| Konu: | Toplantı yeter sayısının bulunduğu anda yoklama işlemini sonuçlandırmasının doğru bir uygulama olduğuna ve bugüne kadar bu uygulamaya hiçbir itirazın olmadığına ilişkin konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 17.06.2017 |
BAŞKAN - Sayın Elitaş uygulamamın yanlış olduğunu belirttiği için, İç Tüzük'ün 64'üncü maddesi çerçevesinde kişisel savunma hakkımı kullanarak bir açıklama yapmak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, siyasi partilerin grup başkan vekilleri benim çalışma arkadaşımdır. Meclis başkan vekillerinin birleşimi nasıl yöneteceği Anayasa'nın 94'üncü, İç Tüzük'ün 64'üncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bütün siyasi partilerin bütün grup başkan vekilleri bana aynı mesafededir. Beni bağlayan, parlamento hukukunun kurallarıdır. Ama bir şey daha var: Bu kurallardan daha önce, daha önem verdiğim husus medeni ilişkilerdir, güven ilişkileridir, dostluk, arkadaşlık ilişkileridir. Bugüne kadar bu Divanda bir hata yapmamanın gayreti içerisinde oldum.
Bir toplantı yeter sayısı talebinde... Biraz önce yaşanan olaydan örnek verelim o zaman: Cumhuriyet Halk Partisi Grubu yoklama istedi. Sayı bulunamadığı için ara verdik. On dakika sonra tekrar yoklama yaptım ve burada 185 sayısını gördüğüm anda -henüz iki dakikalık sürenin bir dakikası geçmişti- toplantı yeter sayısı vardır dedim ve yoklamayı sonuçlandırdım. Bugüne kadar bu uygulamayı ben çokça yaptım, diğer Meclis başkan vekillerinin de yaptığını sanıyorum, onlar adına bir şey söyleyemem. Bugüne kadar yaptığım bu uygulamaya hiçbir siyasi parti grubundan itiraz gelmedi, burada kâtip üyelerimiz de var. Ancak zaman zaman AK PARTİ grup başkan vekilleri ya da grup yönetiminden bazı arkadaşlar bana gelerek arada kesmememi benden rica ettiler -toplantı yeter sayısı bulunduğu anda kesebilirim ama- "Sayın Başkan kesmeyin, biz de grubumuzda kimler var, kimler yok bunu öğrenelim." dediler. Bu talebe bugüne kadar uydum. Bir grup başkan vekili benden bir şey rica ediyor ise İç Tüzük'e uygun bu talebi karşılamamam için hiçbir neden yok. Bugün böyle bir talep gelmedi, gelseydi yine uyardım, bundan sonra gelirse yine bunu dikkate alırım. Sayın Elitaş'ın kendisi oturduğu yerden bana itiraz ederken "Biz de sizden yoklamayı zaman zaman kesmenizi istedik." dedi. Bakın, açıklaması beni doğruluyor. Bekleyebilirdim, beklemedim. Neden beklemedim? Hani bugüne kadar emsalleri var, o nedenle beklemedim değil, uygulamam doğru; yasaya geçelim bir an önce -"usul ekonomisi" kavramını hepimiz biliyoruz- zaman kaybetmeyelim, yasaya geçelim diye. 164'e yakın, 163 civarında ilk oylamada üye buraya girmişti.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siz dâhil miydiniz Sayın Başkan?
BAŞKAN - Hayır, hayır. Bakınız, ben arkadaşlara ben de dâhilim dedim, ben varım dedim. Hiç merak etmeyin, kurallar neyse ben ona uyarım. Meclis başkan vekilleri arasında mutabakat sağlanırken "Meclis başkan vekilleri sayıya dâhil edilecek mi, edilmeyecek mi?" konusunu görüştük, mutabık kaldık, "Meclis başkan vekilleri sayıya dâhil edilecek." dedik; ne söz verdiysem odur. İşte, sağda Sayın Küpçü vardır, ben de varım dedim, olduğum hâlde tutmadı. On dakika ara verdim. Neden on dakika verdim? Çünkü 162, 163, 164 oralara gelmişse sayı, on dakikada Genel Kurul 184 sayısını bulur. Yirmi dakika da verebilirdim, on beş dakika da verebilirdim ama bir an önce yasaya geçelim arzusundayım. Mademki hafta sonu çalışıyoruz, benim görevim Genel Kurulu çalıştırmaktır, Genel Kurulu kapatmak değil. Durum budur sayın milletvekilleri, takdir sizlerindir, sizlerin bilgisine sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, bir soru sormama izin verir misiniz?
BAŞKAN - Buyurunuz, mikrofonunuzu açıyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 15 Haziran tarihindeki Meclis Başkanlık Divanının aldığı karardan sonra, sizin biraz önceki uygulamanızla -o kararda- kestiğiniz anda bütün milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde var mı sayıldı, yoksa gelen arkadaşlar mı var sayıldı?
BAŞKAN - Sayın Elitaş, o karar henüz hüküm ifade etmiyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, bir soru soruyorum: O karar hüküm ifade etse...
BAŞKAN - Sayın Elitaş, bir saniye...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bir soru soruyorum...
BAŞKAN - Açıklıyorum ben size.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Buyurun.
BAŞKAN - Açıklıyorum: O karar henüz hüküm ifade etmiş değil, gruplara duyurulmuş değil, Genel Kurula okunmuş, Başkanlığın Genel Kurula sunuşları bölümünde Genel Kurula duyurulmuş değil; dolayısıyla şu an hüküm ifade etmiyor. Dolayısıyla sizin biraz önceki varsayımınız "Hamzaçebi, Meclis Başkan Vekili, yoklamayı bitirmeyerek sizi korudu, sayemizde, bitirmeyerek kurtardınız." yok böyle bir şey arkadaşlar.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bir soru soruyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bir saniye Elitaş, bitireyim, size söz veririm yine konuşursunuz.
Yürürlükte olan bir karar yok şu anda. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Elitaş.
Mikrofonunuzu açıyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu uygulamanız, arada kesmeniz, mevcut milletvekillerinin burada olduğunu tespit eder mi, yoksa herkes burada mı var sayılır?
BAŞKAN - Sayın Elitaş...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şu anda ne oldu?
BAŞKAN - Bir saniye.
Bakınız, ben görüşümü ilk başta ifade ettim, tekrar bu konuya girmeyi tercih etmezdim çünkü bu konuda gruplar arasında...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, net bir soru soruyorum: Kesince...
BAŞKAN - Sayın Elitaş, bir saniye, ne bu sabırsızlığınız, açıklıyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Peki, buyurun.
BAŞKAN - Açıklıyorum, ne bu sabırsızlığınız!
Ben, şimdi, sizlerin bu tartışmasına girmeyi tercih etmezdim ama sorduğunuz için cevap vereceğim. Başlangıçta bir açıklama yaptım: Gözlem usulüyle, müşahede usulüyle Meclis başkan vekili "Toplantı yeter sayısı vardır." deyip Genel Kurulu açtıktan sonra bütün milletvekilleri Genel Kurulda vardır, ister yoklamada olsun ister olmasın; bugüne kadarki uygulamamız bu şekildedir. Bu uygulama değişmez mi? Değişir. Genel Kurul karar verir, İç Tüzük değişikliği yapılır, değişebilir ama şu ana kadar, eğer Başkanlık Divanı kararı hüküm ifade edecek duruma gelirse -bilemem nasıl hüküm ifade eder- o ana kadar "Toplantı yeter sayısı vardır." denilerek açılan bütün Genel Kurullarda bütün milletvekilleri vardır.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ben uyguladığınız süreyi soruyorum yani kestiğiniz anda da müşahede hâline dönmüş oluyor, öyle değil mi?
BAŞKAN - Hayır. İlk başlangıçta açıyorum ya, kestiğim anda... Müşahede yöntemi ilk baştadır, sizin de bildiğiniz gibi İç Tüzük'ün 57'nci maddesinde müşahede yöntemi sadece birleşimin başında kullanılabilen bir yöntemdir. Şu an yaptığım müşahede değil, ekranda sayıyı görerek "Vardır." diyorum.
Teşekkür ederim.