GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:01.11.2012

CHP GRUBU ADINA HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ sıralarından buraya gelip konuşma yapan bir milletvekiliniz sabırdan bahsetti. Biz de çok sabırlıyız. Bu kanun teklifinin gelişinden şu ana kadar gerçekten biz de çok sabırlıyız çünkü daha başlangıçta kanun teklifi Komisyon üyelerinin görüşüne geldiğinde 48 saat kuralını bile uygulamadınız. 18 Ekimde Komisyondan çıktı bu kanun teklifi, görüşüldü ve 1 Kasımda da buraya geldi. Bu ne acele, neyin acelesi bu? Usul hakkında birçok tartışma yapıyoruz burada yani usulsüzlüklerle ilgili tartışma yapıyoruz. Bakın, İç Tüzük'ün 20'nci maddesinin gerekçesine göre, bayındırlık, imar, iskân, ulaştırma ve turizm işleri ile ilgili kanun tasarı ve teklifleri, kanun hükmünde kararnameler ve uluslararası anlaşmalar Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna havale ediliyor, değil mi? Siz ne yaptınız? Kamu İhale Kanunu değişiklik teklifini bu Komisyona getirdiniz. Saatlerdir tartışıyoruz, hukuki tartışmalar yapıyoruz. Peki, bu kadar hukuki ağırlıklı tartışmalar yapıyoruz, niye bu Kamu İhale Kanunu'ndaki değişikliği Adalet Komisyonuna sunmadınız? Biz bu konuda ısrarcı olduk Komisyonda, defalarca söyledik, orada kayıtlara geçti. "Bu kanun teklifinin, değişiklik teklifinin Adalet Komisyonuna girmesi gerekir." dedik, sokmadınız acelenizden. Dolayısıyla, bu kanun teklifinin yeri önce Adalet Komisyonuydu, burada da usulsüzlük yaptınız. 48 saat konusunu söyledim. İç Tüzük'ün 36'ncı maddesine göre, komisyona havale edilen teklifin 48 saat bekleme süresi geçmeden komisyon gündemine alınmaması lazım. Telefon ettim Sayın Komisyon Başkanına, dedim ki: "48 saat kuralını uygulamıyorsunuz." Onunla da anlaşamadık ve Komisyonu 18 Ekimde topladık. Komisyonda Sayın Bakan yoktu, Sayın Bakanın yerine bırakacağı temsilen kimse yoktu, bir saat onu bekledik. Buyurun, bir usulsüzlük daha. Şimdi, bu kadar usulsüzlükle geldik bugüne, burada da hâlâ usul tartışmaları yapıyoruz, ondan sonra sabır istiyorsunuz. Biz mi sabredeceğiz, siz mi sabredeceksiniz bu kadar usulsüzlükte?

Ayrıca, diğer bir usul uygunsuzluğu yine Kamu İhale Kanunu'nun 53'üncü maddesinin (b) bendinin son paragrafındaki kurala uymamanızdır. Buna göre "Kamu İhale Kurumu, Kurul kararıyla bu Kanun'un ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin standart ihale dokümanı, tip sözleşme, yönetmelik ve tebliğler çıkarmaya yetkilidir." yazıyor. Kanun'da yapılan düzenlemeye göre, Kamu İhale Kurumu mevzuat düzenleme yetkisine sahiptir. Bu bağlamda, Bayındırlık Komisyonu Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un görüşmeleri sırasında Kamu İhale Kurumundan görüş almalıydı. Bunun yanı sıra, Komisyon, Sayıştay ve üniversitelerden de görüş almalıydı ama maalesef Komisyon, bu görüşleri yeterince alamadan görüşmeye girmiştir. Birçok usul hatası manzumesi içerisinde aceleci bir davranış sergilenmiştir. Şimdi, bu acelecilik nedeniyle bizim kafamızda bir sürü şüphe uyanıyor ve bunları tartışmak istiyoruz. Benden önce konuşan tüm milletvekillerimiz, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri sizin yarattığınız bu şüphelerden dolayı üzerine basa basa konuşuyorlar, "Acaba yangından mal mı kaçırıyorsunuz?" diyorlar, yoksa adaletin terazisinden bazı ihalecileri mi kaçırıyorsunuz? Bunu çok yakın bir zaman içerisinde hepimiz göreceğiz.

Şimdi, bakın, Türkiye Müteahhitler Birliğinin bir anketi var, Türkiye Müteahhitler Birliğinin anketi birçok kesimle yapılmış. Diyor ki: Müteahhit ile ilgili toplumdaki temel görüş depremde sorumluluk, iş ahlakı ve dış ilişkilerde ülkenin itibarı olarak sıralanmış. Araştırmada, vatandaşların özel sektöre güvenmemesi de önemli bir sonuç olarak ortaya çıkmış. Siz de diyorsunuz ki Cumhuriyet Halk Partisi vekillerine "Güvenin." Bu anketler bile göstermiyor. Özel sektöre güven düzeyinde ankete cevap verenlerin yüzde 23,2'si hiç güvenmezken, yüzde 21,3'ü çok az ve yüzde 35,37'si de biraz güveniyor ve siz, Kamu İhale Kanunu'nda ayrıcalık getiriyorsunuz halkın güvenmediği bu müteahhitlere. Ve çok güvenenler de ne kadar biliyor musunuz? Yüzde 4,4. Fikir belirtemeyenler ise yüzde 2,3.

Şimdi, bakın, gazetelerde çok yeni bir haber var: "Davalı müteahhide ihale." Van depreminde yaptığı konutlar yıkılan ve Erciş'te müteahhitlik yapan bir kişinin, taksirle 1'den fazla kişinin ölümüne sebep olmak suçundan hakkında işlem başlatılmış. Bu şahıs için Erciş Cumhuriyet Savcılığı tutuklanma talep etmiş ancak Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi reddederek tutuksuz yargılanmasına karar vermiş. Tutuksuz yargılanan bu şahıs deprem sonrasında ne yapmış biliyor musunuz? İki kamu ihalesine daha girmiş. Bu kişinin Erciş Asliye Ceza Mahkemesinde taksirle 1'den fazla kişinin ölümüne neden olması suçlanmasıyla yargılanmasına bilirkişi raporu neden olmuş. Ne demiş Karadeniz Teknik Üniversitesinin bilirkişi raporu: "Statik proje ve statik projede hesap raporu bulunmuyor. Yapıp da yıkıldığı binalar, kolon, kesi, donatı alanı, döşeme, kesit gibi projeler de yok. Yaptığı apartmanın ne zaman yapıldığı belli değil, malzemelerin sınıfı da belli değil." Böyle gidiyor. Dolayısıyla, bu şahıs, iki kamu ihalesine girmiş.

Şimdi, bakın, geçenlerde şöyle bir yazı çıktı gazetelerde: TOKİ'ye 21.127 tazminat davası açılmış. Neden? Çünkü TOKİ'nin iş yaptırdığı müteahhitlerin yaptığı birçok hatalardan dolayı. Sayıştayın TOKİ eleştirisini okuyorum. Lütfen, dikkatinizi çekiyorum.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bir eleştiri de Sayıştaydan geldi. Konutların zamanında teslim edilememesi ve yüklenici firmaların hizmet kusurları yüzünden, 2009 yılında 3.031 olan dava sayısı 2011'de 25.215'e çıkmış. Raporda, aynı dönemde ödenen tazminat tutarı 300 bin liradan 36,5 milyon liraya ulaşmış. Kim bu işleri yapanlar? TOKİ müteahhitleri. Bunlar şimdi davalı. Bunlar ne yapacak? Sizin bu çıkarmaya çalıştığınız kanun teklifi değişikliğiyle hepsi ihalelere girecekler. Yaptıkları incelemeyle TOKİ'nin âdeta röntgenini çeken denetçiler -Sayıştay- kurumun ödediği tazminat tutarının son üç yılda 7 kat arttığına dikkat çekerek, yönetime "Daha düzgün müteahhitlerle çalışın." diyor raporunda.

Daha düzgün müteahhitlerle çalışın Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Çok doğru bir şey.

HALUK EYİDOĞAN (Devamla) - Evet.

Vaktim az kaldı.

Bakın, okullar depremde yıkılıyor. Millî Eğitim Bakanlığı? Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2010'da bir Deprem Araştırma Komisyonu var, onlar bir araştırma yapıyorlar. Okulların yüzde 12'sinin güçlendirilmesine imkân olmadığı, yüzde 64'ünün öncelikli olarak güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Okullar içinde sadece yüzde 9-10'luk bir oranın sağlam olduğu söyleniyor. Kim yaptı bu kamu yapılarını, kamu binalarını? Kamu ihalelerini alan müteahhitler yaptı. Bu süreç böyle devam edemez. Bu manzaralar ortadayken, şimdi, siz, okullarımızı, kamu binalarımızı bu hâle getiren müteahhitlerin davaları sürerken "İhale alabilirsiniz." diyorsunuz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Eyidoğan.