| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 01.11.2017 |
CHP GRUBU ADINA MEHMET GÖKER (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubunun tutuklu milletvekilleri üzerine vermiş olduğu soru önergesi üzerine CHP'nin görüş ve düşüncelerini aktarmak üzere söz almış bulunmaktayım. Hepinizi tek tek saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bugün 1 Kasım; 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılışının üzerinden doksan beş yıl geçmiş. Saltanat rejiminde yetki ve irade tek kişidedir. Günümüzle bağdaşan tarafı nedir? Aynen, yetkinin ve sözün bir kişide olması. Sadece bununla mı kalıyor? Değil, bununla da kalmıyor günümüzle bağdaşan yönleri. Örneğin, şöyle: Biz sadrazamın azlini de gördük, yeniçeri isyanını yaşadık, şeyhülislam da istifa etti, mutasarrıf ve sancak beyinin azli de tamam, şükür olsun sarayımız da var. Şimdi, soru şu: Bu iş şehzade boğdurmaya kadar gelecek mi, gelmeyecek mi?
Tutuklu vekiller içerideyken yasama faaliyetine katılamıyorlar, önerge veremiyorlar. Onlar içerdeyken sizler dışarıda olarak, hepimiz görüyoruz, Meclis sandalyeleri bomboş. Yani bu işte bir çelişki var.
Gelelim "millî irade"ye çünkü üzerinde en çok durduğunuz söz, ifade "millî irade." Hatırlayalım, "Millî iradeyi bir kişiye devretmeyin." diye kampanya yürüttüğümüz zaman Sayın Gökçek arabanın üstünde fır fır fır dönüyordu. Şimdi ne oldu? Millî iradeyi gasbettiniz, adamcağız fışkiyeleriyle baş başa kaldı, buna yazık değil mi? (CHP sıralarından alkışlar) Sıra size gelmez sanmayın, oy toplayan başkanlar da böyle düşünüyordu. Bu ülkede tek bir kişinin yeri sağlamdır, o da sarayda oturmaktadır.
Gündemi teşkil eden faşizmin kelime anlamı, kendi fikrinden başkasına tahammülü olmayan; diktatör, bütün yetkileri kendi uhdesinde taşıyan kişi olarak, günümüzle bağdaşan bir cümle. Faşist diktatör de ortaya karışık gibi bir şey oluyor. Buradan da kim nasibini alırsa alıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Sizlere "milliyetçi" desek, değilsiniz; "Milliyetçiliği ayaklar altına aldık." diyen sizlersiniz. "Demokrat" deseniz, seçimle gelen insanları görevden alan sizsiniz. "Hümanist" deseniz, KHK'yle işten atılan açlık grevindeki Nuriye ve Semih'e yargı yolunu kapattığınız gibi, vicdanlarınızı da kapattınız.
Tüm Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)