| Konu: | Başbakanlığın, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin UNIFIL harekâtına iştirak etmesi hususunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27/6/2016 tarihli ve 1115 sayılı Kararı'yla uzatılan izin süresinin 5/9/2017 tarihinden itibaren 31/10/2018 tarihine kadar tekrar uzatılmasına ve Hükûmet tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca Hükûmete izin verilmesine ilişkin tezkeresi (3/1165) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 17.07.2017 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'ne sağladığı kuvvet katkısının 5 Eylül 2017 tarihinden 30 Ekim 2018 tarihine kadar uzatılması yolunda Hükûmetimize yetki verilmesini yüce Meclisimizin onayına sunan Hükûmet tezkeresi hakkında söz almış bulunuyorum.
2006 yılında yaşanan İsrail-Lübnan Savaşı sonrasında Lübnan'da barışın tesisi ve idamesi amacıyla oluşturulan ve ülkemizin de kuvvet katkısında bulunduğu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü veya İngilizce kısaltmasıyla UNIFIL'in başarıyla icra ettiği görevler sonucunda Lübnan-İsrail sınırında sağlanan güvenlik ve istikrar ortamı sürmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihinde kabul ettiği 1701 sayılı Karar'la kurulan UNIFIL'in görev süresi, geçici olarak, bir yıl olarak belirlenmiş ve bu sürenin, gerekli görülmesi hâlinde her yıl uzatılması öngörülmüştür. UNIFIL'in görev süresi bu çerçevede, bugüne kadar 10 kez uzatılmıştır.
Ülkemiz, geniş bir bölgeye yayılma riski taşıyan ve 34 gün süren İsrail-Lübnan savaşına son verilmesi amacıyla o dönem yoğun diplomatik çaba sarf etmiştir. 11 Ağustos 2006 tarihinde 1701 sayılı Karar'ın kabul edilmesinin ardından 14 Ağustos 2006 günü ateşkes sağlanmış ve Türkiye, bölgesel barış ve istikrara atfettiğimiz önemin bilinci içinde UNIFIL'e kuvvet katkısında bulunma kararı almıştır. Bu irade doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının UNIFIL'e iştirak etmeleri yolunda Hükûmete yetki veren tezkere yüce Meclisimizin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla onaylanmıştır. Bu karar sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları Ekim 2006'dan itibaren bölgeye konuşlandırılarak görevlerine başlamışlardır. UNIFIL'e iştirak eden askerî unsurlarımızın görev süreleri UNIFIL'in görev süresi uzadıkça bugüne kadar yenilenmiştir. Bu kapsamda, Hükûmetimizin yüce Meclisimizden son olarak geçen yıl aldığı bu yetkilendirmenin süresi 5 Eylül 2017 tarihinde dolacaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince UNIFIL'in görev süresinin Ağustos 2017 sonu itibarıyla bir yıl süreyle yeniden uzatılması öngörülmektedir. Bu çerçevede, Hükûmetimiz, ülkemizin katkı süresinin UNIFIL'in görev yönergesiyle eş güdüm içinde uzatılabilmesini teminen Anayasa'mızın 92'nci maddesi uyarınca yüce Meclisimizden vakitlice izin istemiş bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malumunuz olduğu üzere, ülkemizin öncelikli dış politika hedeflerinden biri, yakın coğrafyamızda barış, güvenlik ve istikrarın tesisidir. Bölgesel barış, güvenlik ve istikrarı ilgilendiren tüm gelişmelerin dış politikamız üzerinde şüphesiz önemli yansımaları bulunmaktadır. Bu bağlamda, bölgemizde yaşanan son gelişmeler, ülkemizin istikrar ve güvenliğinin bölge ülkelerinden ayrı düşünülemeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Ulusal çıkarlarımızı yakından ilgilendiren bölgesel gelişmeler karşısında kayıtsız kalmamız elbette düşünülemez. Bu anlayıştan hareketle dış politikamızın temel hedeflerinden biri etrafımızda kalıcı barış, güvenlik, istikrar ve refah kuşağının oluşturulmasıdır. Bu çerçevede, Lübnan coğrafi açıdan küçük olmakla birlikte bölge istikrarı bakımından kilit öneme sahip bir ülkedir. Orta Doğu'da yaşanan ayrışmaların küçük modelde tezahür ettiği Lübnan'da siyasi ve toplumsal yapı, dinî ve etnik topluluklar arasında orantısal bir paylaşıma dayanmaktadır. Hassas dengelere dayalı bu yapı komşu ülke Suriye'de yaşanan ihtilafın Lübnan'a yansımasıyla sürekli sınanmaktadır. Lübnan'daki dinî ve etnik gruplar arasında yaşanan dönemsel gerginlikler ve toplumsal huzuru hedef alan eylemlerde son yıllarda kaydedilen artış endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Lübnan'da etkin bir siyasi ve askerî güç konumundaki Hizbullah'ın artan ölçüde Suriye rejimine destek vermesi ve Suriye'deki ihtilafta rejimin yanında bilfiil yer alması Lübnan'ı da Suriye'deki gelişmelere duyarlı hâle getirmektedir. Böyle bir dönemde Lübnan'da toplumsal uyumun korunması her zamankinden daha da önem kazanmıştır. Bu bakımdan Lübnan'la tüm temaslarımızda bu ülkenin Suriye ihtilafına taraf olmama yolunda belirlediği politikaya bağlı kalınmasının son derece önemli olduğunun altını çiziyoruz. Çatışma ortamından kaçarak komşu ülkelere sığınmak durumunda kalan milyonlarca Suriyelinin oluşturduğu yoğun mülteci baskısı Lübnan'ı ciddi toplumsal sınamalarla baş başa bırakmaktadır. Bugün yaklaşık 4,5 milyon nüfuslu Lübnan 1,5 milyon civarında Suriyeli ve Filistinli mülteciye de ev sahipliği yapmaktadır. Bu bağlamda mülteci sorunu Lübnan'ın önündeki en temel istikrarsızlık sorunlarından biri olarak göze çarpmaktadır. Diğer taraftan, DEAŞ terör örgütünün son dönemde Irak ve Suriye'de oluşturduğu kaos ortamının ve Yemen ve Libya'da yaşanan gelişmelerle bölgesel planda etkisi hissedilen mezhepsel gerilimlerin diğer bölge ülkelerine kıyasla sosyopolitik açıdan çok daha hassas dengeler üzerine kurulu Lübnan'ın barış, huzur ve istikrarına olumsuz yansımaları olabilecektir. Şüphesiz bu etkiler asgari düzeyde tutulmadığı takdirde ülkede yaşanabilecek mezhep temelli bir iç çatışma komşu ülkeler başta olmak üzere bölgesel ve küresel düzeyde barış ve istikrara yönelik ciddi risk ve tehditler oluşturacak, telafisi güç, derin hasarlar açabilecektir.
Bu noktada Suriye kaynaklı güvenlik tehdidi ve bölgesel çatışma riski bağlamında Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi önem kazanmaktadır. Ülkemiz UNIFIL kapsamında sağlamakta olduğu desteğe ilave olarak, Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin güçlendirilmesi için, önümüzdeki dönemde, başta eğitim iş birliği olmak üzere hayata geçirilebilecek adımlar için de Lübnan tarafıyla birlikte çalışmaktadır. Ülkemiz Lübnan'la arasındaki derin tarihsel bağların ve her alanda gelişen ikili ilişkilerin yanı sıra Lübnan'daki gelişmeleri de yakinen izlemektedir. Mevcut konjonktürde, Lübnan'da huzur ve sükûnetin korunması her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.
Bu çerçevede, iki yılı aşkın uzun iç müzakereler sonucunda Cumhurbaşkanlığı koltuğuna 31 Ekim 2016 tarihinde Michel Aoun'nun getirilmesini ve akabinde Başbakan Saad Hariri'nin 18 Aralık 2016 tarihinde yeni Lübnan Hükûmetini kurmasını memnuniyetle karşıladık. Aynı şekilde, 16 Haziran 2017 tarihinde kabul edilen yeni seçim kanununun ve Meclisin görev süresinin 21 Mayıs 2018'e kadar uzatılmasının Lübnan'ın çok ihtiyaç duyduğu istikrara katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Bu son gelişmeler hiç şüphesiz Lübnan Hükûmetinin ve Parlamentosunun da etkin biçimde çalışmasını sağlayacak, ülkenin çok ihtiyaç duyduğu kararların alınmasına ve kanunların hayata geçirilmesine de yardımcı olacaktır.
Lübnan'ın istikrar ve refahına atfettiğimiz önem çerçevesinde bu ülkede barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik olarak ortaya koyduğumuz somut katkılar ikili ilişkilerimizin her veçhesine olumlu etki yapmaktadır. UNIFIL'de görev yapan birliklerimizin sergilediği üstün performans, diğer katılımcı ülkeler arasında olduğu kadar Lübnan halkı tarafından da takdirle karşılanmaktadır. Nitekim, UNIFIL'e kuvvet katkısında bulunduğumuz 2006 yılından bu yana UNIFIL tarafından icra edilen görevler kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından hayata geçirilen birçok önemli proje Lübnan halkının hafızalarında yer etmiştir. Bunlar arasında köy okullarının elektrik ihtiyacının karşılanması, köy okullarına oyun sahaları, köylere sağlık ocakları ve su depoları inşa edilmesi, yol inşaatı gibi projeler sayılabilecektir.
UNIFIL'e 2013 yılına kadar bir istihkâm bölüğü ve deniz gücüyle katıldık. 2013 yılından bu yana da salt deniz unsurlarımızla katılıyoruz. Bu kapsamda, hâlihazırda Nakura'daki karargâhta bulunan bir personelle birlikte denizdeki görevler için bir adet Tuzla sınıfı karakol gemisiyle -ki yarın görevini bir hücum botumuza devredecektir- UNIFIL'e bağlı deniz görev gücü dâhilinde denetim harekâtı icra etmekteyiz. Bu katkı, UNIFIL'in Barışı Koruma Harekâtı'nın etkin biçimde icrasında önemli bir bileşendir. Şüphesiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstlendiği bu misyon, bölgemizde barış ve istikrarın korunmasına yönelik politikalarımızın önemli bir yapı taşıdır.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin dış politika öncelikleri bellidir. Biz, bölgemizde huzuru, barışı ve refahı destekliyoruz. Katar politikamız bunun bir sonucudur, bölge politikamız bunun bir sonucudur. Bölgede üstlendiğimiz tüm roller bölgenin huzuru, refahı ve güvenini esas alan bir politikadır. Dolayısıyla, burada katkı sağlayan arkadaşların görüşlerine saygı duymakla beraber görüşlerine katılmadığımızı özellikle ifade etmek isterim.
Kıbrıs konusundaki müzakereler bitirildi. Türkiye haklılığını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri nezdinde, bu müzakerelere katılan tüm ülkeler nezdinde bir kez daha tescil etti. Türkiye, çözümden yana ama tavizden yana olmayan tavrını ortaya koydu. Bugün itibarıyla görüşmeler kapanmıştır ve hiçbir zaman Türkiye bu konudaki ulusal çıkarlarından, Kıbrıs Türk halkının ulusal çıkarlarından zerrece taviz vermeden yoluna devam edecektir. Bu bir Hükûmet politikasıdır, bu bir devlet politikasıdır. Bundan hiç tereddüdünüz olmasın. Bu konuda muhalefetin vereceği her olumlu katkı, inanın, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin elini güçlendirecektir. Bu anlayışla bu konuları konuşmaya devam edeceğiz.
Hükûmetimiz arz ettiğim bu yaklaşım ışığında uluslararası meşruiyeti haiz olan ve uluslararası toplumun ortak iradesini yansıtan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı Kararı'nda öngörülen amaçlar doğrultusunda Lübnan'da görev yapan Birleşmiş milletler geçici görev gücü UNIFIL'e kuvvet katkısında bulunmaya devam edilmesinin uygun olacağı görüşünü muhafaza etmektedir. Bu bağlamda, UNIFIL deniz görev gücüne iştirak eden unsurlarımızın görev sürelerinin 5 Eylül 2017 tarihinden 30 Ekim 2018 tarihine kadar uzatılması hususunu bir kez daha yüce Meclisimizin takdirine sunuyor, sizleri en içten sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)