| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 05.10.2017 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 1'inci maddesi tabii kanunun amacını açıklamakta ancak bu kanunun amacının içerisinde, Sayın Bakan da uzun süre avukatlık yaptığı için bilebilecek durumda. Gayet rahat, iş hukuku dersleriyle ilgili...
Ama dinleyen yok Sayın Başkanım, ben boş konuşuyorum herhâlde.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Dinliyoruz Sayın Tanal.
BAŞKAN - Siz buyurun, siz buyurun dinliyorum.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Bakanın dinlemesi lazım, dinlemiyor.
BAŞKAN - Siz lütfen Genel Kurula hitap edin, devam edin konuşmanıza.
MAHMUT TANAL (Devamla) - O zaman süreyi yeniden başlatacak mısınız, mümkün mü?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Bakanın bir kulağı sizde, bir kulağı orada.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Bakanım, sizlerle ilgili ama, kusura bakmayın sohbetten...
BAŞKAN - Sayın Tanal, siz lütfen Genel Kurula hitap edin, gerekli uyarıları ben yaparım.
Buyurun.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Peki.
Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Benim elimde "İş Hukuku", Profesör Doktor Nuri Çelik Hocanın kitabı. Bu, iş hukuku dersleriyle ilgili, hukuk fakültelerinde öğretilen dersle ilgili. Gayet rahat, meslek içi Eğitim Kanunu'yla ilgili... Stajyer öğrencilerle ilgili, çıraklarla ilgili çıkan iş kazaları haddinden fazla. Bu kanunla ilgili düzenleme iş mahkemelerini kapsamına almış değil. Sizden rica ediyorum yani gerek bu stajyerleri gerekse aynı zamanda bu kursiyerleri, bunları da çıkabilecek olan iş kazalarından dolayı iş mahkemelerinin görev alanına almakta yarar var. Burada asliye hukuk mahkemesi, iş hukuk mahkemesi açısından büyük bir kargaşa var. Bu kargaşaya son vermek lazım.
Gelelim... Sayın Bakan dünkü açıklamalarında "Evet, biz yargımıza güveniyoruz." dediler. Güzel bir temenni. Kendisi aynı zamanda Hâkimler ve Savcılar Kurulunun da Başkanı, Anayasa'dan doğan, kaynaklanan doğal bir başkan. Şimdi, ben şunu size söylemek isterim: Gündemde çok tartışılan bir konu. Anayasa'mızın 38'inci maddesi "Kanunsuz suç ve ceza olmaz." der. MİT tırları davası, MİT tırları olayı ne zaman oldu? 1 Ocak 2014'te bir sefer, birinci olay, ikinci olay 19 Ocak 2014; 1 Ocak 2014, 19 Ocak 2014. İki sefer oldu bu olay yani iki sefer MİT tırları yakalandı, MİT tırları denilen araçlar. Peki, MİT tırlarının MİT'le ilgili, MİT'in silah taşıma, silah sahibi olabilme, nakliyat işi kanunu ne zaman bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşti? Nisan 2014'te. Nisan 2014'de kadar MİT'in silah taşıma yetkisi var mıydı, nakliyat, transfer etme yetkisi var mıydı? Yoktu. Peki, olmayan bir yetkiyle, MİT'in böyle bir silah nakliyatı, taşıma hadisesinden dolayı suç işlenmiş olmuyor mu? Oluyor. Peki arkadaş, biz şimdi Türkiye'de yargı arıyoruz, savcı arıyoruz. Hâlen Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşmayan bir olaydan dolayı MİT'in bu şekilde şehirler arası transfer yapması suç değil midir? Suçtur. Neden işlem yapmıyorsunuz?
İkinci bir husus: Bakın, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun başkanısınız. Ben sizin vasıtanızla... Şu anda eğer izin sizden alınması gerekiyorsa sizden izin alalım. Ben geçen gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıyla görüşmek istedim. Görüşme istemimin konusu da şuydu: İstanbul Adliyesi büyük bir alışveriş merkezine benzemiş lokantası, restoranı, kuaförü, berberi, ayakkabı boyacısı ne ararsanız var, dosyalar yerde sürünüyor. Başsavcıyla görüşmeye gittim. Başsavcı gayet rahat o koridora bizi sokmuyor. Milletvekili olarak beni sokmuyor. Yani orada sekretaryası var, sekretaryasına ulaşayım dedim. Sekretaryasına da ulaşmadılar. Sekretaryası koridora geldi "Notunuzu alayım." dedi.
Şimdi Değerli Bakanım, bir milletvekili o adliyenin sorunlarıyla ilgili başsavcıyla görüşmek istiyor, sekretaryasına alınmıyoruz, koridorlarda not alınıyor. Hâlen beni arayacaklar. Aradılar, dediler ki: "Efendim, başsavcı vekiliyle görüşebilir misiniz?" "Başsavcı vekiliyle görüşmek istemiyorum, ben başsavcıyla görüşmek istiyorum." dedim. Hâlen şu anda başsavcıdan telefon bekliyorum, aşağı yukarı bir on beş günlük süre geçti. Sizden rica ediyorum. İstanbul -Cumhuriyet Başsavcılığı- Çağlayan Adliyesinde dosyalar koridorlarda. Orası alışveriş merkezi mi, adalet sarayı mı? Adalet Sarayına yakışır bir vaziyette adalet hizmetlerinden yararlanmak istiyor vatandaşımız. Orası alışveriş merkezi değil, adaletin tecelli yeri.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.(CHP sıralarından alkışlar)