GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:9
Tarih:17.10.2017

CHP GRUBU ADINA SEYİT TORUN (Ordu) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz fındık üreticilerinin ve sektörünün sorunlarına ilişkin grup önerisi hakkında söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu kürsüden daha önce de fındıkla ilgili birçok konuşma yaptık, bölge milletvekillerimiz de bu konuya birçok kez değindi. Araştırma önergeleri verdik, basın toplantıları yaptık ama maalesef, bu önerilerimiz ve üreticilerimizin ürünlerini değerlendirememesiyle ilgili ortaya koyduğumuz bir sürü eleştirimiz kale alınmadı. Hatta Ordu ile Giresun arasında da yürüdük ve orada üreticilerimizin sesini duyurabilmek için bir miting de gerçekleştirdik. (CHP sıralarından alkışlar) Fakat görülüyor ki maalesef, alınan önlemler ve yapılan işlemler üreticinin derdine çare değil. Şu anda 8 ila 8,5 lira arasında satılıyor ama Sayın Bakan sezonun açılışında maliyeti 8 lira 75 kuruş olarak açıklamıştı. Şu anda bile üretici, maliyetinin altında ürününü satıyor; üniversiteye çocuğunu gönderdi, düğün yaptı, borcu var, maalesef ama maalesef şu anda bu yılki borcunu da kapatamadı, gelecek yıla, 2018'e de borçlu giriyor.

Hep dile getirdik, yıllık 3,6 milyar dolar gelir elde ettiğimiz bir ürünümüz şu anda 1,8 milyar dolar, 2016-2017 tahminî. Diyoruz ki: Artık bunun üzerinden her yıl bir beklenti içerisinde olmayalım, fındık üreticisi dertli, ne yapıldıysa, hangi tedbir alındıysa derdine çözüm olmadı. Önümüzde yeni bir sezon var, yaklaşık bir yıla yakın bir süremiz var ve burada ortak aklı ortaya koyalım ve üreticinin derdini çözelim. Üretici her yıl beklenti içerisinde olmasın, her yıl "Fiyat ne olacak ve ne yapacağım?" demesin ve bugün Avrupa'ya, Avrupa'daki alıcılara fındık üreticisinin alın terini yedirmeyelim. Bunun vebali var hepimize, gerçekten vebali var.

Üretici dostu olanlar, bu fındığın üretimini bilenler şunu bilsinler: Yılda bir kez ürün alınıyor ve tamamen emek yoğun bir iş, makineli bir tarım değil fındık ve yaklaşık 8 milyon insan ve 500 bin üreticiyi ilgilendiren bir konu. Çiftçi kaybediyor, üretici kaybediyor, aracı kaybediyor, ihracatçı kaybediyor, ülke kaybediyor. Kayıp hepimizin kaybı. Gelin, bu kaybı hep beraber sonlandıralım ve herkesin kazandığı, alın terinin, emeğinin karşılığını aldığı bir ürün hâline getirelim. (CHP sıralarından alkışlar) Hem ülkemiz kazansın hem üreticimiz kazansın, bunu yapmamız mümkün.

Biz bunlarla ilgili önerilerimizi ilettik. Tek beklentimiz bir empati kurmak, karşılıklı diyalog kurmak. Bunu fındık üretimiyle ilgilenen, satan, ihraç eden, alan, hep bir araya gelelim ve bu ürünün geleceğiyle ilgili kısa, orta ve uzun vadeli bir planlama yapalım. Biz demiyoruz ki: Bir senede kurtulur, iki senede kurtulur, şu olur, bu olur. Çünkü bazı gerçekler var, artık bahçelerimiz yaşlandı, fındık bahçelerimiz yaşlandı. Dönüm başına aldığımız verim düştü. Fındık kalitemiz düştü ve "Dünyada fındığın yüzde 70'ini üretiyoruz." diyoruz, yüzde 30'luk üretimi yapanlar yüzde 70'lik üretimin fiyatını belirliyor. Bunu içimize sindirmemiz mümkün değil. Tek istediğimiz şey üreticimizin alın terinin karşılığını vermek. Bu, bu kadar zor değil arkadaşlar, inanın bu kadar zor değil ama her yıl üretici beklenti içerisinde. Her yıl "Ne olacak bu sene fındığın hâli?" diyor ve sezon sonunda da maalesef hüsranla karşılaşıyor. Ne borcunu ödeyebiliyor ne de bu işin içinden çıkabiliyor. Mecburen arazisini satarak göç ediyor. Bugün İstanbul'da, bakıldığında, hemşehriler arasında hep ilk 3'te yer alıyoruz, Karadeniz Bölgesi olarak hep ilk 5'teyiz. Bakın, İstanbul'da oturan hemşehrilere, en fazla göç veren bölge Karadeniz Bölgesi'dir, fındık üreticisidir.

O yüzden, bu feryadı duyun diyoruz. Biliyoruz, birazdan önergemiz reddedilecek, bunu da biliyorum ama lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve üreticinin sesine kulak verin.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Torun.