GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:13.06.2017

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada getirilen taslağı aynen size okuyorum: "394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır." diyor. Bu kanun 1924 yılında, cumhuriyetin ilanıyla birlikte getirilen bir devrim yasası niteliğindedir. Burada aslında yapılmak istenen, sanayicinin ve üretimin artırılmasına yönelik değil. Ne deniliyor? "Efendim, sanayicinin üzerindeki yükün kaldırılması için biz hafta sonu ruhsatı vereceğiz, harçtan muaf olsun." deniliyor.

O zaman, ben Sayın Bakana şunu söylüyorum. Gerçi Sağlık Bakanımız burada ama bilemiyorum, onun alanını ne kadar ilgilendirebilir.

Şimdi, burada, "Hafta sonu ücret alındığı için, biz, bunu, tatili kaldırıyoruz." diyorlar. O zaman şu eklenilebilir: 394 sayılı Kanun kalsın, hafta sonu ruhsatı harçtan muaftır ve burada "Harçtan muaftır." denilirse, bu ibare konulursa bu Hafta Tatili Hakkında Kanun yürürlükte kalmış olur değerli arkadaşlar. Yani buradaki asıl amaç, hafta sonu ruhsatının alınması bir bedele tabiyse, biz sanayicinin bu işini kolaylaştırmak istiyorsak "Harçtan muaftır." diyelim, bu sorunu bitirelim.

İki: Eğer siz komple bu 394 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırırsanız olabilecekler nedir? Çalışanın, gerek günlük olarak gerek haftalık olarak gerek yıllık olarak tatil hakkı var. Şimdi, burada, tatil hakkı, dinlenme hakkı -Anayasa'mızın 50'nci maddesinde yazılı- onun en doğal, anasının ak sütü gibi helal olan hakkıdır. Eğer biz tatili kaldırırsak, çalışanın dinlenmesini engellemiş olursak -Sayın Bakanımızın hekim olması nedeniyle, aslında, bu, benim için bir şans oldu- dinlenmeyen kişi, tatil hakkı kaldırılan insan ruhsal anlamda, psikolojik anlamda rahatsız olur ve bu, hastalıklara sebebiyet verir. Buna ne denilir? "Tükenmişlik sendromu" denilir. Peki, siz, eğer tatili kaldırırsanız tatil yapmayan insanlar tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya kalır, uyku bozuklukları olur ve netice itibarıyla bedensel sıkıntılar yaşar.

Bununla birlikte tatil hakkı... Hepimiz bir tatil yapınca ne yapıyoruz? Ailemizin ihtiyaçlarını temin ediyoruz. Anayasa'mızın 41'inci maddesi uyarınca, ailenin bütünlüğünü sağlamak için bu tatile de ihtiyaç var değerli arkadaşlar. Eğer bu tatilleri kaldırırsak ailenin dağılmasına da sebebiyet vermiş oluruz, onun zeminini hazırlamış oluruz ki bu doğru bir hadise değil. Şu denilebiliyor: "Efendim, e, işveren isterse..."

Değerli arkadaşlar, o zaman işveren "Kardeşim, bu iktidar pazar günü çalışmayı da serbest bıraktı, ben keyfime göre cuma günlerini tatil yapacağım." diyecek. Peki, cuma günlerini tatil yaparsa şeriat hükümleri uyarınca tatil hangi gündür? Cuma günleridir. Acaba sizin bu tatil kanunundan rahatsız olmanızın nedeni... İleride herkesin cuma günü tatil yapması nedeniyle fiilî durumda, cuma günü tatildir, "Ne yapalım, herkes cuma günü tatil yaptırıyor, biz de cuma günü tatildir kanununu getirelim." diyeceksiniz bu sefer. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Öyle bir şey yok.

AHMET UZER (Gaziantep) - Ne alakası var?

MAHMUT TANAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, burada, bu, tamamen, Anayasa'nın 2'nci maddesindeki laik hukuk devletine, Anayasa'nın 50'nci maddesine, aynı zamanda sosyal ve kültürel sözleşmenin 7'nci maddesine de aykırıdır. Burada benim sizden istirhamım şu: Gayet rahat, nasıl hep birlikte istişare edildi, bu zeytincilik yasası geri çekildiyse size öneride bulunuyoruz. Bir: Eğer amacınız gerçekten sanayicinin üzerindeki yükü kaldırmaksa "Hafta sonu çalışmaları, eğer ruhsata ihtiyaç varsa harçtan muaftır, ruhsatlar harçtan muaftır." deyin, buradaki amaca ulaşmış oluruz ama eğer gerçekten "Bu, işverene yük getiriyor, biz işverene yük getirdiği için bunu kaldırıyoruz." diyorsanız bu önerimizin kabul edilmesi lazım. Ama "Yok arkadaş, bizim rejimle hesaplaşmamız var, biz rejimi değiştirmek istiyoruz. Bunlar rejimin önündeki taşlardır, biz bu engelleri kaldırıyoruz." diyorsanız...

AHMET UZER (Gaziantep) - Ne alakası var ya?

MAHMUT TANAL (Devamla) - ...bu da Anayasa'nın 2 ve 50'nci, uluslararası medeni ve kültürel hakların 7'nci maddesine aykırıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanal.