| Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 14.06.2017 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir." diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu özgürlüğü, bağımsızlığı, adaleti ve hakça paylaşımı savunan Cumhuriyet Halk Partisine bugün saray talimatlı kimi hâkimler eliyle darbe yapılmaya kalkışılmıştır. Nasıl ki dün kol kola iş tutulan, bugün FETÖ terör örgütü olarak tanımlanan, bizimse yıllardır Fetullahçı, gerici yapılanma olarak tanımladığımız ve mücadele ettiğimiz örgüt tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine kurulan kumpas davaları nasıl çöktüyse bugün de Cumhuriyet Halk Partisine karşı kurulan kumpas ve hukuksuzluklar, bunu tezgâhlayanların, bunun talimatını verenlerin üzerine mutlaka çökecektir. İktidar, FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz, haberli ve önlenebilir, kontrollü darbe girişimi sonrası 20 Temmuz günü sessiz, sedasız gerçekleştirdiği OHAL darbesiyle ülkeyi yarı açık cezaevine dönüştürmüştür.
Değerli milletvekilleri, OHAL iktidar tarafından fırsata çevrilerek konuşan, yazan, düşünen, düşündüğünü söyleyen, toplumla paylaşan kesimleri sindirmek için baskı aracı hâline getirilmiştir. İktidar, Almanya, İtalya tarihine taş çıkartacak örnekler sergilemekten maalesef çekinmemiştir. Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nı polis barikatlarıyla kuşatmıştır. Tarihe "heykelle gözaltı yapmaya çalışan iktidar" olarak geçecektir.
Bugün Çağlayan Adliyesinde mahkeme, İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu'nun devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk maksadıyla açıklamak suçunu işlediği gerekçesiyle önce müebbet hapis cezasına, ardından cezada indirim takdiri kullanarak yirmi beş yıla indirdi. Çok mu insaflı davrandılar talimatlı hâkimler yoksa aldıkları talimatın gereğini yaparken talimat verene yaranmak isterken acaba ipin ucunu mu kaçırdılar?
Değerli arkadaşlar, Enis Berberoğlu, MİT tırları davasında haber yaptığı için tutuklandı. Suç işleyenin kollandığı, görevini yapanın mahkûm olduğu bir olayı yaşadık maalesef bugün. Peki, sormazlar mı, bugün Sayın Tuğrul Türkeş diye bir Başbakan Yardımcısı var ve Sayın Tuğrul Türkeş, Tarafsız Bölge programında ne demişti: "Bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum, vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu. Burada bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum, vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu. Bilerek söylüyorum, iddia ediyorum, iddia ederek söylüyorum, bizim o bölgeyle irtibatımız var, Bayır Bucak Türkmenleriyle, Halep'tekilerle irtibatımız var." Bunu söyleyen kişi şu anda Başbakan Yardımcısı, bunun haberini yapan kişi ise bugün cezaevinde.
Değerli arkadaşlar, size soruyorum, iktidar milletvekillerine soruyorum: Bu, vicdanen kabul edilebilecek bir şey mi? "Adalet mülkün temelidir." yazısını kaldıralım isterseniz "Adalet kayınpederin temelidir." yazın çünkü bir bakıyorsunuz damatlar dışarıda, gerçeği yazanlar, adaleti savunanlar, özgürlüğü, eşitliği savunanlar içeride. Ama bir gün adalet de size lazım olacak. Ama biz her zaman olduğu gibi yine adaleti savunacağız, özgürlüğü savunacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)