| Konu: | İstanbul Milletvekili Erkan Kandemir'in Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından (6/47), Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in Başbakandan (6/436), (6/495), (6/501), (6/715), (6/754), (6/775), (6/807) ve (6/824); Çevre ve Şehircilik Bakanından (6/144), (6/166), (6/173), (6/348), (6/476), (6/484), (6/504), (6/608), (6/665), (6/682), (6/693), (6/749), (6/786), (6/793), (6/795) ve (6/821), Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in (6/59), (6/76), (6/95), (6/265), (6/266), (6/267), (6/272), (6/317), (6/325) ve (6/393), Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un (6/104), Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak'ın (6/122), Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in (6/351) ve (6/352) ve Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer'in (6/722) no.lu sözlü önergelerini cevaplandırması münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 03.10.2017 |
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Kayseri) - Yoktu, Gülay Hanım'ın sorusu yoktu.
BAŞKAN - Bu birleşimde cevaplandırılacak soru listesinde sizin sorunuz yok Sayın Yedekci.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Birkaç tane soru verirseniz Gülay Hanım, kesin konuşursunuz.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Çok verdim.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bende yoktu.
Efendim, Niğde Atık Su Arıtma Tesisini dedi herhâlde milletvekilimiz, orada arkadaşlarla sohbet ederken...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Akkaya Barajı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Akkaya Barajı, tamam.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çevre felaketi.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Buradaki bilgilerin bir kısmıyla ilgili benim malumatım olan konular var, bir kısmıyla da bana verilen bilgileri burada aktardım ben. Arkadaşlarımız bunlardan tatmin olmamış olabilirler. Eğer mümkünse, kürsüden randevulaşmak ayıp ama cuma günü burada olan arkadaşlarımızı belli bir saatte bekliyorum. İlgili uzmanları çağıracağım, sizleri dinleyeceğiz orada, beraberce konuşacağız, şehirlerimizdeki sıkıntıların ne olduğunu tespit edip yüz yüze konuşacağız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Saat kaçta Sayın Bakanım?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - On bir iyi mi arkadaşlar? Bu konuda sıkıntısı olan arkadaşları cuma günü on birde bekliyorum. Beraberce, hangi konu olursa olsun, ilgili uzmanları çağıracağım oraya.
Trabzon'la ilgili de Değerli Vekilim, hakikaten gelirseniz memnun olurum. Uzungöl'den ben de şikâyetçiyim, onları beraber konuşalım.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yaylalar...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Ayder Yaylası'nda mesela bir çalışma başlattık.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Bütün yaylalar.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Şöyle söylemek istiyorum: Ayder'de başlayan bu çalışmada, oradaki konutlar nerede olacak, otoparklar nerede olacak, yolların yeni konumu, kaçak yapıların hâlihazırdaki durumu, bütün bunların yıkılıp yeniden yapılabilmesiyle ilgili orada yeni bir koruma amaçlı imar planı çıkarıyoruz, çıkmak üzere. Çıktığı zaman da bire bir uygulayacağımız bu projeler bütün yaylalarda üç aşağı beş yukarı aynı eksen üzerinde devam edecek. Bu aynısı...
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yıkım başlamış.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Tabii, başka çaremiz yok, başka türlü temizleyemeyiz zaten.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Ama izin vermeseydiniz keşke efendim, hem yapılıyor...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) -Bana mı soruyorsunuz? Otuz yıldır, kırk yıldır yapılıyor, orada geleneksel yapılar var. Yani, şu andaki bina stokundaki çirkinlik için, son üç beş yıllık birine, belediye başkanına falan hamle etmek doğru değil; bu, bizim kültürümüz, orada yaşayan insanların kültürü. Kimseyi de suçlamak adına söylemiyorum ama bu bizim sorunumuz, hep beraber çözüm bulmak doğru diye düşünüyorum.
Kentsel dönüşüm projelerinde, doğru, yetki bizim Bakanlığımızda, planlama yetkisi bizde. Büyükşehir belediyeleri bu konuda istediklerinde kendilerine yetkiyi veriyoruz ama geçici olarak veriyoruz. Şundan dolayı: Bize getirecekleri evraklarda eğer eksiklik olursa tamamlaması için yeniden kendilerinden istiyoruz. Bizdeki inceleme süresi taş çatlasa bir ay sürüyor, öyle iki sene falan sürmez ama herhangi bir şekilde orada zemindeki sıkıntıyı veya üstteki yapılarla ilgili sıkıntıyı, orada deprem riski olan yapıları tespit etmeyip bize gelip bir dilekçeyle "Burada kentsel dönüşüm yapacağım, hadi izin verin." diyorsa öyle bir şey yok, on sene de olsa bekler o ama evrakları tamamlaması için mecburen süreler veriyoruz, geldikten sonra da işin planlaması geliyor. Mesela, İstanbul'da gelen kentsel dönüşümlerle ilgili 1 milimetre yoğunluk vermemek adına çırpınıyorum âdeta, vermiyorum da. Ancak, bazen öyle şeyler var ki vatandaşın ev sahibi olabilmesi için ufak tefek artışlar yapıyoruz, kurtarabilmesi için, adamın orada ev sahibi olabilmesi için; çok ufak tefek. Şimdi, Adana gibi, Kayseri gibi -kendi şehrimi de söyleyeyim- yerlerde bazen belediye başkanı arkadaşlarımız bizden yetkiyi istiyorlar, geçici değil de devamlı verirsek hiç ummadığınız şekilde gökdelenler dikiyorlar. Bazı belediye başkanı arkadaşlar, "Ya, burada kentsel dönüşüm yapacağım, şehrimi geleceğe hazırlayacağım, hem mimari açıdan çok güzel bir şey olacak hem de aynı zamanda depremsellik açısından şehrim burada çok daha rahat bir ortama kavuşacak." diye düşünmesi gerekirken "Buradaki dönüşümden ben kaç para kazanırım? Üstten ne kadar daha alırım? Belediyeme ne gelir?" Kendisine demiyorum. Bu çirkinlikler başlayınca imar rezaletleri ortaya çıkıyor. O zaman diyoruz ki: "Kardeşim, dosyanı hazırla getir, bak geçici olarak sana yetkiyi verdik, sen buradaki imar planlarını yap, getir bir göreyim." Emin olun, tek tek -nihayetinde yirmi bir yıl belediye başkanlığı yapmış arkadaşınızım- başına geçiyorum, belediye başkanını da çağırıyorum "Şu doğru olmuş mu ya?" diyorum. Hangi partili olursa olsun, hiç önemli değil "Şu olmaz kardeşim, vallahi olmaz." diyorum, iyilikle gönderiyorum, yeniden yapmasını istiyorum. Gece gündüz bununla uğraşıyoruz, geçici yetki vermemizin tek sebebi bu, başka bir sebebi de yok arkadaşlar.
Antalya'daki hava kirliliğiyle ilgili hakikaten sizin tespitiniz doğru Sayın Vekilim. Buraya eğer doğal gaz gelmezse -aynı şekilde başka Anadolu şehirlerinde bunu çok yaşadık- o kirlilikten kurtulmak çok kolay değil. Hava kirliliğini önleyebilmenin birinci yolu yakıtlar, ikincisi toplu ulaşım araçlarının -bizim bildiğimiz gibi- raylı sistemlere, elektrikli araçlara dönmesi, yapılacak kontroller, sonra evlerde yakılan yakıtlar, sırayla geliyor bu iş. Bunların yetkisini biz Antalya Büyükşehir Belediyesine devrettik, daha önceden devredilmiş bir yetkiden bahsediyorum. Orada kontroller yapılıyor ama daha da sıklaştırılmasında fayda var diye düşünüyorum.
Bunun dışındaki özellerle ilgili cuma günü saat 11.00'de Bakanlığımıza arkadaşları bekliyorum. Bire bir bu konuları konuşalım, yerinde tespit yapalım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)