| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 24.10.2017 |
CHP GRUBU ADINA HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; OHAL ihtiyacı doğduğunda Parlamentoya Hükûmetiniz bir söz verdi: "OHAL kanun hükmünde kararnamelerini derhâl Parlamentoya usulüne uygun getireceğiz, Anayasa'nın emrettiği nitelikte de Parlamentonun takdirine sunacağız ve bunlar yasalaşacak." Buna defalarca söz verildi, taahhüt edildi ama bugüne kadar 28 tane OHAL kanun hükmünde kararnamesi çıkmasına rağmen yalnızca 5 tanesi geldi. Hani OHAL kanun hükmünde kararnamelerinin OHAL amacıyla hiçbir uyarlılığının olmaması başka bir şey. Bu OHAL kanun hükmünde kararnamelerine karşı yargı denetimi yollarını kapatmanıza, yargıyı bloke etmenize rağmen bunun önünü kapatmanız apayrı bir şey ama ben hangi mazeretlerle, hangi gerekçelerle o OHAL kanun hükmünde kararnamelerini buraya getirmediğinizi doğrusu merak ediyorum, öğrenmek istiyorum, vatandaşlar adına da sormak istiyorum.
İnsanlar en temel haklarını, en temel anayasal haklarını, bu Parlamentoda denetleme haklarına sahip olamayacaklarsa, bu Parlamento OHAL'i denetleyemeyecekse neyi denetleyecek? (CHP sıralarından alkışlar) Sokağa çıkıyorsunuz, vatandaş soruyor, diyor ki: "Siz milletvekili olarak benim hukukumu korumak için ne yaptınız?" Bize soruyor, sevgili AK PARTİ milletvekilleri, size sormuyor mu? Soruyor. Bugün sessiz kalıyorsunuz, sanıyorsunuz ki sessiz kalmakla iyi bir şey yapıyorsunuz, hiç öyle olmadığını anladınız. Yarın bu koltukları boşalttığınız zaman, eminim, bugün belediye başkanlarının başına gelenlerin büyük bir kısmı sizler için de varit olacaktır. "Eyvah"ın hiçbir anlamı yok.
FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - Hadi, sen işine bak!
HALUK PEKŞEN (Devamla) - Ben işime bakıyorum, siz keşke işinizi yapsanız. Siz işinizi yapsaydınız, bu ülkede yasalar işleseydi, Anayasa, anayasal düzen işleseydi bu ülke, bugün bu ağır koşullar altına sizin sayenizde girmezdi. İşinizi yapmadığınız için Türkiye bugün bu ağır koşullar içerisindedir. Bizim gündeme getirdiklerimizi... Bu ülkenin sorunlarını Parlamento gündemine taşıdığımız zaman siz keşke talimatlara değil, yasalara, anayasal düzene uymuş olsaydınız bugün Türkiye, bu ağır bedelleri ödememiş olurdu.
Bu ağır bedellerin içerisinde Anayasa Mahkemesinin Başkanını ve o üyelerin tamamını da 80 milyonun vicdanına şikâyet ediyorum. Bu 80 milyonun vicdanında bu Anayasa Mahkemesi Başkanının çıkıp da bu halkın vicdanına söyleyeceği bir tek cümlesi varsa onu da duymak isterim. Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı düşünün ki OHAL kanun hükmünde kararnamelerinin hiçbiri bu toplumun vicdanında hak ettiği bir yer bulamamasına rağmen hâlâ o koltukta oturabiliyor. Bence burada asıl hesap vermesi gereken de o Anayasa Mahkemesinin Başkanıdır. Ama burada söylediğim bir sözü bir kez daha hatırlatayım: Yüce Divan yalnızca siyasetçiler için, bürokratlar için değildir, Anayasa Mahkemesi başkanları içindir de. Bir gün o Anayasa Mahkemesi Başkanının, Yüce Divan merdivenlerini çıkarıp o yukarıdaki koltuğunda oturduğunu ama alnından boncuk boncuk terler geldiğinde de buranın hesabını vereceğini unutmamasını isterim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)