| Konu: | Arakan'da yaşayan Müslümanlara yönelik katliam ve soykırıma ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 18.10.2017 |
ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Arakan'da yaşayan Müslümanlara yönelik katliam ve soykırım üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Sözlerimin başında, ağır bir beyin ameliyatı geçiren Cumhuriyet Halk Partisinin eski Genel Başkanı Sayın Baykal'a Cenab-ı Allah'tan acil şifalar diliyorum, Cumhuriyet Halk Partisi camiasına geçmiş olsun dileklerimde bulunuyorum.
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere yönelik düzenlediği saldırılarda 25 Ağustostan bu yana binlerce Müslüman maalesef hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor. Saldırılarda 200 civarında köy, ordu ve Budist milliyetçiler tarafından yakıldı ya da kullanılamaz hâle getirildi, on binlerce Arakanlı Müslüman can güvenliği nedeniyle hâlâ bölgeden uzaklaşmaya devam ediyor. Myanmar'dan kaçan siviller dağlık bölgeler, Naf Nehri ya da deniz üzerinden Bangladeş'e geçmeye çalışıyorlar. Bangladeş'e 25 Ağustostan bu yana 540 binden fazla Arakanlı Müslüman ulaştı.
Değerli arkadaşlar, Türkiye başta olmak üzere, uluslararası camianın bütün baskılarına rağmen Myanmar ordusu ve radikal Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik zulmü maalesef devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Türkiye'nin Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı şiddete dikkat çekmek amacıyla sunduğu acil görüşme talebini reddetti. Peki, neden? Arakan katliamının sebebi petrol ve doğal gaz. Arakan Güneydoğu Asya'da Myanmar'ın 7 eyaletinden birisi. Yaklaşık 1 milyon Müslüman yaşıyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik Budist katliamlar 2012 yılından bu yana sistematik olarak devam ediyor. Saldırı politikasının arkasında ise Arakan'ın stratejik konumu var. Myanmar Güneydoğu Asya'da Bengal Körfezi'nde yer alıyor, Arakan Eyaleti ise tam kıyı şeridinde. 2010 yılında Arakan'dan başlayıp Çin'in Yünnan Eyaletine uzanan iki ayrı boru hattının inşaatına başlandı. Çin'e enerji taşıyan hatlar denizden Arakan üzerinden Yünnan'a gidiyor. Boru hatlarının inşaatıyla birlikte hatların geçtiği topraklar askerî bölge hâline getirildi ve o bölgedeki Müslüman köylerine saldırılar başladı. Arakan uzak doğuya enerji transferinde doğal bir liman konumunda. En az maliyetli güzergâh burası. Hatlardan birinden doğal gaz, birinden petrol geçiyor. 2010'da başlayan inşaat 2013'te tamamlanarak bu hatlardan Çin'e yıllık ortalama 12 milyar metreküp doğal gaz taşınıyor ve bu süreçte topraklarından boru hatları geçen Arakanlı Müslümanlar hunharca katlediliyor. Ayrıca, Arakan bölgesinde petrol ve doğal gaz rezervleri tespit edildi. Müslümanların topraklarında 1,2 trilyon metreküplük gaz ve 2,1 milyar varillik petrol rezervleri bulundu. Doğal gaz ve petrol boru hatlarının korunması güvenlik çemberine alınması gibi gerekçelerle maalesef, Müslümanlar katlediliyor. Ancak, maalesef, dünya buna sessiz, dünya suskun, Birleşmiş Milletler suskun. Birleşmiş Milletlerin varlık amacı nedir? Güvenlik Konseyi ne işe yarar? Bu katliamlar sırasında ölümden kaçan Arakanlılar botlarla nehri aşıp Bangladeş'e kaçmaya çalışırken bunların çoğu öldü, bebeklerin cansız bedenleri denizin kıyılarına vurdu ama hiçbir Batı ülkesi o görünüşlere aldırış etmedi. Neticede Arakanlı Müslümanlar Çin'e taşınan enerji için katledilmeye devam ediliyor. Petrol ve doğal gaz pompalarının başındaki şirketlere bakılınca mesele daha net anlaşılıyor.
Değerli milletvekilleri, devlet arşivlerimizde Arakanlı Müslümanların ülkemize olan sevgisi, ilgisi ve yardımları mevcuttur. Türkiye olarak Arakan'da yaşanan dramın son bulması için çok taraflı bir diplomasi yürütüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yaşanan katliamların başladığı günden bu yana konuyla ilgili olarak birçok liderle telefon veya yüz yüze görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca, eşi, Dışişleri Bakanı, oğlu ve bakanlarımız Bangladeş'e sığınan Müslümanları ziyaret ettiler, sorunun tüm muhataplarıyla görüştüler, bir yandan da insani yardımları o bölgeye ulaştırmaya çalıştık. Bangladeş yönetimi bize bir bölgeyi tahsis etseydi çadır kamplarını burada deneyimimizle fevkalade kuracaktık. Güvenilir çadır kentler kurmayı planlıyoruz ve hâlen Türkiye Cumhuriyeti olarak bu talebimiz devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ AYDINLIOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, inşallah Arakan başta olmak üzere tüm dünyada özellikle Müslümanlara karşı başlatılan katliamların bir an önce son bulmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)