GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ MEHMET HABERAL?IN ORGAN BAĞIŞI HAFTASI MESAJINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:06.11.2012

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Şu anda Silivri toplama kampında suçunun ne olduğunu bilmeden yatan Sayın Profesör Doktor Mehmet Haberal bu şartlarda bile hastalarını düşündüğünü gösteren bir mesaj göndermiştir. Şimdi onun bu mesajını seslendirmek istiyorum.

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Kasımdan itibaren her hafta Organ Bağışı Haftası olarak kabul edildiğinden bugünkü konuşmamda kronik organ hastalıklarının en etkin tedavisi olan organ nakilleriyle ilgili sorunlara kısaca değineceğim.

3 Kasım 1975'te açılan organ nakilleri kapısıyla bugüne dek birçok kronik organ hastası yeniden yaşam kazanmış, gerek ülkemiz gerekse dünyada önemli mesafeler katedilmişse de pek çok sorun hâlen mevcudiyetini devam ettirmektedir. Çok fazla sayıda hasta olmakla beraber bunları karşılayacak yeterlikte doku ve organ bulunmamaktadır. Dünyadaki bazı ülkelerde bu durum asgariye indirilmiş durumdadır örneğin İspanya'da olduğu gibi. Yapılan organ nakillerinin yüzde 90'ı ölen insanlardan alınan organlarla karşılanırken bizim ülkemizde bu oran yüzde 25 kadardır. Bu nedenlerle birçok hasta organ bulunamadığı için yaşamını yitirirken birçok hasta da sağlam organlarıyla değişik nedenlerle yaşamını yitirmektedir trafik kazalarında olduğu gibi. Hâlbuki doku ve organ nakilleriyle ilgili yasalarımız son derece çağdaş ve yeterli, imkânlarımız dünya standartlarında olmasına rağmen başta organizasyon olmak üzere değişik nedenlerle, ölen insanlarımızın organlarından istenilen düzeyde de faydalanılamadığı çok açıktır ve bir grup hastamız hâlâ tedavisini yurt dışında yasal olmayan, yeterli olmayan koşullarda sürdürmek zorunda kalmaktadır. Başka bir deyişle organ satın alınmaktadır. 1980'li yıllardan beri yasal olmayan bu uygulama bazı ülkelerde hâlen devam etmektedir. Maalesef, yasalarımıza rağmen zaman zaman bizim ülkemizde de yaşanmıştır. Hâlen dünyada ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. Buna engel olmak ve toplumları bilgilendirmek için 30 Nisan-2 Mayıs 2008 tarihlerinde Dünya Organ Nakli Derneği ve Dünya Nefroloji Derneği İstanbul'da toplantı düzenledi ki düzenleme kurulunda benim de görev aldığım bu toplantıya 78 ülkeden 152 kişi katılmış, toplantı sonunda İstanbul Deklarasyonu yayınlanmıştır. Esas amacı, dünyadaki organ ticaretini önlemek ve transplantasyonların insan haklarına ve etik kurallara sadık kalarak yapılmasını sağlamak, ayrıca organ nakliyle ilgili yasası olmayan ülkelerde de gerektiğinde ülke yönetimiyle temas kurup eğitime katkılar sağlayarak bu yasaların çıkarılmasını teşvik etmektir.

Nasıl ki "Helsinki Deklarasyonu" deniyorsa, organ ticaretinin önlenmesinde de "İstanbul Deklarasyonu" ifadesi bir kural olarak kullanılmakta ve böylelikle ülkemizin de tanıtımı yapılmaktadır. Bu konudaki çalışmalar özellikle Çin ve Hindistan başta olmak üzere birçok ülkede Dünya Organ Nakli Derneğinin yoğun çalışmalarıyla hemen semeresini vermiş; hem yasalar çıkmış hem de ticaret önlenebilmiş durumdadır ancak bazı ülkelerde hâlen organ ticareti devam etmekte ve maalesef, bizim ülkemizde de hastalarımız önemli paralar ödeyerek bu ülkelere gitmek zorunda kalmaktadırlar. Elbette ki insanlar tedavilerini istedikleri yerlerde yaptırabilirler ama organ ticareti konumunda bir uygulamayı kabul etmek mümkün değildir. Doğal olarak her hasta bir an evvel sağlığına kavuşmak ister. Bu nedenle bizlerin görevi de kendi ülkemizde vatandaşlarımızı en kısa zamanda sağlığına kavuşturacak her türlü imkânı sağlamaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz dünyanın en çağdaş yasalarına sahip olmasına rağmen, maalesef, yeteri kadar doku ve organ bağışı yapılamadığı için birçok hastamız yaşamını yitirmekte ve yine birçok hastamız da sağlam organları ile aramızdan ayrılmaktadır. Dolayısıyla sizlerden organlarınızı bağışlamanızı ve bu konuda biz hekimlere inanarak ve güvenerek milletimize de bu konularda öncülük ederek birçok kronik organ hastasının yeniden yaşam kazanmasına katkı sağlamanızı talep ediyor ve hepinize en içten saygılarımı sunuyorum.

CHP 24'üncü Dönem Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal."

Değerli arkadaşlar, herhâlde hapishanedeki milletvekillerinin mesajlarını aracılarla okuyan bir garabeti ilk defa Türkiye yaşıyor. Bunu da protesto ediyorum.

Saygılar sunuyorum.(CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Biz de Sayın Haberal'a teşekkür ediyoruz.