GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Batman'ın Kozluk ilçesinde şehit olan öğretmen Şeyma Aybüke Yalçın'a ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:16.06.2017

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Batman'da öldürülen Şeyma Aybüke Yalçın öğretmenin anısına ithafen gündem dışı konuşma yapacağım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

PKK çirkin yüzünü bir defa daha gösterdi. Gencecik bir öğretmenimiz Aybüke'ye kıydı. Bu kaçıncı öğretmen şehidimiz, bu kaçıncı ihanet? Daha hâlâ televizyon ekranlarına çıkıp "PKK bir millî mücadele hareketidir." diyen var mı acaba? Kime karşı mücadele? Ahmetleri, Mehmetleri, Aybükeleri öldürerek kimin ekmeğine yağ sürülüyor? Ya düne kadar "kırmızı fularlı kız" güzellemeleri yapanlar, hainliklerini kırmızı fularla ambalajlayanlar; Aybüke kırmızı fularlı değil değil mi? Elinde silah da yok. Onun için kırmızı fularlı hain kadar haber olmadı.

Yıllardır ne diyorlardı? "Geri bırakıldık." Bölgeye öğretmen gönderen mi bölgeyi geri bırakmış, öğretmeni öldürenler mi; okul yapanlar mı, yakanlar mı? Hem iş makinelerini yak hem de "Hizmet gelmiyor." diye yalan söyle. Siz ne zaman adil olmayı, namuslu olmayı öğreneceksiniz? Biz "kardeş" dedikçe, "kardeşlik" dedikçe "Bizi kardeşlikle kandıramazsınız." dediniz. Aybüke, öğretmen maaşının yarısıyla okulunun eksiklerini giderdi. Ya PKK'cılık yapanlar, bölge insanını istismar edenler nelerini verdiler? PKK bir ihanet hareketidir, Kürt gençlerini iğfal eden, eline silah veren, dininden imanından eden, kardeş katili bir deccal hareketidir. Kürt kardeşlerimiz okumasın, eğitim almasın diye okul yakan, öğretmen öldüren haindir. İnsanlarımıza yol, su, fabrika gitmesin diye iş makinelerini yakanlar hainlerdir. Türkiye Irak değildir, Irak olmayacaktır; Türkiye Suriye değildir, Suriye de olmayacaktır. Aybükeler var oldukça bu ülkenin semalarında ay yıldızdan başka bayrak olmayacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Aybüke 23 yaşındaydı, 9 Haziran 2017 Cuma günü, öğrencilerine karne verdikten sonra PKK'lı teröristlerce katledildi ve vatan toprağını kanıyla suladı. Ekim 2016'da tayini çıkınca "Öğretmen oldum ben." diyerek paylaşmıştı öğretmen olma heyecanını. Batman'ın Kozluk ilçesine atanmasıyla ilgili zerrece bir yakınma ve kahır yok paylaşımında. O, zorlukları, olumsuzlukları ve güçlükleri hiç düşünmeden sekiz ay önce Kozluk'a koşa koşa gelmişti. Müzik öğretmeniydi, Kozluk'a ezgi ezgi, ses ses gelmişti; öğretmen olmuştu ve ışık ışık gelmişti; yüreğinde meslek aşkı, aşk aşk gelmişti; dudağında türküler, türkü türkü gelmişti. Heyecanlarının ve aşkının en büyük parçası olan öğrencilerine karnesini verme sevincinden hemen sonra, PKK'nın belediye başkanına yaptığı saldırı esnasında isabet eden bir kurşunla yaralandı ve kaldırıldığı hastanede sinesi başındaki al yazmanın ve yüreğindeki al bayrağın rengine büründü.

Yazması aldı, sinesi aldı, bayrağı aldı; 23 yaşında şehit oldu, ondan geriye türküler kaldı: "Mağusa Limanı limandır liman/Beni vuranda yoktur din iman." diye söylediği Arap Ali ağıtı şimdi onun ağıtı olmuştu ve onu vuranlarda da gerçekten ne din iman vardı ne insanlık ne de insaf.

Yazması bayraktı, yüreği bayraktı, kendi de bayrak oldu. Onu, şimdi, bayrağımızla örttük, ay yıldızımızla örttük. Başındaki al yazması tabut örtüsü oldu. Yurdun dört bir yanından Fatihalarla örttük üstünü. Çok güzel söylediği Arap Ali ağıtının bir yerini Aybüke'ye göre yeniden yazdı tarih: "Okulumdan çıktım yan basa basa/Hastaneye vardım kan kusa kusa."

Çok tatlı bir şekilde söylediği "Pencereden bir kuş uçtu/Yandı yürek tutuştu." türküsündeki gibi Aybüke, pencereden uçan ve yürekleri yakıp tutuşturan bir kuştur artık. Başındaki al yazması ile türkülerdeki al yazma artık bayrak bayrak onunla anılacak. "Al yazmamın oyası/Alnıma vurdu boyası." türküsünü dinlerken Aybüke ezgi ezgi zihnimizde olacak. "Al yazmam dalda kaldı/Gözlerim yolda kaldı." türküsünü söylerken artık hep Aybüke'nin yolunu gözleyeceğiz, yarıda kalan umutlarını tamamlayacağız inşallah. "Al yazmamı düreyim/Aç kapıyı gireyim." derken hep toprağın koynunu açıp onu kucaklamasını hatırlayacağız. O, şimdi şehitler tepesinde önceki şehitlerle, Hazreti Muhammed'le beraber.

O al yazma kültürdür, tarihtir, gelenektir, türküdür, gelinliktir ve gelecektir. O, bizim al bayrağımızın rengini taşıyan al yazmalımızdır. Nasıl bayrağımız kendi gök kubbemizde tek başına ve hürse Aybüke'miz de bundan sonra vatan toprağında tek başına ve hürdür.

Aybüke'miz artık Sadık Bey ile Zehra Hanım'ın kızı değildir, bütün vatanın evladıdır. Artık Aybüke vatandır, vatan Aybüke ve Aybükelerdir. O, artık türkülerimizdedir, al yazmalarımızdadır, Fatihalarımızdadır, Yasinlerimizdedir.

Rahat uyu Aybüke öğretmen. Şehadet kürsüsünde en büyük dersi verdin. Bir okulun öğretmenliğinden bir neslin öğretmenliğine terfi ettin. Bu dersin kıyamete kadar sürecek ve senin dersini hep dinleyecek bu aziz millet.

Senin ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah'a emanet olun.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)