında... Bugün elimize gelecek, bir kere bu aykırı yani kırk sekiz saat geçmeden bunun görüşülmeye başlanması. Ama bunun yanı sıra, geçmiş olsa ve şu anda kırk sekiz saat dolmuş olsa bile nasıl okuyacaksınız 102 maddelik kanun tasarısını ve bunlarla ilgili şerhleri; itirazlara bakacaksınız ve bir karar vereceksiniz? Yani çoğunluk tahakkümüyle her şeyi yapabilir görüyorsunuz kendinizi.
Biz zeytinlikler içerisinde büyüdük ve insanların, zeytinliklerin içerisinde büyüyenlerin, bunlara sahip olanların ya da meralarda, işte, Kütahya'da kalkıp da beyaz başörtülerini bağlayıp da ortaya çıkan, "Burası bizim mera alanlarımız, alamazsınız." diye direniş gösteren kadınların bir bildikleri yok mudur? Siz halkın vekilleri değil misiniz? O zaman bir yüzünüzü dönüp de gerçekten... Bu kadar insan sizlere telefon etmiyorlar mı? Eminim ki ediyorlar, onlar sizlere de itirazlarını iletiyorlar. Bugün Meclise gelen çok sayıda insan var bu konuda görüş belirten ve itirazlarını dile getiren. Lütfen bunu erteleyin.
Ve gerçekten, artık birazcık uzlaşma kültürüne geçmenin zamanıdır. Bu ülkede demokrasi olmazsa bunun kime ne faydası var? Yani bir gün önce Bakırköy'deydim. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi... 1 milyon 500 bin metrekarelik bir alandı -bu alan çok değerli bir tarihî doku- o çürümüş demeçleriyle işler yapan Ali Ağaoğlu'na mı veriyormuşsunuz ne. Yani yazıktır ya, gerçekten. Tarihimizi, geçmişimizi yok etmektir, hafızamızı yok etmektir; sizin hafızanız yok mu? Birazcık saygı duyun bunlara.
Biz bunu geri çekmenizi ve tekrar görüşmeyi bekliyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.