| Konu: | (2/269) esas numaralı Toplumsal Barış ve Demokrasinin Tesisi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/105) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 03.10.2017 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni yasama yılının da Türkiye'ye hayırlar getirmesini diliyorum.
Öncelikle, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz milletvekili dostumuz Abdulkadir Yüksel'i rahmetle anıyorum. Ailesine ve AK PARTİ camiasına da baş sağlığı diliyorum ama Sayın Başkan, bugün başka bir milletvekili de siyaseten öldü. Bir kadın milletvekili ve size denk düştü ama nedense onunla ilgili konuşmaya kimseye izin vermediniz.
Bu arada, Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı, Genel Sekreteri, Irak Cumhuriyeti'nin önceki Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin, biraz önce, rahmete gittiğini öğrendim.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - O, Kürtlerin "Mam Celal"iydi. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum ve tüm Kürtlere, tüm halkına, tüm yurttaşlarımıza, dünya halklarına da başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan, evet, benimle ilgili bir İç Tüzük değişikliği oldu. Bundan sonra konuşamayacağım bir yıl boyunca bu madde bağlamında çünkü her milletvekili bir kez konuşacak. (2/269) esas numaralı Teklif'im üzerine söz aldım ama bu teklifle ilgili olarak... Zaten eklerde var, mutlaka okursunuz. Biraz sonra reddedeceksiniz zaten ama beni yaralayan bir meseleye burada değinmek istiyorum.
Mehmed Uzun belki AK PARTİ sıralarına bir şey ifade etmiyordur ama Kürt dilinin en önemli yazarlarından bir tanesiydi. Çok kısa yaşamında 20'ye yakın roman, deneme eseri bıraktı. Çok genç yaşta yaşamını yitirdi. Yurt dışında sürgündeydi. Kanser olduğunu öğrenince Diyarbakır'a geldi. Üç ay ömrü kalmıştı ve Diyarbakır'da doktorlar, sevenleri onu daha sonra, daha uzun yaşattılar Diyarbakır'da ve Diyarbakır'a defnedildi, Dicle Nehri'ne nazır bir mezarlıkta şimdi yatıyor. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Ama dün, benim içimi yaralayan çok önemli bir hadise oldu değerli arkadaşlar. Şu, Diyarbakır'da Mehmed Uzun Parkı'nın açılışındaki fotoğraf, şu da aynı fotoğraf -Diyarbakır Yenişehir Belediyesinde kayyum var- bu da dün çekilmiş fotoğraf değerli arkadaşlar. Bu da açılışta Mehmed Uzun'un anısına dikilen anıt, harflerden oluşuyor. Onun dile, ana dile yaptığı vurgu nedeniyle böyle bir anıt yapılmıştı. Evet, şu anda isim yok parkta, biraz önce de baktırdım ve bu anıt da sökülmüş, gelmeden önce bir daha teyit ettim. Yenişehir Belediyesi bir açıklama yapmış "Bizimle alakalı değil." diye. Yarım saat önce -bende kayıtları var- tekrar oraya gittiler, aynen bu şekilde, önceki gün var ama yok şu anda.
Değerli arkadaşlar, bakın, eğer bölücülükse, bölücülükse, gerçek anlamda bölücülükse bu kayyumların yaptığı bölücülüktür. Mehmed Uzun'un adından ne istiyorsunuz, ne istiyorsunuz? Bütün Kürtlerin neredeyse ortak duygusuna hitap eden Kürtçenin en önemli yazarından ne istiyorsunuz, adından ne istiyorsunuz? Nedir sizlerin bu adla alıp veremediğiniz, nedir? Nedir bu kayyumların yaptığı, nedir?
Değerli arkadaşlar, bakın, size Ceylan Önkol'u da söyleyeceğim. Bakın, Ceylan Önkol'un Lice'de bir parka adı verilmişti, adını kaldırdılar; benim çok yakından tanıdığım, ailesini çok iyi bildiğim ve hunharca öldürülen Fırat Sımpil'in adı koyuldu. Yahu kayyum; ne yapacaksan yap, Fırat'ın adını da koy bir parka ama Ceylan'ın adını niye kaldırıyorsun, neden kaldırıyorsun Ceylan'ın adını? Bunun Kürtlerde hangi duyguya yer açacağını bilmiyor musunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın, sizin sonuçta geldiğiniz nokta bu. Kayyumlar sizin vicdanınızı aldı götürdü, vicdanınızı.
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Hadi git oradan be!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Vicdanınızı aldı, götürdü.
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Hadi git oradan be!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bunu söyleyen kimdir, biliyor musunuz? Muhsin Kızılkaya'dır. Sen git oradan, sen git, tamam mı?
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu sözleri söyleyeceğim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, ilk günden böyle bir üslup olmaz ki ya!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Sen git oradan, sen git!
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Eğer vicdanı olan -Kürt söylemiyorum- bir milletvekili varsa bu kürsüden, buradan Mehmed Uzun'un adının silinmesine benden daha fazla karşı çıkar, vicdan varsa eğer çıkar, bu kürsüden, varsa.
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, teşekkür ederim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ben, burada bunları kayıt altına alınması için söylüyorum...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Söylemiyorsunuz bağırıyorsunuz Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ama vicdanınızı kaybetmişsiniz, bunu bilin. Vicdanınızı kaybetmişsiniz.
Kalkın bir şey söyleyin, hepinize sataşıyorum, gelin söyleyin.
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, müsaade ederseniz ben idare edeyim Genel Kurulu.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Cevap verilir de tazminat doğuyor sonra işte.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Otur yerine.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Utanmazlık yapma!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Konuşma! Terbiyesizlik yapma!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Yapma utanmazlık.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Konuşma oradan!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Yapma utanmazlık!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Terbiyesiz sensin.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Utanmazlık yapma!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sensin utanmaz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Utanmazlık yapma diyorum sana.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Terbiyesizlik yapma utanmaz!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, ilk günden bu olur mu?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, ilk gün böyle bir şeye muhatap olmayalım.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Terbiyesiz!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sen terbiyesizsin!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ben Mehmet Uzun'dan bahsediyorum.
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, lütfen yerinize geçer misiniz, süreniz bitti.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Terbiyesiz sensin!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sensiz terbiyesiz!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Utanmaz!
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Ahlaksız herif!
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, yerine geçer mi artık?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ne yapacaksın!