| Konu: | Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 18.10.2017 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 9'uncu maddesi üzerine grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, üzerinde konuştuğumuz nüfus hizmetleriyle ilgili kanun tasarısı içerisinde vatandaşlarımızı ilgilendiren evlenme, doğum, ölüm gibi çok önemli konularda düzenlemeler yer almaktadır. Arşiv, evrak yönetimi, tescil işlemleri, nüfus kütüklerinin güvenli şekilde dijital ortamlara aktarılması, yeni teknoloji sistemlerinin kullanılması, özellikle kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması konularında vatandaşlarımızın daha iyi, daha kaliteli hizmet almaları konusundaki düzenlemelere elbette karşı çıkmıyor ve destekliyoruz. Tasarının 39 maddesinin 34'ünü destekledik, 4'üne muhalefet şerhimizi çok önemli gerekçeyle birlikte ortaya koyduk fakat 6'ncı maddenin tasarıdan çıkarılmasını ısrarla talep ettik.
Değerli milletvekilleri, şu anda üzerinde konuştuğum 9'uncu maddede yapılan düzenlemeyle, Anayasa Mahkemesinin 30/3/2012 tarihli kararı gereği vatandaşlarımız ad değişikliğine ilişkin sadece bir kez dava açabiliyorken bundan sonra birden fazla dava açabilecekler. Vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak bu değişikliği, hizmet sunumundaki etkinlik ve verimliliğin yükseltilmesi yönünden destekliyoruz.
Ancak ülkemizin öncelikli sorunlarını çözmek ve vatandaşlarımızın öncelikli taleplerini karşılamak yerine talep ve ihtiyaç olmadan, bir konuda uzlaşıyı ve ortak aklı hâkim kılmadan, bir oldubittiyle ana muhalefet partisi ve 2 muhalefet partisinin Komisyon aşamasındaki tüm itirazlarına rağmen müftülüklere nikâh kıyma yetkisi veren tasarının 6'ncı maddesi Genel Kurulun gündemine maalesef getirildi. Kadın sorunlarıyla ilgili sahada çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının, ilahiyat fakültelerinin, kadın ve aile sorunları üzerinde önemli çalışmaları olan akademisyenlerin, belediyelerin ve hatta müftülüklerin dahi görüşü alınmadı. Bizler, ülkemizin ve vatandaşlarımızın öncelikli sorun ve taleplerinin karşılanmasına yönelik -iktidar ve muhalefetin karşılıklı uzlaşı ve tam bir mutabakatla- gayretlerimizi gerek komisyon gerekse diğer alt komisyon çalışmalarında ortaya koyduk. Bu talep sadece ana muhalefet partisi tarafından değil, 2 muhalefet partisi tarafından da Komisyonda ve alt komisyon çalışmalarında çok açık ve net bir şekilde ortaya konuldu. Toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerinin dikkate alınmadığını biz ısrarla vurguladık.
Komisyon görüşmelerinde, özetle, bugün Sayın Bakanın da gerekçe olarak belirttiği, resmî nikâha ulaşılabilirlikleri kolaylaştırmak dediği gerekçeyi biz kanun tasarısının gerekçesinde maalesef göremedik. Yani bu maddenin düzenlenmesiyle ilgili gerekçeler çok açık ve net ortaya konulmamıştı.
Vatandaşlarımızın öncelikli bir talebinin olmadığını, maddenin Anayasa'ya aykırı olduğunu, Medeni Kanun'la kadınların elde ettiği hakların ellerinden alınacağını, kız çocuklarının mağdur edileceğini, Anayasa'ya göre sorumluluk alanı İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olan Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı müftülüklere nikâh yetkisinin verilemeyeceğini, daha da önemli olan, toplumda ayrışma ve kutuplaşmalara yol açacağını, farklı din ve mezhepler arasında eşitlik ilkesini zedeleyeceğini gerçekten biz burada gerekçeleriyle ortaya koyduk ve bugün de konuşmaya ve anlatmaya devam ediyoruz. Daha birçok konuda -muhalefet partileri- çekinceleri ortaya koyarak maddenin tasarıdan çıkarılmasını talep ettik. Kamuoyundaki tartışmalar da bu maddenin Genel Kurula getirilmeden tasarıdan çıkarılması yönünde.
İşte, değerli milletvekilleri, bu düzenleme daha tartışılırken Sayın Cumhurbaşkanının "İsteseniz de istemeseniz de bu yasa Meclisten geçecek." söylemi bu tasarı daha Meclise gelmeden toplumda büyük bir ayrışmaya yol açtı. İşte, Sayın Genel Başkanımıza yönelik söylemiş olduğu "Senin memurlarının lafını Anadolu'da genç dinlemez ama bir hoca efendinin lafını dinler." gibi ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemi hiçbirimiz kabul etmiyoruz.
Sonuç olarak Anayasa'ya aykırı olan, şu an için toplumumuzda talep ve ihtiyaç olmayan ve toplumda ayrışmalara yol açacak olan bu 6'ncı maddenin tasarıdan çıkarılması gerektiğini bir kez daha ben dile getirmek istiyorum.
Yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)