GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boşalan üyelikler için yapılacak seçim işleminin yasadışı olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:16.10.2017

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; RTÜK Kanunu'nun 35'inci maddesinde, biraz önce Sayın Önder'in de okuduğu gibi, "Seçim için, siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı aday gösterilir." deniliyor.

Biliyorsunuz, RTÜK'le ilgili şu anda 2 üyelik boş, 4 Kasım tarihinde de 1 üyelik boşalacak. Meclis Başkanlığı, RTÜK Kanunu'nun 35'inci maddesine göre aritmetik bir hesaplama yaptı, bu 3 üyenin 2'sinin AK PARTİ'ye, 1'inin de Cumhuriyet Halk Partisine düştüğünü ifade etti. Çünkü RTÜK Kanunu'nun 35'inci maddesinin (2)'nci fıkrası üye sayısının tespitiyle ilgili kısmın nasıl olacağı konusu.

Örneğin, 5 üyelik boş olmuş olsaydı, o zaman Sayın Önder'in söylediği gibi -en çok oy alandan- üye sayısına göre, matematiksel hesaba göre, İç Tüzük'ümüzün 12'nci veya 13'üncü maddesi gereğince hesaplanan yöntem doğrultusunda AK PARTİ'ye 2, CHP'ye 1, MHP ve HDP'ye de birer üyelik olabilirdi. Ama, bakın, değerli arkadaşlar, 7 Haziran seçimlerinde AK PARTİ 258 milletvekili çıkardı. Orada 4 üye çıktı. Boşalan üyelikler için -1'i CHP'nin, 1'i HDP'nin, 1'i Milliyetçi Hareket Partisinin olmak üzere- 2 üye seçimi gerçekleştirildi. Fakat orada şöyle bir matematiksel durum ortaya çıktı: 80 milletvekili MHP, 80 milletvekili HDP. Siyasi Partiler Kanunu'na atıf yapıldı, "Siyasi Partiler Kanunu'na göre eğer eşitlik hâli var ise en yüksek oy almış parti ana muhalefet partisi sayılır." denildi. Fakat burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesi var. Bu iradeyi kurayla ya da Siyasi Partiler Kanunu'na yapılan atıfla çözmek milletvekilleri iradesine karşı bir haksızlık olur diye şöyle bir usul gerçekleştirildi o dönemin Meclis Başkanı tarafından: "Mademki irade Türkiye Büyük Millet Meclisinin, gizli oylamayla seçim yapılıyor, o zaman biz eşitlik hâlinde, milletvekili sayısının eşit olması durumunda hak eden siyasi partinin, biri HDP, biri MHP onların üyelerini koyalım, Genel Kurul iradesini ortaya koysun." denildi. Daha önceki yöntemlerde kura olmasına rağmen, daha önceki yöntemlerde ana muhalefet partisine yapılan atıf gereğince seçimler yapılmasına rağmen, şimdi karşımda oturan Sayın Bakan, o zamanki Meclis Başkanımız, adil bir çözüm bularak bu iradenin Türkiye Büyük Millet Meclisi adına olduğunu ifade etti.

Biz seçim yapıyoruz. Niye siyasi partiler 2 üye veriyor? O zaman üye vermeye hiç gerek kalmaz. HDP -tıpkı grup başkan vekillerinin söylediği gibi- "Benim adayım budur." der, Meclis Başkanlığı Türkiye Büyük Millet Meclisinde duyurarak bu işi bitirmiş olur. Ama iradeyi Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiği için, 25'inci Dönemde yapılan uygulama tam adil, hakkaniyetli bir şekilde olmuştur. Bunu da şu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bir dakika verirseniz Sayın Başkanım, çok kısa bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN - Sayın Elitaş, lütfen bitirelim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın değerli arkadaşlar, 26'ncı Dönemde AK PARTİ 317 milletvekiline çıktı. Oylamaya göre, hesaba göre, kanuna göre AK PARTİ'nin 5 üyesi olması gerekirdi ama 25'inci Dönemde 258 milletvekili olduğu için 4 üyede kaldı. O günden bu tarafa tam iki yıl geçti, herhangi bir siyasi parti veya diğer partili arkadaşlarımız, kanuna göre veya hakkaniyete göre, adalete göre -bunun bir tanesi 4 üye- AK PARTİ'nin 5 üyesi olması gerekir diye ifade edebilirlerdi.

Ama kanunda şöyle bir engel var: Seçilen kişi altı yıllık seçiliyor, yerine seçilen kişi o seçilen kişinin görevini tamamlıyor. Bildiğim kadarıyla, Sayın Ahmet Yıldırım milletvekili olduğundan dolayı onun yerine seçilen arkadaş, 4 Kasımda görev süresi bitecek arkadaş Sayın Yıldırım'ın görev süresini tamamladığından dolayı problem çıkıyor. Yani altı yıllığına seçilen birisini Türkiye Büyük Millet Meclisi görevden alamayacağına göre şu andaki kanunu uygulamak Meclis Başkanlığının yapacağı başka bir işlem olmadığından dolayı -yapılan işlem- doğrudur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)