GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:4
Tarih:05.10.2017

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 491 sıra sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 2'nci maddesi üzerine verilen önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iş mahkemeleriyle ilgili kanun tasarısının 2'nci maddesinde işveren ve işçi arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk komisyonunun kurulmasını destekliyoruz. Yalnız arabuluculuk komisyonu kurulur iken insanların mahkemeye gidiş süreçlerinin de uzatılmasına Milliyetçi Hareket Partisi olarak karşı çıkıyoruz. İnsanlar eğer arabuluculuk müessesesine gitmek istemiyorlarsa direkt mahkemeye başvurabilmeliler, burada bir zaman kaybı olmamalıdır. Geç gelen adalet hiçbir zaman adalet olmayacaktır.

Ben buradan tutuklu erler ve askerî öğrencilerle ilgili bir örnek size vermek istiyorum Sayın Bakanım. Erkan Ünal diye Mersin Çamlıyayla Sarıkavak köyünden ortaokul mezunu, annesi babası köyde yaşayan bir gencimiz -kendisi de köyle yaşayan- İstanbul'a askere gidiyor, yirmi günlük askerken darbe gerçekleşiyor. Bu gencimiz şu anda hiçbir olaya karışmamasına rağmen on dört ay on beş gündür İstanbul'da cezaevinde yatıyor. Maalesef bununla ilgili bölgemizden çok sayıda şikâyet almaktayız. Tutuklu erler ve askerî öğrencilerle ilgili mahkeme sürecinin bir an önce hızlandırılarak bunlardan suçsuz olanların tahliye edilmesini talep ediyoruz.

Taşeron yasası... Milletin gündemi farklı tabii, bizim gündemimizle milletin gündemi. Hem 7 Haziran seçimlerinde hem 1 Kasım seçimlerinde söz verildi. Bizi her gün çok sayıda... Çünkü en büyük taşeron çalıştıran kurum devlet, belediyeler, hastaneler, orman teşkilatları ve millî eğitim. Maalesef bu yasayla ilgili de vatandaşın beklentisi devam ediyor.

İŞKUR'a işçi alımlarıyla ilgili -gerek millî eğitim gerek belediyeler gerekse orman işletmelerine- yine vatandaşların beklentisi alımların şeffaf olarak yapılabilmesi. Bunu kurumsal bir statüye kavuşturup bu alımların tamamının noter huzurunda yapılan çekilişlerle yapılmasını talep ediyoruz. Adalet Bakanı olarak da burada en büyük sorumluluğun, adil davranma sorumluluğunun sizde olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu konuda çok sayıda şikâyet var. Biz direkt kurum müdürünü aradığımız zaman bize verilen cevap şu oluyor: "AK PARTİ il başkanlığından bize liste geliyor, bunun dışında hareket edemiyoruz." Herhâlde bunun tersini söyleyebilecek bu salonda bir tane milletvekili yoktur. Hükûmetin bu konuda adil davranmasını ve Türkiye'de bütün kurumlara yapılan alımlarda şeffaf davranılmasını istiyoruz.

Asgari ücret, maalesef, on beş yıllık AKP iktidarı döneminde 1.400 lira seviyelerinde hâlâ devam ediyor. Asgari ücretlinin yaşam standardı çok düşük, bunun yükseltilmesi lazım. Seçimlerde asgari ücretlilere ve geçim standardı gelir seviyesinin altında olanlara Hükûmetimiz 100 liraya ve 250 liraya konut verileceğiyle ilgili billboardlar astı, bununla ilgili seçim meydanlarında vaatler verdi. Asgari ücretli işçilerimiz 100 liralık konutların ne zaman verileceğini merakla bekliyorlar. Bunu Hükûmetin bir an önce gerçekleştirmesini bekliyoruz.

İş güvenliğiyle ilgili çok sayıda mevzuat değişikliği yapıldı, çok sayıda kararlar alındı ama maalesef iş güvenliği şu anda kâğıt üzerinde alınıyor, fiilî durumda bir iş güvenliği yok. Türkiye, iş kazalarında maalesef Avrupa'da, dünyada en ön sıralarda yer alıyor. Toplumu bilinçlendirmedikten sonra, çalışan işçiyi eğitmedikten sonra sadece kâğıt üzerinde, mevzuata uysun diye alınan iş güvenliği tedbirlerinin hiçbirisinin sonuç vermesi mümkün değil. Türkiye'de yine işçi ölümleri, Avrupa'da, dünyada rekor kırmaya devam edecektir. Bununla ilgili köklü çözüm bulmamız lazım.

Yapı-denetim firmaları kuruldu. Yapı-denetim firmalarında belki demiri, çimentoyu bilmeyen elemanlar çalışıyor, sadece imza atıyorlar. En çok İş kazalarının olduğu inşaatlarda maalesef doğru bir yol izlenmiyor. Bununla ilgili de Hükûmetimizin gerekli tedbirleri almasını bekliyorum.

Ben bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)