GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 497 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın Anayasa'ya aykırı maddeler içerdiği ve bu nedenle Komisyona iade edilmesi gerekip gerekmediği hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:18.10.2017

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, sizden de alkış bekliyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Biraz sonra alkışlarız.

MAHMUT TANAL (Devamla) - İnşallah.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

"Bu tasarı Anayasa'ya aykırı mıdır değil midir?" tartışması Komisyonda ileri sürüldü, Komisyon üyesi arkadaşlarımız ileri sürdüler, alt komisyonda da ileri sürdüler, gayet rahat, sıra sayısı burada, elimizde. Hukukta "Söz uçar yazı kalır." denilen bir ilke var ve bu Komisyonda, alt komisyonda ve ana komisyonda ileri sürülen Anayasa'ya aykırılık iddiası Komisyon tarafından karara bağlanmış değil, Anayasa'ya aykırı olmadığı şekilde bir karar oluşmuş değil. Öncelikle bunu belirtmekte yarar var.

Değerli arkadaşlar, şimdi, biraz önce hatip dedi ki... Burada resmî nikâhı herhangi bir dinî referans taşımayan devlet memurlarına verirsek o zaman dediklerinize katılırız. Dinî referans taşıyan bir devlet memuruna bunun verilmesinin tartışılması bugünün konusu değil. 1923 tarihinde Lozan Sözleşmesi'nin 42'nci maddesi tartışıldığı dönemde, o dönemde de azınlıklar kendi hukuklarıyla ilgili, evlenmeyi, boşanmayı, nafakayı, bunları tartışmışlardı. O dönemdeki gerek Hristiyan gerek Musevi diğer semavi dinler tarafından bu hak, imtiyaz istendiği zaman denilmiş ki: "Türkiye Cumhuriyeti devleti laik bir devlet olacak. O sebepten dolayı herhangi bir din, mezhep üzerinde bir ayrıştırma olmaksızın herkese dinî referansı olmayan kişi tarafından nikâh kıyılacak." Ancak o dönem böyle bir güvence Türkiye Cumhuriyeti devleti veremedi çünkü Medeni Kanun 1926'da yürürlüğe girdi, Lozan Sözleşmesi'yle 1923'te bu tartışmalar başladı. Ancak yıl 1925'e geliyoruz. O dönemde Musevi ve Hristiyanlar ve diğer semavi dinlerin yetkililerince bu haktan feragat ediliyor, tek bir hukuk sistemi ülkede uygulansın diye 1926 tarihinde Medeni Kanun kabul ediliyor. Bizim o dönemdeki Medeni Kanunu'muzun 110'uncu maddesi, Sayın Muş, Anayasa 174/4, açık ve net yazıyor, devrim yasaları ve bu değiştirilemez; Anayasa'nın 2'nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine, Anayasa'nın 4'üncü maddesindeki "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez" hükmüne, Anayasa'mızın 24'üncü maddesinin son fıkrasına ve en önemlisi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Başkan, bitireceğim, bir iki dakika... Özür dilerim.

BAŞKAN - İki dakika veremem de, bir dakika ilave vereyim hadi.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Hayır, Sayın Başkan, bana da vereceksiniz o zaman. Hayır, ama biz süremize riayet ediyoruz.

BAŞKAN - Sayın Tanal, teveccüh fazlaydı.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bunun ortasını bulalım Başkan.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Peki.

Şimdi, Anayasa'nın 24 son, Anayasa'nın 10'uncu maddesi eşitlik ve 174; bunların hepsine aykırı. Şimdi, arkadaşlar...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Devlet memuru mu değil mi, onu söyleyin Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Muş, bakın, ülkeyi parçalamak ve bölmenin yolu buradan geçer, açık ve net. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Yahu, siz bölüyorsunuz.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bu proje FETÖ'nun projesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu proje laik hukuk devletinin projesi değil. Roma'da dinler arası diyalog görüşmelerinde şu denilmişti, Roma'daki diyalog görüşmelerinde: "Ya efendim, siz ne güzel kilisede nikâh kıyıyorsunuz da biz niye camide kıyamıyoruz." Bu FETÖ'nun projesi. Eğer FETÖ'yle bağlarınızı kesmişseniz bu projenizden vazgeçin ama yok gizli ittifaklarınız devam ediyorsa da bu iş için kendi oylarınız fazla.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sen kestin mi sen?

MAHMUT TANAL (Devamla) - Ama bu, Türkiye'de hukuk devleti varsa, hukuk kırıntısı varsa Anayasa'nın 2'nci maddesine, 4'üncü maddesine, 10'uncu maddesine, 24'üncü maddenin son fıkrasına ve 174/(4)'e aykırıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Benim sizden istirhamım: Ne olur, gelin ülkeyi bölmeyelim, parçalamayalım. Millî birlik ve beraberliğimiz için bu ülkenin terörle ilgili sorunlarını çözmeye çalışalım, işsizliği çözmeye çalışalım, fakirliği çözelim. Yani sorunlarımız bu değerli arkadaşlar.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sen FETÖ'yle ilişkini kestin mi, FETÖ'yle? Sayın Tanal, FETÖ'yle ilişki düzeyiniz ne?

MAHMUT TANAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)