GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:17.06.2017

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ederim Muhterem Başkanım.

Şimdi, öncelikle Sayın İrgil'in sorusundan başlayayım Muhterem Başkanım.

Sayın İrgil, işte, "Demokratik olarak bir protestoda bulunmak demokratik toplumlarda normal midir?" Kesinlikle normaldir, hukuka uymak kaydıyla, hukuk çerçevesinde. Herkes her şeyi beğenmek zorunda değil, beğenmediği hususları da hukuk çerçevesinde yerine getirir.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanının söylediği husus neydi? Anayasa 138... Dolayısıyla Anayasa da herkesi bağlar veya herkesin Anayasa'nın ruhuna uygun davranması gerektiği doğrultusunda bir açıklama yaptı. Dolayısıyla da bu katılanlar suç işledi mi? Onu hâkimler, savcılar değerlendirir. Ama ne diyor 138'inci madde? 138'inci madde mahkemelerin bağımsızlığıyla ilgili "Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz." Görülmekte olan bir dava hakkında... Şu anda görüşülen bir dava var çünkü birinci aşaması, daha ikinci aşaması var, ola ki Yargıtay bozacak, ola ki onaylayacak dolayısıyla bilmiyoruz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Adalet için yürüyoruz Sayın Bakan, adalet için yürüyoruz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz ve herhangi bir beyanda bulunulamaz."

Son paragrafında da "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."

Yine bir güzel söz daha var: "Mahkemeler karar verir ama bu mahkemenin en doğrusu millet vicdanında aldığı şekildir." Eğer millet vicdanında karşılık bulmazsa mahkeme kararları -tarihte de vardır- kâğıt üzerinde kalır. Eğer millet gerçekten "Bu, adalete uygun." derse o zaman herkesin hukuka saygı göstermesi gerekir. Dolayısıyla...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Bakan, mahkemeler bağımsız mı şu anda?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet efendim, evet, öyledir. Bakın, Anayasa diyor "Mahkemelerin bağımsızlığı." Herkes buna uyacak, birinci husus bu.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Bugünün Türkiye'sinden bahsediyoruz Sayın Bakan, 2017 Türkiye'sinden, parti devletine dönüştürdüğünüz ülkeden bahsediyoruz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, yapmayın... Efendim, sıkıntı olabilir ama bakın, bu, Anayasa'da vardır, bu Anayasa herkesi bağlar; yargı da buna uygun şekilde davranacak, yasama da uygun şekilde davranacak, yürütme de uygun şekilde davranacak, ben onu söylerim. Dolayısıyla da demokratik ülkelerde herkes demokratik tepkisini kullanmakta serbesttir.

Bir başka milletvekilimiz, biyolojiyle ilgili, fen ve teknikle ilgili bir eğitime gidilmesi... İmam-hatip genelde çok açılıyor, dolayısıyla... Vatandaşın talep etmediği bir şeyi açsanız da siz boşuna açmış olursunuz; kapısını açarsınız, içinde hiçbir öğrenci kalmaz. Dolayısıyla da birinci onu söyleyeyim de.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - İmam-hatipler boş şu anda.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, meslek liselerinin oranı Türkiye'de yüzde 44; Bursa'da yüzde 61, İstanbul'da yüzde 53, Gaziantep'te yüzde 36. Hedefimiz ne? 2023'e kadar bunu yüzde 60'a çıkarmak. Dolayısıyla, meslek liselerinin oranı yüzde 44. İmam-hatiplerin oranı ne kadar? Yüzde 14. Biri yüzde 13-14, biri yüzde 44 ama hiçbir zaman... Hedefimiz ne? Meslek eğitimini memleket meselesi olarak görüyoruz.

"Derslerde değişiklik yapılıyor..." Niçin oldu ve neler oldu, onunla da ilgili yüce heyetinize bilgi vermek isterim.

Ortaöğretim kurumları haftalık ders çizelgesi, eğitim alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeler dikkate alınarak öğrencilerimizin sahip olması gereken bilgi, beceri, değer ve tutumlar bağlamında gözden geçirilmiş, ayrıca zorunlu eğitimin bir bütün şeklinde ele alınması gerekliliğinden hareketle yeniden düzenlenmiştir. Bu bağlamda, yapılan temel değişiklikleri şöyle sıralamak mümkündür:

Uygulamadaki haftalık ders çizelgesinde 9 ve 10'uncu sınıflarda ortak dersler arasında yer alan tarih dersi 11'inci sınıflara da iki ders saati olarak ortak dersler arasına konulmuştur.

Tarihimizin bir bütünü olarak geçmişten günümüze kadar kopukluk olmadan kronolojik bütünlük içerisinde öğretilmesini sağlamak adına 11'inci sınıf ortak dersleri arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi 12'nci sınıfa alınmıştır.

Öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirme açısından önemli bir işleve sahip olan ve sadece 11'inci sınıf ortak dersleri arasında yer alan felsefe dersi 10'uncu sınıfa da konulmuştur. Böylece liselerde iki saatten ibaret olan felsefe dersi dört saate çıkarılmıştır.

Büyüme çağındaki öğrencilerimizin psikomotor gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlamalarını sağlamak amacıyla beden eğitimi ve spor dersi 9, 10, 11 ve 12'nci sınıflarda bir ders saatinden iki ders saatine çıkarılmıştır.

Öğrencilerimizin içsel potansiyellerinin gelişmesine katkı sağlamak adına müzik ve görsel sanatlar dersleri 9, 10, 11 ve 12'nci sınıflarda bir ders saatinden iki ders saatine çıkarılmıştır. Yine, sağlık ve trafik kültürünün hayat becerisi olarak bütünsel bir bakış açısıyla ele alınmasını sağlamak amacıyla trafik ve ilk yardım dersiyle sağlık bilgisi dersi birleştirilerek "sağlık bilgisi ve trafik kültürü" adı altında 9'uncu sınıflarda bir ders saati olarak düzenlenmiştir. Yine, bir diğer düzenlememiz, sizin de sorduğunuz 9, 10, 11 ve 12'nci sınıflarda üçer ders saati olan biyoloji dersi toplam on iki saat, ortak dersler, 9 ve 10'uncu sınıflarda ikişer, seçmeli derslerde 11 ve 12'nci sınıflarda dörder ders saati olarak düzenlenmiştir. Böylece uygulamadaki çizelgede on iki saat olan biyoloji dersi on iki saat olarak muhafaza edilmiştir. Bilgi ve iletişim araçlarının etkin kullanımını sağlamak amacıyla fen ve sosyal bilimler ile hazırlık sınıfı bulunan Anadolu liselerine ortak ders olarak bilgisayar bilimi dersi konulmuştur. Son olarak da, öğrencilerimizin bilime olan ilgilerini geliştirmek adına matematik tarihi ve uygulamaları ile fen bilimleri tarihi ve uygulamaları dersleri seçmeli dersler arasına alınmıştır.

Biz kesinlikle şunda çok iddialıyız: Eğitimde eksiklikler olabilir ama geçmişten çok daha iyiyiz. Ülkenin millî geliri bunu gösterir, ülkenin şu an geldiği değerler bunu gösterir, gideceğimiz yer de...

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Bütün uluslararası sıralamalarda öğrencilerimiz en son sırada yer alıyor.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hiç öyle bir şey yok. Şimdi, bakarsanız Fransa'yla aynı sıradasınız, Fransa öğrenci başına 15 bin dolar harcar, siz 3 bin TL harcarsınız. 3 bin TL harcayarak 15 bin dolar harcayanla aynı neticeyi alıyorsanız bu, eğitimin kalitesinden geçiyor.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - PISA'da...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - PISA, güzel. PISA'da da Vietnam Amerika'nın önünde. Eğer bunu tek ölçü olarak alırsan o zaman Vietnam'daki eğitim sisteminin Amerika'nın çok önünde olduğunu söylemek gerekir ki, bu da doğru değil. Niçin bu böyle oldu? PISA'da doğru bir temsille oluşturulmadı. Yine PISA'daki bir başka notu söyleyeyim: Japonya 530 aldı PISA'da ortalama değeri. Elbistan Fen Lisesinden bizim öğrenciler 550 puan aldı.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - İşte hep fen liselerindeki öğrencileri örnek gösteriyorsunuz. Allah'tan fen liseleri var da onları örnek gösterebiliyorsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bizim Elbistan Fen Lisesinin öğrencisi, dünyanın 1'incisi olan, 2'ncisi olan Japonya'dan çok daha iyidir. Bu neden? İşte bu, iyi bir eğitim sağlandığından.

Bir başka...

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Millî Eğitim Bakanı olarak eğitim sistemimizdeki eksiklikleri ve sorunları objektif bir şekilde...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, eğitim iyiye gidiyor, eksiklikleri de biliyoruz.

Eğitimin kalitesini artırmak bizim öncelikli hedefimizdir. Bakın, sadece ilkokulda, ortaokulda, lisede eğitimin kalitesini artırmak istemiyoruz; aynı zamanda yükseköğretimde de artırmak istiyoruz. Yükseköğretimde artırmak için de bakın, bu üretim paketinde, ihtisaslaşmak görevleri arasına konuldu.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Keşke bizim Komisyona gelseydiniz, Komisyonda görüşlerinizi ifade etseydiniz. Ne AR-GE reform paketine geldiniz ne bu reform paketine, Komisyona gelmediniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yine, bu tasarıda Kalite Kurulu getirildi. Yönetmelikle düzenlenmişti, pekâlâ Kalite Kurulu vardı, ancak Avrupa Birliğiyle uyum sağlayabilmek için -idari ve mali özerkliğe sahip olması istendi Avrupa Birliği tarafından- bundan dolayı da idari ve mali özerkliğe sahip bir bütçeli Kalite Kurulu oluşturuldu. Niçin? Yükseköğretimi kaliteli hâle getirmek için.

Bir başka, yine, bu pakette bir değişiklik daha yapıldı. O ne? O da Danışma Kurulunu getirdik. Bu ne yapacak? Üniversitelerimizin birinin bir diğerinin benzeri olmasını istemiyoruz, her birisinin ayrı bir kimliğinin olmasını istiyoruz. Dolayısıyla, bu üniversitelerin kontenjanları ve bölümleri... Herkes aynı bölümü açmasın, herkes dilediği gibi kontenjan belirlemesin; Sağlık Bakanlığının olacağı, Çalışma Bakanlığının olacağı, Millî Eğitim Bakanlığının olacağı, Yükseköğretim Kurulunun olacağı, esnaf odalarının olacağı, sanayicilerin olacağı, sektörün de olacağı; herkes bir araya gelsin, hangi bölümlere ihtiyaç varsa onları açalım diye... Dolayısıyla, yükseköğretimde de bir kalite var.

"E, peki, bunu buraya koydunuz, niçin sizin bölümünüze koymadınız?" Bizim bu arada Meclisin Genel Kuruluna getireceğimiz bir yasa yoktu, dolayısıyla onların arasına eklemedik; Bakanlar Kurulunda, görüşülecek en yakın yasanın bu olduğu görüldü. Dolayısıyla da Genel Kurulumuz kabul ederse ve yasalaşırsa, önümüzdeki dönemden itibaren Yükseköğretim Kurulunda da ihtisaslaşmanın yasal dayanağı olacak, Kalite Kurulunun yasal dayanağı olacak, Danışma Kurulunun da yasal dayanağı olacak. Burada bir sıkıntı yok.

Bir başka, Kazım Bey'in sorusu: "Uluslararası küresel yatırımlardan yüzde 1,9 mu pay alıyoruz?" Biz de şunu söylüyoruz: Bakın, biz geldiğimizde yüzde 1 bile alamıyorduk, kaç alıyorduk? 0,07 yani binde 0,7 alıyorduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla, geçmişe göre iyiyiz ancak daha almamız gereken mesafe olduğunu da biliyoruz. Bizim amacımız kimseyle düşmanlık etmek, kavga etmek değil. Bakın, Sayın Başbakanımızın göreve gelince ilk söylediği şey: "Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız." Bu doğrultuda ilerliyoruz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Düşmanlar çoğaldı Sayın Bakan, düşmanlar çoğaldı, azalan yok.

BAŞKAN - Sayın Bakan, teşekkür ederim efendim.