GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:12.10.2017

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 31'inci maddesi üzerindeki önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının 8'inci maddesinde yapılan değişikliğin bir gereği aslında 31'inci maddede yapılacak olan değişiklik. Bu değişiklikle, 6356 sayılı Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 24'üncü maddesinin (2)'nci fıkrasının ikinci cümlesi değiştiriliyor.

Malumunuz olduğu üzere, 24'üncü madde, iş yeri sendika temsilcilerinin iş güvencesiyle alakalı. Biliyorsunuz, mevcut hâlde ilk mahkeme kararı Yargıtaya götürülebiliyor, temyiz yoluna gidilebiliyor. Bu değişiklikle birlikte, ilk mahkemenin kararı yani iş sözleşmesinin tesisi söz konusu olduğunda ilk mahkemenin kararı istinaf yoluyla bölge adliye mahkemesine götürülecek ve buradan verilecek karar da kesin karar olacak.

Değerli milletvekilleri, 8'inci ve 31'inci maddeyi birlikte dikkate alacak olursak işe iade konusunda disiplin cezalarında ve iş yeri temsilcilerinin iş güvenliğiyle ilgili konularda ilk mahkeme kararlarının Yargıtaya taşınması temyiz yolu kapatılmış olacak, istinaf yoluyla bölge adliye mahkemesi kesin kararı verecek.

Değerli milletvekilleri, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu uygun bulmadığımızı komisyonlarda ifade ettik, bir kez de buradan ben ifade etmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi, hukuk devletinde yargıda teknik esastır. Aslında bu, üniter yapıyla da doğrudan alakalı bir husustur. Yargıtay, Danıştay hatta birçok durumda Sayıştay -verdiği kararlarda, daha doğrusu işlevlerine baktığımızda- önlerine gelen dosyaları sadece kesin karara bağlayan merciler değil, aynı zamanda içtihat oluşturan merciler olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla burada Yargıtayın bu işlevini işlevsiz hâle getirerek, önünü tıkayarak doğru bir sonuca varmamız mümkün olmayacak. Yani içtihat birliğinde bir bozulma söz konusu olacak. Yine birçoğunuz biliyorsunuz, Yargıtayda daha önce bu konularla ilgili oluşturulan daireler arasındaki anlaşmazlıklar da ciddi bir şekilde içtihat konusunda sorunlar oluşturmuştu.

Şimdi, Yargıtayın içindeki dairelerde bunlar sağlanamaz, sorunlar ortaya çıkarken tamamen birbirinden koordinasyonsuz olarak bölge adliye mahkemelerinde görülen davalardaki farklı kararların neden olacağı sonuçları da bugünden iyi analiz etmek lazım.

Değerli milletvekilleri, tabii, biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak öncelikle bu konularda önleyici tedbirlerin alınması gerektiğinin önemini her seferinde belirtiyoruz ve altını çiziyoruz. Biz genellikle burada milletvekilleri olarak önümüze gelen konulara baktığımızda ağırlıklı olarak sonuçların telafisi üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Oysa, bu sonuçlara götürecek o süreçlerin analizi ve bu süreçlerdeki düzeltilmesi gereken konular, maalesef buralara gelmiyor. Bunları yapmadığımız sürece, biz, yargıya da başka konulara da yükler üretmeye devam ederiz.

Gerekçe olarak Yargıtay yükünün azaltılmasının gösteriliyor olması, bu gerekçeyi yerine getirecek, buna katkı sağlayacak bir durum anlamına gelmiyor.

Bu yükleri ortadan kaldıracak çalışmaları, düzenlemeleri hep birlikte destekleyelim diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.