| Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 17.06.2017 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz önce İzmir'de bir deprem oldu, can ve mal kaybı yok, bütün tesellimiz. Hemşehrilerimize geçmiş olsun diyoruz.
Ayrıca, Uğur Bayraktutan kardeşimizle biz de konuştuk ama bir de huzurunuzda onun da annesine Allah'tan rahmet, bütün yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Arkadaşlar, ben birinci bölümde bu Balbay kararını, içeriğini de anlatmıştım. O kararı veren Anayasa Mahkemesi hâlâ görevde ancak o kararı uygulamakta ayak direyen, beş gün sonra uygulayan hâkim ve savcılardan birinin Kandıra Cezaevinde şu anda, birinin de yurt dışında kaçak durumda olduğunu paylaşmıştım. O karar 141 maddeydi ve o kararın 1'inci maddesi... Kamuoyunda çoğunlukla şu tartışılıyor: Milletvekillerinin seçildikten sonra artık seçmene karşı da sorumluluğu var. Milletvekili tutuksuz yargılanmalıdır. Eğer tutuklu yargılanırsa onu seçen seçmenlere karşı da sorumluluğunu yerine getiremez, dolayısıyla, seçmen de cezalandırılmış olur. Bu, sizin de çok değer verdiğiniz, gerçekten millî iradeyle ilgili çok önemli bir kavram; bu birinci bölümü. Ama o kararın ikinci bölümünde de sayın milletvekilleri, aynen şu cümle var: "Hürriyet esastır, tutuklama istisnadır." Ama bugün bakıyoruz ki tam tersine dönmüş durumda.
Şu anda 3'üncü gününe girmiş olan adalet yürüyüşünde sayın milletvekilleri, birkaç portre vardı, onlardan biri Rizeli Veysel Kılıç, 68 yaşında. Önceki gün, Hava Harp Okulu 2'nci sınıf öğrencisi oğlu tutuklu olduğu için, Silivri Cezaevinde görüş günüymüş, gitmemiş bu yürüyüşe gelmiş, herhangi bir partiyle doğrudan ilgisi olmadığını, genel seçimlerde geçmişte genellikle Refah Partisine oy verdiğini ama yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisine oy vermiş. Çok ağır ifadelerle bugünkü hukuksuzluğu yol boyu bize anlattı. Eğer dinlemek isterseniz... Sizin de kapınızı çalmış, açmamışınız. Bir başka kişi yol boyunca...
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Ben dinledim. Ben kendisini iyi tanıyorum, dinledim. İyi tanıyorum kendisini, dinledim.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Birebir anlattıkları da ortada.
Sayın milletvekilleri, İzmir'den bir sanayici, Aliağa'da. Eğer, kredisi çıkarsa birinci dilimde 20 işçiyi, ikinci dilimde 30 işçiyi işe alacağını söylüyor ama sadece siyasi görüşleri nedeniyle kendisine kredi verilmediğini, bu görüşünü Cumhurbaşkanına da yazdığını söyledi, bir kopyasını bana gönderdi, isterseniz size de iletebilirim.
Sayın milletvekilleri, diyeceğim o ki Cumhuriyet Halk Partisinin başlatmış olduğu bu adalet yürüyüşü... Evet, Enis Berberoğlu yüreğimizi kanatmıştır. Enis Berberoğlu'nun tutuklanması şu anda Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisine oy veren 12 milyon kişi başta olmak üzere haber alma hakkına birazcık saygı duyan herkesin yüreğini kanatmıştır ancak bizim adalet arayışımız herkes için. Şu anda gazeteciler, hâkimler, savcılar öyle iddianamelerle yargılanıyorlar ki... Bize gelen kopyaların bir kopyasını size göndermişler, bir kısmını da almamışsınız, "Kapıdan geri çeviriyorlar." diyorlar. Şu anda tabii, Türkiye'de olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz için "güvenlik" deyince mal güvenliği ve can güvenliği akla geliyor ama bunların üstüne bir güvenlik kavramı daha geldi sayın milletvekilleri, hukuk güvenliği. Bugün kendiniz için böyle bir sorun olmayabilir ama inanın, şu anda sadece yol boyunca dolaştığımız, yol boyunca bize gelen girişimcilerden bile gördüğümüz, birebir, yüz yüze insanlardan bile gördüğümüz o ki can ve mal güvenliği kadar hukuk güvenliği de Türkiye'deki insanların gündemine gelmiş durumda. Bugün, "hukuk güvenliği" kavramının devamında sınav güvenliği, iş güvenliği, her şey var ama hukuk güvenliği, can ve mal güvenliği kadar önemli. Bir şairin dediği gibi adalet, hukuk halkın ekmeğidir. Ekmeği belki günde üç öğün yersiniz yeter ama adalet daha sık gerekebilir. O nedenle bugün içinden geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde şu anda bir ana muhalefet partisi lideri adaleti yolda arıyorsa bu, her şeyden önce sizin sorumluluğunuzdur. Sizin bir durup düşünmeniz ve "Biz ne yaptık?" demeniz gereklidir. Tekrar vurguluyorum, yol yakınken OHAL'den dönün diyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Balbay.